- Kategori
- Sosyoloji
Avrupalı Olmak İstiyoruz Ama Coğrafi Olarak Neredeyseniz Oralısınız, Biz Avrupa’da Değiliz
Avrupa’da değiliz. Asya’da da değiliz. Afrika’da hiç değiliz. Biz nereye aidiz? Coğrafyacılar Türkiye’yi hangi kıtada gösterecekler? Avrupalıyız diyoruz inanıyorlar. Doğulu bir vatandaşımız Paris’e gidiyor vazgeçiyorlar. Asyalıyız diyoruz Avrupa kültürüyle yetişmiş birimiz Çin’e gidiyor, Çinli “Bize benzemiyorsunuz” diyor. Güneydeki vatandaşlarımız da biraz Afrika kokuyor.
Napalım konumumuz böyle, biz Asyalıyız, Avrupalıyız, Afrikalıyız; biz dünyalıyız.
Ama biz birilerine dâhil ya da yakın olmak istiyoruz. Siyasi, ekonomik ya da sosyal bağlar kurmak istiyoruz. Peki, kime yakın olabiliriz? Hiçbirine. Uzun saçlı küpeli yanında modern giyimli hanımı Avrupalı vatandaşımız Arabistan’da nasıl görülür?
Desek ki kim nereye uygunsa orayla bağ kursun… Aslında bu harika bir fikir. Adam İran’ı seviyorsa İran’a, Turan’ı seviyorsa Turan’a gitsin.
Halkımızda Avrupa merakı var ama biz Avrupalı değiliz. Tamam, yurdum insanı Paris’te kokoreç yemek istiyor ama eloğlu izin verir mi? Biz gerçekçi değiliz, halimizi bilmiyoruz; topyekûn Türkiye’yi ne Asya alır ne de Avrupa. Müslüman ülkeler birlik kursunlar, Türkiye bu haliyle giremez oraya.
Kerim Korkut yıllar önce açıkladı: Türkiye bir dünya ülkesi, öyle kalmalı.