Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Aşk nedir sizce?

Aşk nedir sizce?
 

Aşk tahammüldür aslında. Hak dostlarından birisine sorarlar aşk nedir diye. Cevap verir; “ Kırk günlük ekşi ayranı yüzünü ekşitmeden içmektir” der.

Ekşi ayran, yani acılar.

Acıyı yudum yudum içmek.

Çileyi çekip yine de şikâyetçi olmamak.

Derde tahammül göstermek.

Aşktan gelmişse hoş gelmiş sefa gelmiş diyebilmek.

Yani onu istemem bunu istemem diyerek pazarlık yapmamak.

Dedik ya işte.

Aşk tahammüldür aslında.

Öykü aştan bahsetmiyor fakat anlatmak isteğimiz konuya örnek olarak ışık tutuyor.

***

“Adamın biri hamama gider; amacı hem temizlenmek, hem de göğsüne bir aslan şekli dövdürmek ister.

Dövmeci geçer adamın başına. “Yat, der sırtüstü şu göbek taşına.”

Boyası bir yanda, iğnesi bir yanda, başlar aslan yapmaya.

İğneyi batırdıktan sonra boyaya, başlar adamın göğsüne batırıp çıkarmaya...

Adam bir dayanır, iki dayanır batırılan iğnenin acısına, anlar ki daha çok dayanamayacak bu acıya.

Sorar dövmeciye:

—O yaptığın ne?

— Aslan’ın ayağıdır bu yaptığım. Üç tane daha yapacağım!

— Demek üç tane daha yapacaksın. Olmaz sen benim canımı yakacaksın. Bırak ayaklarını, benim aslan ayaksız olsun! Sen başka yerden başla, ayaklar kalsın…

Dövmeci netsin, neylesin. Adamın buyruğu kesin.

Müşteri her zaman haklıdır. Dövmeci para kazanmalıdır.

Dövmeci müşterisinin hizmetinde, başlar yeniden aslan resmi çizmeye.

Ama batıp çıkan iğneler, adamın göğsünü deler.

— Şimdi neresidir yaptığın? Yeter canımı yaktığın…

— Bu kez de kuyruğundan başladım. Elbette yanacak canım!..

— Bırak kuyruğunu, aslankuyruksuz olsun... Başka yerden başla kuyruğu kalsın…

Dövmeci çaresiz, anladı ki müşterisi densiz. Yeniden başlar dövme yapmaya isteksiz.

Adamın canı yeniden yanar; dayanamaz yine sorar:

— Bu yaptığın neresi?

— Kulağının kepçesi…

— Bırak kulağını, sen ustasın, kulaksız da aslan yaparsın… Bırak kulağı da kalsın…

Dövmecinin tepesi atar, mürekkep şişesini kapar, iğneyi de kutuya atar, ayağa kalkar: “Ben vazgeçtim aslanım, aslan yapmaktan; git başkasına, belki o ayaksız kuyruksuz, kulaksız yapar!”

***

Ferhat olmayı isteriz de dağı delmeye gelince kalsın deriz.

Mecnununuz deriz de çöle ayak basmaya çekiniriz.

Kerem gibi yanıyorum der de ateşin rengini görsek kaçarız.

İşte o zaman bize kalk git senden âşık olmaz demezler mi?

Derler elbette.

Eğer gerçekten âşık olsa insan derler ya hani denizlere bassa yol olur yürür diye. Öyledir aslında. Fakat biz aşkın isteğine değil de kendi isteğimize göre bir aşk tarifi yapıyoruz. Sahi sizin de canınız yansa bırakın kalsın der miydiniz?

İşte o zaman da aşk ben de seni bıraktım senden vazgeçtim derdi.
Aşk mı bizi bıraktı yoksa biz mi aşkı bıraktık?
Sizce hangisi dersiniz?

 
Toplam blog
: 574
: 922
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Samsun Yazarlar Derneği (Kurucu) Başkanı. 12 kitabı neşredildi. Türk Güreşinin Sembol ismi Yaşar ..