Atatürk'ün sevdikleri, sevmedikleri

Bilinen ağladığı beş önemli olay, yaşadığı sekiz ayrı kent, eğitim aldığı altı okul, 1902’de teğmenlikten 1921’e Mareşalliğe ulaşmış, önemli on beş görev üstlenmiş, on beş savaşa bizzat katılmış, yirmi iki adet kazandığı madalya ve nişan, (hepsi çok önemli ve değerli, Anıtkabir Müzesindeler), yedi adet madalyon sahibi (Karaköy'de pirinçten yapılan ısmarlama türden değil tabii ki), iki yabancı dil bilen, dokuz adet basılı eseri olan, yapılan tespitlere göre üç binin üzerinde kitap okumuş, on iki adet sanat müziği eserini, on üç adet türküyü çok seven, on çocuğu manevi evlat edinmiş, Yüz yılın en önemli dehalarından biri olan, ulusal kahramanımız Mustafa Kemal Atatürk.

Yüce Atatürk en önemli sevdaları Yurdu ve milleti idi. Çocuklar ve gençler onun için çok şey ifade ediyordu. Savaşmayı sevdiği halde, barışa olan tutkusu nedeni ile zorunluluk nedeni ile barış için savaşırdı. Özgürlük ve bağımsızlıktan vazgeçemezdi, vazgeçmedi de. Ahlaklı olmak, hoş görülü, erdemli, onurlu olmak onun için yaşamın kendisi idi. Sürekli çalışmayı önerirdi. Adalet ve insan haklarına önem verirdi. Modern, çağdaş, refah bir ülke hayal ediyordu.

“ Ekonomik kalkınma, Türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin belkemiğidir.” diyerek ekonomik kalkınmayı, “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” diyerek kadınları,  “ Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir.” diyerek cumhuriyeti, “Yurtta sulh, cihanda sulh.” Diyerek barışı, “ Okul, genç beyinlere insanlığa saygıyı, millet ve ülkeye sevgiyi, bağımsızlık onurunu öğretir.” diyerek eğitimin önemini, “köylüler milletin efendisidir.” Diyerek köylüleri, “Bütün ümidim gençliktedir, Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyet'i biz kurduk, O'nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.” Diyerek te gençliğe verdiği önemi belirtiyordu.

EN BÜYÜK HAYALİ DÜNYA TURUNA ÇIKMAKTI; Ömrü yetseydi bir dünya turuna çıkıp Türk dili ve tarihi üzerindeki çalışmalarını genişletmek en büyük hayaliydi.

Sevdikleri: Kuru Fasulye, pirinç pilavı, ayran, yoğurt, gül reçeli, kahve, sigara, rakı, leblebi, omlet, taze bamya, haşlanmış kuşkonmaz, karnıyarık,çorba, hindili pirinç pilavı, su böreği, karışık turşu, balbaşı, (yoğurt ve pekmez karışımı bir tatlı), Bamya dolması, patlıcan, hünkâr beğendi, güveç, sini köftesi, hanım göbeği tatlısı, irmik helvası, enginar (yiyememiş ölümünden hemen önce Hatay'dan istetilmiş ama yiyemeden vefat etmiştir.), kavun, çalıkuşu romanı (defaten okumuştur, başucu kitabı idi), kuşlar, Atlar, köpekler, beyaz gömlek,  rugan ayakkabı, yerli malı kullanmak, düzenli olmak takıntısı idi, duş almak, müzik, dans (en sevdiği valstı), yabancı dil, Türkçe, Türklerin tarihi, öğretmenler, sanat, Matematik, arkeoloji, bilardo oynamak, okumak, Fransız yazar, filozof ve şairler, yüzmek, binicilik, vazgeçilmezi akşamları sofra başı sohbetleri.

Sevmedikleri: Kahvaltı, pijama, kumar, kendi kendine tıraş olmak, dedikodu, imzasız ihbar mektubu, halktan uzak kalmak, yağcılık, uyku, tembellik, kendisi için kurban kesilmesi, kan görmek,  Ata lafı, et (halkın et yiyemediğini bildiğinden ülkenin bu yoksul durumunu göze aldığını ve bu nedenle de et yemediği söylenir.), din bezirganları, hainlik, kebaplar, yağlı yemekler, PARA ve MAL.

 "LAİKLİK ADAM OLMAKTIR!" İlk mecliste bir oturum sırasında üyelerden biri laikliğin ne anlama geldiğini anlamadığını söyleyince Gazi çok sinirlenmiş ve elini kürsüye vurarak bir din bilgini olan üyeye cevap vermişti: "Adam olmak demektir hocam adam olmak!"

“Bazı insanlar alçak gönüllüdür,  bazıları ise alçak olmaya gönüllüdür.” N. F. KISAKÜREK, “Ne kadar azsan, yaşamını ne kadar az görkemli kurmuşsan o kadar çok demeksin ve görkemli yaşamında o denli büyük demektir.” Karl Marx, “En değerli kişiler alçak gönüllü olanlardır.” Albert Einstein

Zamanın İngiltere başbakanı, kendi parlamentosunun önünde, Atatürk için çaresiz bir itirafta bulunur;  “BÖYLE BİR DAHİ ANCAK YÜZYILDA BİR ÇIKAR. O DA BİZE RASTLADI.”

Onu çok özlüyoruz, çok özledik, Ne mutlu bize ki paraya ve mala önem vermeyen hatta sevmeyen, tevazu sahibi yüzyılın dahisinin ülkesinde yaşıyoruz.

Nizamettin BİBER

Uzman İnşaat Mühendisi