Ayak parmaklarının ucunda, "seks" varmış!

Amerikanın asil yüzlü, dilberi Nicole Kidman, yeni kocasının yanında açıklayarak: “ Eski kocam Tom Cruise’ ten cinsel fetişle, çok şey öğrendim” dedi. Ve şimdiki müzisyen eşi Keith Urbanı da “ tehlikeli buluyorum” dedi. Magazin haberlerinde bu iki satırcık vardı dün.

Durun bir dakika, eskisini övüyor, yenisinin yanında. “Ondan seksapeli artırıcı çok şeyler öğrendim” diyor. Öte yandan da onu ”tehlikeli” buluyor! Nasıl oluyor bu? Seks konusunda, o da " Açılım" a uydu mu dersiniz? Şimdi moda oldu açılımlar.

Ört ki, ölem!

Ağır başlı kişiliği ile tanınan Kidman için “bu şekilde özel hayatını, durup dururken gündeme getirmeseydi, iyi olurdu” deniliyor.

Kidman sanki bluğ çağına yeni girmiş gibi, “Pat” diye neden böyle konuştu dersiniz? Yeni eşine bir mesaj mı vermek istiyor? Eski eşe bir özlem mi var? Yeni kocanın, fetiş taraklarında bezi yok mu demek istedi? Sonra, yeni kocası neden tehlikeli ? Ne bakımdan tehlikeli?

Fetiş, vücudunun parçalarına yönelik oluyor her halde. Monotonlaşan cinsel hayatın renklendirilmesi, ana tema oluyor. Ardından da sayabiliriz cinsel takıntılara kapılma, merak etme, yenilikleri deneme hevesi, ekstra sunum ve sunuş olarak bilinmekte fetiş veya fetişizm.

Fetiş’e bakacak olursanız, bir ayak ucunda, yani parmakları da cazip görünürmüş insana. Seksiymiş yani. Ört ki, ölem! Nerden nereye di mi? Sonracığıma, derilere dokunursunuz, cinsel dürtü alırsınız. Kimisi kokudan alır bu fetişizm. Çorap kokusu, koltukaltı kokusu.

Nicole Kidman, fetişizm kurbanı olursa, kısa zamanda eski eşine döner sanılıyor. Film çekerlerken tanışmışlardı zaten. Demek oluyor ki aldı, eğitti onu. Havaii doğumlu kendisi, Ama, çocukluğunun çoğu, Avustralya’ da geçti. Avustralyalı olarak tanınır. Bizim Miranda Kerr’in hemşerisi olur anlayacağınız. Tanışırlar mı, bilmiyorum.

Miranda 24, Kidman 42 yaşında. Tanıştıklarını zannetmiyorum. Şimdi blog’dan bana lâf atacaklar sıraya girmiştir. “ Yine mi Miranda, anladık!” diyerek. Başta, bloğun “Gelincik” i olmak üzere. Durup durup, Miranda’yı gözüme sokar. Hiç üşenmemiş, 350 yazımı okumuş, bitirmiş Bloğumuzun “Mavilim’i “ gibi Gelincik de. Dirier de, Pirmete’ de Sabiha Rana’dan da sesler gelir yine.

Çatlasanız da, o Miranda bana bir gün gelecek. Elma dersem de, armut dersem de, yine bir yerlerden çıkıp gelecek.

Ne iş!