Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Şubat '09

 
Kategori
Siyaset
 

Atgözlüğü Takmanız İsteniyor

Atgözlüğü Takmanız İsteniyor
 

Aslında muhalefet veya istenmeyen medyanın susturulması değil amaç. Amaç, taraftarların tek yönlü enformasyona tabi olmalarını sağlamak. Halbu ki doğru olan doğru söyleyen başka yalan yanlış haberlerin okunmasından korkmaması gerekir, eğer gerçekten öyleyse kendi haklılığı daha iyi anlaşılmış olur.

Daha önce bu konu ile ilgili blog yazılarım var.

Atgözlüğü takmayın, çok taraflı okuyun diye.
Oyunuzu kime verirseniz verin ama sakın ola kendinize atgüzlüğünü layık görmeyin!

Son zamanlarda Sayın Başbakan, bazı medya organlarının boykotunu istemektedir. İlk algılama sanki o medya organlarına kızmanın veya onları cezalandırmanın bir göstergesi gibi algılanıyor.

Aslında bir taşla iki kuş, hem okurlar bloke edilecek, bu arada gazete traj kaybedip zarar edecek. Ama maden siz doruları söylüyorsunuz, bırakın yanlışları okusunlar ki sizin söylemlerinizin doğruluğu fark edilsin. Ne olursa olsun okumak kontrol ve ambargo altına alınamaz.

Ama bu görüşü sade vatandaş olarak yadırgamak, istenmeyen medyayı savunmak için değil, ilke olarak bu söylemin etik olmadığı gerçekliğinden hareketle doğru bulmuyorum.

Oysa bu bir anlamda kendi öğütlediği kesime tek taraflı okuyun, demek anlamı taşır. Buda düşünce ve yayın özgürlüğünü ilgilendiren bir kutsal davranıştır.

İnsanlar Dünya ya bir defa gelip yaşarlar. Bu yaşam içinde nasıl davranmaları gerektiğini en iyi kendi iradeleri ile vermeleri gerekir. Dini emirlerin bile kendi iradeleri ile yerine getirileni Allah katında en makbul olan ibadettir.

Eğer öyle olsa her şeye kadir olan Allah insanları kendi istediği inanç ve durumda yaratırdı. İlahi yaratılış bu kadar özgürlük verirken ve kişi inisiyatifinin tercihini öne çıkarırken en kutsal insan özelliği olan düşünmeyi oluşturacak özgür ve çok taraflı bilgilendirilmenin önünü tıkama propagandası yapmak ne kadar doğru olabilir.

Oysa çağdaş hukuk devleti ilkeleri ve sosyo ekonomik ve temel hukuk kuralları bakımından haksız rekabet yaratmak sayın başbakana hiç yakışır bir davranış değildir.

Dünya nimet ve iktidarları gelip geçicidir. Nefsimizin esiri olup ilahi kuralları ve emirleri unutamayız, Rahman ve Rahim olan her canlıya yaşam hakkı tanıyan Allah (c.c.) daha ters davranış içinde olmak, ona ters düşmek akledin diyen biz kullara hiç yakışmaz.

İnsanların doğruları görmesi, yanlışımız varsa düzeltmeniz için her yönlü okuyun, yapıcı eleştirinizi doğru olarak yapın dememiz insanlığımız inancımız gereğidir.

Taraflar birbirlerini okumadan, kendisinin doğru yerde olduğunu bilemeyeceği gibi tarafların yanlışlığını da öğrenmeyi başkalarının aracılığına ihale etmiş duruma düşmüş olmaktadırlar.

Siyasette olduğu gibi her konuda karşı tarafı da en iyi şekilde bilmek yalnız doğan ve yalnız ölüp Allah'ın huzuna giden fani insan için en tabii hak ve görevdir. Savaşta da ticarette de aşkta da ne kadar tanır ve bilirsek o kadar başarılı oluruz. Kişiliğimizin sahibi kendimiz oluruz.

Unutmamak gerekir ki Yüce Kitabımız Kur'an da bütün insanlığa inmiştir. İlk emir: oku! Daha sonra: Allah'ın adıyla oku! demektedir ama başka şey okuma demek değildir. Paygamberimizin "İlim Çin'de isede gidip alınız-öğreniziniz" mealindeki hadisleri ile İslam imparatorluklarında ki ilk bilim adamlarının çoğunulla gayri müslimlarden oluştuğu gibi. Kimseya ambargo yoktur.




 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..