- Kategori
- Gündelik Yaşam
- Okunma Sayısı
- 533
Ayağımda don yok ama pozitifim!

“Secret” isimli kitabı okuyan, DVD’sini izleyen yakınlarınızın davranışlarında bir değişiklik fark etmiş miydiniz siz de?
Nasılda olayı çözmüş, hayatı yalayıp yutmuş, hamken pişmiş edaları ile dolaşıyorlardı ortalıkta...
Akıl vermekten de geri kalmıyorlardı...
“ İsteyeceksin oğlum! İşte bütün mesele bu! Kitabı oku ondan sonra konuşalım!”
Böyle söylenince meraklanıyor insan, kitabı alıp okuyor...
Kitap kaç sattı, isteyen istediğine kavuştu mu bilmem!
Kitabın popülaritesi azalınca, Secret bilgeleri de ortalıkta görünmez oldu...
İstemenin adabı olduğunu daha delikanlıyken mahalleden ağabeylerimiz öğretmişti bize oysa!
Sonra avukatın biri Ferrari’sini sattı, kafayı tıraş ettirdi, Nirvanaya erdi...
Kitabı yazan adam cukkayı doğrulttu...
Kel avukattan hepimiz etkilendik, Ferrari’yi satalım dedik ama Ferrari’miz yoktu ki!
Taksitle aldığımız emektarlara da kıyamadık... Ferrari’sini satan bilge olmaktan vazgeçtik!
O dönem ben çabuk uyandım oturdum “ Ferrari’yi satmakla bilge olunmaz, bilge adam Ferrari’ye tüp taktırırdı” temalı bir yazı kaleme aldım...
Ardından pozitif düşünce diye bir olay çıktı ortaya
Tam da dünyada kriz patlak vermişken, insanlar işlerini evlerini kaybediyorken! Tesadüfen!
Kitaplar basıldı, kişisel gelişim raflarında yerini aldı...
Yine gaza geldik... aldık, okuduk...
Etkilendik tabi...
Etkilenmeyeceksin de ne yapacaksın arkadaş denize düşen yılana sarılıyor, her şeyden medet umuyor!
İnsan zaten başına gelen kötü bir olayı kafasındaki raflardan birine koyamazsa, sebep sonuç ilişkisine dayandıramazsa, üzerini başka bir şeyle örtemezse, yaşayamaz... Buna da “anlamak” diyoruz herhalde...
“Şimdi işyerinin neden soyulduğunu anladın mı? Küçükken sen de komşunuzun bahçesinden elma aşırmamış mıydın?”
“Aşırmıştım... Haklısınız ben de binlerce işyeri varken neden benim virane soyuldu diye üzülüyordum”
“ İşte komşun ne hissetiyse sen de aynını hissettin evlat, ektiğini biçtin!”
“Peki, karım beni niye terk etti?”
“ Yıllar önce sen de kız arkadaşını böyle terk etmemiş miydin?”
“ Etmiştim ama onun benden başka bir sürü adamla ilişkisi vardı! Yemeği ben ısmarlıyordum o başkası ile yatıyordu”
“ Evlat sende sertleşme sorunu olmasın?”
Pozitif düşünce; acımadı ki demek gibi bir şey...
“ Doktorla bugün görüştüm iki aylık ömrüm kalmış”
“ Ne güzel evlat dedene, ninene, atalarına kavuşacaksın, kira, yeme, içme gibi dertlerinde olmayacak, doğalgaz zammından da etkilenmeyeceksin... Ne zamandır yalnız kalmak, düşünmek istediğini söylüyordun, bundan iyi fırsat olur mu, düşün düşene bildiğin kadar... Hem Elvis Presley hayranı değil miydin? İşte sana imza alma fırsatı!”
“ Evimizi selde kaybettik!”
“ Çok şanslısın, balkonu kapatmayı, çatıyı tamir ettirmeyi düşünmüyor muydun? Masraftan kurtuldun işte... Al çocukları da dağ başına, dere kenarına kur çadırı... Ormandan odun topla, balık tut, ağaçlarla konuş, rüzgârı bedeninde hisset... İsteklerini erteleme evlat yarın çok geç olabilir...”
Pozitif düşünmek lazım ama o kadar da düşünmemek lazım...
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=44678
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Kitabı okumadım ama filmi seyretmeye çalıştım bukadar da olmaz ya polyannayı geçtik be dedim ve yarıda bıraktım:) sevgi ve saygıyla
Meral Yağcıoğlu 06.02.2010 10:26- Cevap :
- Her şey kararında diyorlar ya... 06.02.2010 17:42
Biz 1 Temmuz gibi oralarda oluyoruz, 15 Ağustos'a kadar da kalmayı planlıyoruz. Menüde rakı, kalamar, ahtapot, kişisel tercihe uygun balık. Rakı balık bitince Foça Karası'nda müzik eşliğinde rakıya devam. Sonra Faik'in orda kahve veya isteğe bağlı olarak önce çorba da olabilir. Her akşam bunu yapalım, en büyük pozitif biz oluruz. Laf aramızda Gül'le genelde yaptığımız da bu zaten. Sevgiler.
serhatt 05.02.2010 15:40- Cevap :
- Bir aksilik olmazsa o tarihler arasında pozitif düşüncenin belini kırarız ağabey : )) 05.02.2010 15:51
Pozitif düşünce = Acımadı kiiii... İşte budur! Fazla söze gerek yok :))
Nilgün Akad 05.02.2010 14:37- Cevap :
- Beğendiğinize göre hakkımdaki olumsuz düşünceleriniz yavaş yavaş değişiyor demektir... Sevindim yahu : )) 06.02.2010 17:49
yazini okudum adam gibi bir seyler karalayim dedim, gordumku ahtapot raki ,foca yahu yapma adami dinden imandan cikariyorsun hem hangi foca yeni mi eski mi olurda yolum duser bakarsin. Gelemezsemde paket yap benim icin. Saglik ve saygiyla
Newyorker 04.02.2010 21:54- Cevap :
- Eski Foça... Yahu Ağabey sen orada kim bilir neler yapıyorsun, nereler de yiyip içiyorsun da anlatmıyorsun... Yaz yahu şu öteki Amerika’yı... 04.02.2010 22:12