Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Kasım '15

 
Kategori
İlişkiler
 

Ay Ben Bakamam

Ay Ben Bakamam
 

Ben hasta olunca bana bakar mısın dedi adam naif, kibar ve sevildiğini düşünerek.. O an Afrika'da bir kabile hiç bir şeyi düşünmeden dans ediyordu. Çankaya'da bir kadın kuaförden istemediği saç modeli ile ayrılıyordu. Edirne'de bir adam yeni doğan çocuğunu kucağına almış "bu şimdi gerçekten benim oğlum mu?" diye şaşkınlıktan sağa sola koşuşturuyordu. İsveç'te bir profesör kahvesine soya sütü ekliyordu. Bunların hepsi olup biterken naif adamın soru sorduğu kadın, hiç düşünmeden cevap verdi. Ay ben bakamam !

Küçükken komşular haylaz olmamdan, öğretmenlerim çok konuşmamdan, annem babam inatçı olmamdan yakınırken, tabi ki günümüz insanları da duygularımın tutarsızlığından yakınacaktı. İnsalık için küçük ama kendim için büyük dünyamda benim için 2 değişmez kural vardı. 1- Son raddeye kadar vazgeçme uğraş. 2-  Vazgeçersen 10 inatçı keçi gücünde kararlı ol. (Bazen öyle olur ki en manasız şey de vazgeçebilirim.)

İşte böyle bir anda da canım, sen ne kadar naif ve kibar olmaya çalışsan da ben senin içinde kaç beygir gücünde bir öküz yattığını, 10 dk sonra ayağında beyaz çoraplı dişinde kürdanlı bir kıroya dönüşeceğini biliyorum.Tamam tamam belki virgülden sonrasını biraz abarttım ama işin özeti ben seni tanıyorum anacım.

Hadi gelin size anlatayım. Beyimiz seçkin bir kurumda seçkin bir vasıfla çalışmaktadır, bitirdiği okul çok seçkin olmasada benim gözümde, Türkiye sıralamasında giderli. Bu ağzı süt kokmayan her çiçekten bal tadan çocuğumuz, artık durulmuş, evlenmeye karar vermiş bu kararı içinde güzel, akıllı, gelecek vaad eden düzgün bir kız aramaktadır. (Bu benim yorumum) Şu sıralar bana karşı çok romantik te olsa, içimde ölen birini yeniden diriltemeyeceğim. Hayır 1 gücüm yok, 2 vaktim yok. Ben sabah kahvaltısına çok uyuduğum için yetişemeyen, ayakkabılarımı bağlayamayan, düz yolda düşmeden yürüyebilmek için aşırı efor sarf eden bir kızım. Eğer eski bir ilişkiye can vereceğimi düşünüyorsanız, pembe panjurlu eve, efendime söyleyim uçan bir balığa, kilo aldırmayan pizzaya falan da inanabilirsiniz. Hımbılım bikere ben, üşengecim.

Hadi bunları geçelim, insan aynı paragrafı okumak ister mi yeniden? Aynı kitap demiyorum bile, kitapların bırakamayacağınız bir gücü var bence çünkü. Eğer bulduysanız siz manayı, dönüp yeniden aramak istermisiniz? Ya da ihtiyacınız olduğunda kaybolan bronzerı, yazın güneşin bronzlaştırdığı teninize sürmek ister misiniz? Bir balonu gökyüzüne terk ettiyseniz o size geri gelir mi?

Aşkdan ilişkilerden pek anlamıyorum bu kesin ama şöyle bir gerçek var ki azizim, ömrün boyunca aradığını bulduğunda her şeyi unutursun, onu kaybettiğin zamansa kendini de unutursun. Eğer bir kere baktıysan tadına çilekli pastanın, dönüpte bir daha sade kek yemek istemezsin. Bir kere tamamlandıysan eğer bir kere açıldıysan denizlere, artık karada oyalanmak istemezsin. Tadı damağında kalmıştır, kalbin artık oradadır, nokta olmak varken virgül olmak istemezsin.

 
Toplam blog
: 16
: 107
Kayıt tarihi
: 04.06.15
 
 

Bilkent Üniversitesi ..