Atatürk'ün yanı başında

Atatürk'ün kütüphanecisi Nuri Ulusu. 12 yıl boyunca Atatürk'ün yanında. O'na yardımcı. Dil ve tarih çalışmalarında aktif görevlerde bulunmuş, yurt gezilerine ve tatbikatlara birlikte katılmışlar.

Nuri Ulusu'nun oğlu M.Kemal Ulusu babasının anılarını derlemiş ve bizlere sunmuş. Her zaman söyleriz ya bir insan olarak Atatürk'ü tanımadık diye. Bu kitap bizlere bu eksiğimizi giderme olanağı veriyor. Tüm halkımızın, politikacılarımızın okuması gerekli diye düşünüyorum.

Atatürk Yalova'yı çok sever. Yalova'da çiftlikte koca çınar ağacının yanına köşk yapılmasını ister. Yapıma başlanır. Zemin kat ve 1. kat çıkılır. Uzmanlar çınar ağacının bir dalının kesilmesi gerektiğini söylerler.Atatürk istemez.Dal kesilmez. İlgililer çare bulurlar. Kalın tahta kazıkların üzerinde tam 4.80 m kadar kaydırılır, yeni açılan temelin üzerine oturtulur. Köşkün adı da' Yürüyen Köşk'olarak kalır.

Atatürk Yalova'da gündüzleri köyleri gezer. Köylülerin dertlerini dinler. Konuşur, sohbet eder.Yine böyle bir gezintide ineklerini gütmekte olan bir çocuk görür. İsminin Mustafa olduğunu öğrenir. Çocuğa para verir. Çocuk kabul etmez. Ancak Atatürk'e bir şey verdiği takdirde kabul edebileceğini söyler. Yanında bulunan yiceklerden biraz verir ve o zaman parayı kabul eder. Atatürk çoban Mustafa'ya köşke gelip çalışmasını teklif eder. Mustafa ertesi gün köşke gelir. Karnı doyurulur. Atatürk'le sohbet eder. Çocuğun karnında şişlik vardır. Hemen muayene ettirilir. İyileştikten sonra ilkokula ve daha sonra Askeri Okul'a gönderilir. Bu okulu da bitirince şanlı ordumuzun saflarına katılır.

Ankara'da Atatürk Orman Çiftliğinin yapılmasını istediği bölgeyi uzmanlar beğenmemişler. Çok verimsiz demişler. En iyi ziraat mühendisleri ümitsizliğe kapılmışlar. Atatürk 'Niye olmasın efendim, niye olmasın. Mutlaka ve mutlaka yetiştireceğiz 'demiştir. İki yıl içinde sonuç alınmış. Halkın ailece gidip dinlendiği, sütünü, yoğurdunu tükettiği güzel bir mekan kazandırmıştır.

İran Şahı Rıza Pehlevi Atatürk'ü ziyarete gelir. Atatürk özel bir törenle karşılar. Türk-İran dostluğu için iki kardeş ülkenin insanlarının birbirine yaklaştırılması gerektiğini söyler. Adnan Saygun köşke çağırılır. İki ülkenin insanlarının tek vücut olduğunu gösteren opera hazırlamasını söyler. 21 günde hazırlanır ve Şah'a sunulur. İlk Türk Operası budur. (ÖZSOY) Oyun alkışlarla sona erer.

Bir Çanakkale gezisi sırasında temel atma töreni sırasında kurban kesileceğini öğrenir. Kabul etmez. ' Ben gittikten sonra kessinler 'der. Tavuk kesimine bile dayanamadığını yanındaki Şah'a söyler. 'Savaşta ne cesetler ne kanlar gördüm; o başka bu başka 'diye anlatır.

Atatürk Yıldırım Orduları Komutanlık görevindeyken Liman Fon Sanders (Liman Paşa) orduyu teftişe gelir.
Zayıf bir askerin yanına yaklaşıp 'böyle hastalıklı kişleri neden askere alırsınız diye genci aşağılayıp, küçümsemiş onurunu kırmış. Askeri iterek yere düşürmüş ve alay etmiştir. Atatürk bu duruma çok üzülmüş askere bir daha yanına geldiğinde gereken davranışı yapmasını söylemiştir. Liman Paşa askerin yanına tekrar geldiğinde şakalaşmak istediğinde erin kafa atmasıyla paşa yere yıkılmış ve Atatürk kahkahalarla gülmüştür. Liman Paşa da 'Bu Türk askerlerini kızdırmaya gelmiyormuş' diyerek askerin elini sıkıp gitmiştir. Atatürk askerin alnını öperek kutlamıştır.

ATATÜRK' ÜN YANI BAŞINDA bir solukta okunacak kitap.Teşekkürler M. Kemal Ulusu.