Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '17

 
Kategori
Deneme
 

Aşkın karanlık yüzü

Aşkın karanlık yüzü
 

AŞIKta üzüntü, kaygı ve mutluluk emaresi olmaz. O'nda EGO bulamazsınız. .......................................................................


Gerçek AŞK, insanın ÖZünde olana duyduğu bir histir.
İçinde hissettiğini, kendinde bulduğunu 'dışa vurumda' birisinde görür ve o surette yaşar. Sanır ki o suretten alır, o surete âşıktır. Hâlbuki kendine âşıktır. Bu kemâlat oluştuğunda da AŞK 'kendisi'dir.

AŞK hibedir, çalışarak elde edilmez. İstediğin kadar aşık olmak iste, bu isteğin yerine gelmez.

AŞK olmadan, bilginin hiçbir değeri yoktur.

Bugün nice hacılarımız, hocalarımız, abilerimiz, kardeşlerimiz hep bilgiyi ön plana koydular, AŞK’ı geriye bıraktılar; ama AŞK onlara galebe çaldı. Sonra anladılar ki AŞKsız bilgi hiçbir şeymiş, 'çöp bilgi'.

Bilgi, aşkla kuvvetlenen bir kudret olarak açığa çıkmış, ilim olarak açığa çıkmış. Bilgi, ilim olarak anlatılıyor Kur’an'da.  "ALLAH’tan alim olanlarınız korkmaz, haşyet duyar." deniyor.  Alim korkar, ama hangi alim? Fizik alimi, kimya alimi, ekonomi alimi, mutlaka korkacaktır; ancak ALLAH varsa ve bu kemal ile yaşanıyorsa, ALLAH’tan korkmak yerine ALLAH’a aşık olmak gerekir.

AŞIKta üzüntü, kaygı ve mutluluk emaresi olmaz. O'nda EGO bulamazsınız.

Tek dileği AŞKINA, ÖZünde olana kavuşmaktır.

AŞIK kahkahalarla gülmez, O'nu üzüntüye boğacak bir şey de yoktur.

 AŞIK sıcaktan, soğuktan etkilenmez, şikayet edecek bir hali de olamaz.

AŞIK bulduğu ile yetinir; ne fazlası ne eksiği ile ilgilenir. Tek gailesi AŞKI'dır.

Bizler AŞK’ın 'alemlere yönelik' yüzü olan 'sevgiyi 'nasibimizdeki kadar tadarız. Peki ya AŞKın karanlık yüzünü yaşasaydık!?

Kanınızın kuruduğunu, kalbinizin yerinden sökülüp alındığını, hiç bir şeye ve hiçbir yere ait olmayışınızı, yansıtacak ve de yansıyacak bir duygudan bahsedilemeyeceğini, tutunamayışı, mahvoluşu, karanlığa çöküşü ve tanım kabul etmeyen mutlak yalnızlığı bilir misiniz?

İntiharların çoğunun nedeninin beklentilere bağlı derin hayal kırıklıkları olmadığını, aslında insanın 'beşeriyetine dair olmayan' bu yalnızlığın kaldırılamaması, farkında olmadan bu aşkın karanlık yüzünü kaldıramamaktan ötürü oluştuğunu söyleyebiliriz.

Varlığın tek bir bütün olduğunu da düşündüğümüzde acaba suçlamak akla gelebilir mi?

 

Ahmed F. Yüksel

 

https://twitter.com/sufafy

https://twitter.com/AhmedHulusi

http://www.ahmedhulusi.org/

https://twitter.com/beyzazapsu

 

 

 
Toplam blog
: 636
: 9957
Kayıt tarihi
: 14.12.11
 
 

Araştırmacı Yazar.. ..