Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ekim '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Attila İlhan'l a

Attila İlhan'l a
 

Bir Attila İlhan efsanesi yaşandı Karşıyaka’daki büstünün ve şiirli panasonun başında bu gün. Saatler 11' i gösterirken. Bir Attila İlhan rüzgarı esti İzmir’in Çatalkaya’sından. Esti geçti K.Yaka sahillerine. Yaladı rüzgar onun, büstünün bulunduğu yeri. Saçları dalgalandı Attila İlhanın. Panaso tir tir titredi sevinçten, heyecandan ve biraz da sıkılmışlıktan.

O, böylesi törenler sevmezdi, bilirim.Hep kaçardı böylesi şeylerden. Duysa, görse, ’’bizimkiler, coşmuş da bizi hatırlamış.’’ diye geçirirdi içinden .Halbuki, aramızdan ayrılışının üçüncü yılıydı .Nasıl da unutulurdu Attila İlhan?!

Bir rüzgar esti Çatal kaya’lardan…Denizler dalgalandı denizler. Onu getiren 18, 3O vapurları başlarını salladı içleri hüzün dolu.

Bir rüzgar esti Çatal kaya’lardan, martılar saygı duruşuna geçti kanatları ile birlikte gözlerini kıpmadan. Sevgiyle, hasretle, kanat uçlarını sallayarak geçtiler bir bir Attila’larının büstü önünden..

Attila’nın K.Yaka Sahillerindeki büstü ve panosu başında, üçüncü yılında şairi anmağa gelen insanlar vardı. Kimler mi vardı? Saymağa ne gerek var. Her biri, Attila İlhan’ın şiirleriyle büyümüş, içi bu sevgiyle dolmuş genci vardı, yaşlısı vardı, yetişmekte olan çocuklar vardı.

Attila İlhanın küçük kardeşi Cengiz İlhan kürsüden seslendi.’’Her geçen yıl, çığ gibi artacağız onu anarken’’ derken, gözleri yaşlıydı…


Bir Attila İlhan geçti Türkiye’den..Bir Attila İlhan vardı İzmir'lerde. 18, 30 vapurlarıyle Konaktan gelen. Hep aynı köşesinde oturan. Elinde hep kitabı olan, renkli gözlüğünün ardından bakınca, dünyayı avucuna alan…

Sisler bulvarı’nda kahrolan. ’Pia’’ sı ile kendinden geçen, Karşıyaka’da kendini bulan. Dünya edebiyatı şiirlerini ezberledi. Bebelerden bebelere, büyüklerden büyüklere fısıldandı o şiirler. Her güzelliği aklında ‘mıh’ gibi tutan…

Sessizdi. Sakindi. Daima ufkunda, hayalinde dolaşan şiirlerin hecelerini, mısralarını ucundan ucundan bir kuyumcu titizliği ile işlerdi. Paylaşım duygusu çok yüksekti. Bir öğretmen gibiydi. Ağabeyiydi herkesin .Kendisine yazı işleri müdürü olarak değil de, şair olduğu için saygı ve hayranlık duyardık. Düzelttiği satırımı bu gün de unutmuyorum:’Kıvır zıvır’ değilmiş. Aslı:’Ivır zıvır’mış.Ama ne kadar da mahcup olmuştum. Sevgisi içtendi. Dışa vurmazdı.

Bir Attila İlhan geçti bu diyarlardan.Attila İlhanın diyarlarında olmak. Onun teneffüs ettiği havayı solumak…

Çatal kaya’lardan bir ses gelir Karşıyaka’lara..Martılardan sevgi çığlıkları ulaşır Attila İlhan’a..

O, bitmeyen, tükenmeyen nefesiyle korunduğu İzmirin Çatal kaya’sından sevgi dolu nefesiyle bizlere ulaşır, ulaşırni. Taaa buramızda;kalplerimizde, sevgisini, yeşilliğini muhafaza eder.

Yeter ki Attila İlhanlar ölmesin,

Yeter ki umutlar hep yeşil kalsın!


Resimler, (Objektifimizden)

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..