Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '12

 
Kategori
Güncel
 

Atatürk Malatyalı mı?

Atatürk Malatyalı mı?
 

Atatürk ve ailesi



19. 08. 2012 tarihli Radikal Gazetesi'nde şöyle bir haber vardı

"Atatürk Malatyalı ve yeğenleri de yaşıyor!"

Bu, iddialı ve çarpıcı bir başlıktı.

Başlığın altındaki detay, şimdiye kadarki tüm bildiklerimizi tersyüz ediyordu.

Çünkü Atatürk 1881 yılında Selanik'te doğmamıştı. Annesi Zübeyde hanım, babası da Ali Rıza bey değildi. Mustafa Kemal, Malatya Akçadağ’da doğmuştu ve Çakıroğulları ailesinin bir ferdiydi. Babası, Teşkilat-ı Mahsusa  üyesi, Türkmen kökenli, (Mamo lakaplı) Mehmet Reşat Bey, Annesi Ayşe Hanımdı. Akçadağ’da çiftlikleri vardı.

Şimdi diyeceksiniz ki madem öyle, o zaman bu Selanik nereden çıktı? Olayın, bildiğimiz tarihle bağlantısı var mı? Evet var. Anlatayım.

Zübeyde hanım aslında Atatürk'ün annesi değil, halasıydı. Bu kadın, o dönemlerde yaygın olan çeteler tarafından kaçırılmıştı. Bir süre sonra ise (muhtemelen bir anlaşma sonucu) iade edilmişti. Çakıroğulları ailesi dedikodu olmasın, laf çıkmasın diye Zübeyde hanımı, çiftliklerinde çalışan Ali Rıza ile evlendirip Selanik'e göndermişti.

Anlaşıldığı kadarıyla Çakıroğulları'nın başı çetelerle dertteydi. Zübeyde hanımı kaçıran çeteler, daha sonra da Atatürk'ün babası Mehmet Reşat beyi şehit etmişti. Eşi Ayşe hanım, o sırada beş yaşlarında olan oğlu Mustafa'yı alıp Selanik'e göçmüş ama sağlığı, orada uzun süre yaşamasına izin vermemişti. Ayşe hanımın vefatıyla ebeveynsiz kalan Mustafa'ya, halası Zübeyde hanımla Ali Rıza bey sahip çıkmıştı. Onu nüfuslarına geçirip evlat edinmişlerdi. Bundan sonrasını biliyoruz.

Bunları ben söylemiyorum. Ben, ne böyle bir konuyu araştırabilecek kapasiteye, ne donanıma, ne yeteneğe  ne de belge toplayabilecek imkan ve çevreye sahip değilim. Fatih Bayhan isimli genç bir yazar, yıllardır bu konuyu araştırıyormuş. Bu hususta yeteri kadar bilgi, belge, döküman, ses kaydı elde etmiş ve onları bir kitap haline getirmekteymiş.

Yukarıda anlatılanlara "hadi canım sende" diyerek gülüp geçmek mümkün. Zira insan aklı, bir rejimin yalan üzerine "bina edildiği iddiasını" kabullenemez.  Devletinin kurucusu olan şahsın hayatının kendisine yanlış öğretildiğine inanmak istemez. İlk cumhurbaşkanı'nın Malatyalı olmasına ise hiç mi hiç aldırmaz. Çünkü, daha sonra cumhurbaşkanı olan İnönü ve Özal'ın Malatyalı olmaları herhangi bir soruna yol açmamıştır. Eğer dile getirilenler doğruysa, bunlar milletten neden gizlenmiştir, yapanlara sormak lazımdır.

Yazar Fatih Bayhan, elinde mahkeme kayıtlarıyla diğer bazı dökümanlar olduğunu ifade ediyormuş. Madem öyle neden şimdiye kadar bu durum açıklanmadı, neden hep gizli kaldı diye sorunca da aşağıdaki cümleyle özetlenebilecek bir açıklamada bulunuyormuş.

"Atatürk'ün çevresi durumu biliyordu, ancak devletin ve cumhuriyetin bekası adına bunun bir sır olarak kalması uygun görüldü" diyormuş.

Ancak, 1993 yılında Çakıroğlulları ailesi arazilerindeki kadastro sorunu sebebiyle mahkemeye düşünce iş değişmiş. Tapular, nüfus kayıtları, mirasçılar, banka hesapları vs. araştırılırken olay büyümüş ve Atatürk'e kadar uzanmış.

Tabi ortada Ata'yı ilgilendiren bir dava varsa, Ankara ona mutlaka müdahil olacaktır. Nitekim olmuş ta... Dönemin Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay hemen Malatya'ya gidip olaya elkoymuş. Belgeleri toplayıp ordunun kozmik odasına taşıyarak kontrol altına almış. Böylece dava düşmüş, dosya da kapanmış.

Ama yazar, o mahkemenin tutanaklarıyla tanıkların ses kayıtlarını bir şekilde eline geçirmiş. İddiasını bunlar üzerinden sürdürmekteymiş. Demek ki, belgelerin muhteviyatı ikna edici bir nitelik taşıyor. Durum böyle olunca insan, "acaba" demeden edemiyor.

Ayrıca, gazetenin dolayısı ile yazarın iddiasına göre Atatürk, 1931 yılında Malatya'ya gelmiş ve belediye hoparlöründen aileyi anons ettirip ağabeyi Ömer'i buldurmuş ve kendisine maaş bağlatmış. O ölünce maaşı çocuklarına geçmiş, halen ödenmeye devam ediyormuş.

Eğer hazırlanan kitap yayınlanır, bu vesileyle iddiaların doğruluğu kanıtlanır ve  yakın tarihin, bize yanlış öğretildiği ortaya çıkarsa ne olacaktır? Acaba cumhuriyet tarihinin, vahiy kuvvetinde bir gerçeğe tekabül ettiğine inanan malum kitle halâ, sistemin ağababalarını kutsamaya, onlara toz kondurmamaya devam edecek midir? Halâ yalan üzerine düzen inşa edenlerin peşinden gitmeyi sürdürecek midir, merak ediyorum.

 
Toplam blog
: 462
: 707
Kayıt tarihi
: 28.04.07
 
 

Emekliyim. Herkes gibi benim de bir dünya görüşüm var. İnsanların farklı fikir ve inançlara sahip..