Aşkta erkek en çok seven taraf olmalıdır

Gerçek dostum Yasemin’le arada eş zamanlı kitap okuruz. Şimdiki okuduğumuz kitap, Mehmet Y. Yılmaz’ın ‘Aşktan Sonra Hayat Var mı?’ adlı kitabı. Yasemin’le Mehmet Y. Yılmaz’ın aşk anlayışı üzerine sohbet ettik, ‘Mehmet Y. Yılmaz’ı kendime yakın hissederim; o da –Aşkta en çok seven taraf erkek olmalı- diyenlerden, ben gibi’ dedim.  Yasemin, ‘Öyle mi diyor Yılmaz, ne güzel’ dedi. ‘Yok, öyle demiyor da, böyle bir anlayışta olduğunu sezdim ben’ dedim. Daha sonra benim bunu çoktan beri savunduğumu ekledim. Örneklemek için geçmiş yazılarıma baktım, ama bu cümleyi sezdirdiğim bazı yazılarım ve şiir denemelerim olduğu halde, böyle bir cümleyi vurgulayan bir yazım olmadığını fark ettim ve hemen döşeneyim bir yazı dedim; ve buna vesile olan güzel dostuma ithaf edeyim diye düşündüm.

 

Meğer yazılarımda olduğunu düşündüğüm, ‘Aşkta en çok seven erkek olmalıdır’ savımı yazılarımda değil de, eski sevgililerimle sohbetlerimde kullanmışım, sonradan aklıma geldi. 

 

Eski sevgililerimle sohbetlerim de, benim aşka her şeyden çok önem vermemi, sevgilim olan kadını bir tanrıça misali sevmeme karşın, bazı sevgililerim vicdan sorunu yaşar, ‘ama ben bunu hak etmiyorum, ben   yetersizim’ derlerdi. Onları rahatlatmak için inandığım bir gerçeği söylerdim: ‘Olsun sevgilim, aşkta erkek daha çok sevmeli; sen rahat ol’ derdim.

 

*

 

Evet, aşkta erkek en çok seven taraf olmalı. Kadın baştan aşağı güzelliğin, aşkın, yüceliğin, romantizmin, duygunun  ve tüm iyi şeylerin ta kendisidir. Can Dündar haklı olarak, ‘Aşk erkeğe yakışır, kadın zaten aşktır’ der. Aşkı yaratan, aşkı var eden, baştan aşağı aşkın ta kendisi olan Tanrıça tabii ki aşkta erkekle bir olmamalı, erkekle bir tutulmamalı, yani erkek aşkta en çok çaba gösteren taraf olmalıdır.

 

Aşkta erkeğin fazla göstereceği çaba ve yoğunluk, hem aşkın tabiatına uygundur, hem de kadına fazlasıyla güven aşılar, rahatlık verir, erkeğin aşkı ciddiye aldığına inandırır, pek tabii ki kadının kendini seven erkeğe tutkuyla bağlanma olasılığını güçlendirir.

 

Erkek aşkta eşitlik aramamalı. Kadının aşkın kendisi olduğunu düşünmeli. Daima fazla seven, fazla çaba gösteren olmalı erkek. 

Aşktan, erkek kadın kadar etkilenmez. Bunun için çoğu erkek, sevdiği kadını kolaylıkla terk edip gider. Çorap değiştirir gibi sevgili değiştiren çok erkek vardır. Evet, bu tip duygu yoksunu erkeklere ayak uyduran kadınlar da vardır. Ama ben onları erkekler gibi genelleyemem, ‘ruhu erkekleşen kadınlar’ derim daha çok.

 

*

 

Bir erkek olarak aşkta düsturum şöyledir:

 

“Beni bir seveni ben on severim. 

Sen bir sev beni, ben seni on severim. 

Bundan da hiç gocunmam.”

 

Ömrümde bir elin parmaklarını geçmeyecek kadınla aşk yaşadım. Azımsamıyorum, ama hepsi kısa süreli olduğu için, hiç olmamışlar gibi, beni azımsama duygusuna itiyor. Hepsinin kendince nedenleri oldu, gittiler. Bazen sitemlerim olsa da kızmadım hiçbirine, verdiğim yoğun aşka da asla pişman olmadım. Ne de olsa, aşkta üzerime düşeni yapmıştım.

 

Evet, hâlâ ve hâlâ diyorum ki, ‘Aşkta erkek en fazla seven taraf olmalı!’

 

-Mustafa Yıldırım – 27.09.2015