İnansanız da fark etmez,Dünya zaten dönüyor …

Galileoi’de,Macellan’da Dünyanın döndüğünü ispatlamışlar,ama Dünya döndükçe biz de dönüyoruz.( Dönek miyiz neyiz..)

Bu arada,her alanda birçok şey değişiyor. (Dünya döndüğünden mi, devran değiştiğinden mi bilen yok.)

Giyim,kuşamdan yemek kültürüne,gündelik yaşamdaki alışkanlıklarımıza, beğenilerimize kadar ne varsa değişiyor,dö

nüşüyor.…(Dönüşmese şaşardım.)

Kimler, neler değişmedi ki o arada.(Dönüştü mü deseydim acaba.)

141-142 tarihe karışırken,eski hakemler,aktarlar,mankenler televizyon yıldızı oldu.

Pırlantada KDV oranı sıfır oldu. (Ekmekte kaç lira acaba..)

Kişi başına milli gelir 10 bin dolara geldi.(Biraz borcumuz arttı,ama olsun,”Borç yiğidin kamçısıdır demiş atalarımız..)

Her mahallede bir milyoner olmadı, ama her köşe başında bir nöbetçi dilencimiz var, Allah’a şükür.

Her dört üniversite mezunu gençten biri işsiz oldu,ama ne yapalım oldu bir kere..

Sofralarda yemeklere not vermek moda oldu.

Behlül,fayton yerine spor arabaya bindi.(Halit Ziya Uşaklıgil’in haberi yok.Reşat Nuri Güntekin’in de Ferhunde’den zaten ha

beri yok..İyi ki yok.Bir bilse...)

Vadide Amerikalılara çuval bile geçirdik.Gerçi, onlar Irak’ta geçirmişlerdi,ama olsun.Biz de geçirdik sonunda.(Bunun da bir şeyle ilgisi yok.Boşuna düşünmeyin.)

Ağca bile mehdiliğe terfi etti. (Bu da klinik vaka gibi görünüyor.Bizimle ilgisi yok.)

İlgili olanlara bakalım.

Eskiden bardakta mısır mı vardı, likit yumurta duydun mu hiç, expresso içebilir miydin, teğet nedir öğrenmiş miydin,muha

lefetin avukat,iktidarın savcı olduğu davalar görmüş müydün,bölünmüş yollarda hiç araba kullandın mı ömrü hayatında.. ( Daha neler var bölünen,pardon değişen..)

Alışveriş merkezleri mi vardı kentlerin göbeğinde. Yoksa,siz halâ bakkaldan mı alışveriş yapıyorsunuz…(Sayın Başbakan duymasın.) Haberiniz yok mu, mahalle bakkallığı devri bitti.

“Bu paraya çalışacak milyonlarca işsiz var” diyen bir başbakanınız oldu mu hiç..(“Yetmiş sente muhtacız “diyenler de vardı, ama onlarda tarihin arka odasına kalktı.)

Hiç balyoz salladın mı,hayatında.. Baamm,güümm!

Kafeste bülbüller öter miydi..

Biber gazını tattın mı….(Acı pul biber yanında bal gibi gelir.)

Neyse, fazla karıştırmaya gerek yok. Gün gelir, Erhan Afyoncu ve Pelin Batu bunlarla ilgili tartışırlar. ( Murat Bardakçı, artık ne kadar müsaade ederse.. Gerçi, onlar da Sultan Aziz öldü mü, öldürüldü mü, intihar mı etti, bir türlü çözemediler, ama yine de, bunları tarihin arka odasına havale edelim.Murat Bardakçı “şak” diye belgeleri ve noktayı koyar,ardından “ Çile Bül

bülüm Çile” şarkısını terennum eder.. Kulaklarımızın pasını siler. Hiç merak etmeyin..)

Ancak kültürümüzde yer etmiş alışkanlıklarımız içinde sürdürülenler de yok değil.

Asgari ücrete talim gibi..Darbe aşkı ve korkuları gibi. Suikast planları gibi.Ergenekon Destanı gibi..(Bu çağdaş versiyonu..)

GAP gibi. (Bu da efsane olacak yakında.Torunlarımız bittiğini görür,inşallah..)

Durun,hemen kızmayın.

”One minute!”

Çok kızarsanız,ailenizi de alıp parkta dolaşabilirsiniz aslında..

Kısıtlama yok. Laf lafı açtıkça nerelere geldik.

Neyse dolaşın biraz,hatta dönme dolaba binin….