Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Haziran '18

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Ayasofya’da Gece Buluşması Kitabından: İmparator Karısını Öptü…

Ayasofya’da Gece Buluşması Kitabından:  İmparator Karısını Öptü…
 

Ayasofya’da Gece Buluşması-Nazan Şara Şatana


İmparator karısını öptü ve hızla adamları ile birlikte taht odasından uzaklaştı. Huriye hatırlamıştı. İmparatorun neler yapacağını biliyordu.

“Bu isyanı bastıracak ama en az otuz bin kişiyi Hipodroma toplatıp öldürtecek!” İrkilmişti.

“Korkunç bir şey bu?”

Sonra bir şey hatırlamıştı. Bir süre önce bir yazısında kullanmıştı. Bu olay aslında dünyadaki ilk holiganizm vakası olarak tarihe geçmiş olacaktı.

Theodore onu fark ettiğinde o geri gitmek için dönmek üzereydi. İmparatoriçenin billur sesi ile etraf çınladı.

“Sen de kimsin?”

Huriye yakalandığını anladığında İmparatoriçenin gözlerindeki şaşkınlığı da fark etti. Kendi için hiç iyi olmayacağını da anladı. İmparatoriçe yanındakilere işaretle, Huriye’yi yanına getirmelerini istedi. Yanına yaklaşan askerlerin müdahale etmesine Huriye izin vermedi. Öne çıktı ve Theodore’ ya doğru yürüdü. Karşısında reverans yaptı.

“İmparatoriçem, ben kendi isteğimle inanın gelmedim. Ben buradan geçiyordum. Ayaklanmayı göreceğim sanıyordum sonra kendimi burada buldum.”

“Sen Bizans İmparatorunun sarayını yolgeçen hanımı sanıyorsun? Nasıl olur da geçerken buraya gelmiş olabilirsin. Seni şimdi aslanlara attırır parçalatırım.”

Huriye çok korkmuştu.

“İnanın ben bilerek hiçbir şey yapmadım. “

“Sen hangi tarafın casususun bizi dinlemeye mi, ne karar vereceğimizi öğrenmeye mi geldin?”

“Hayır, imparatoriçem ben sizin ne karar vereceğinizi ve neler olacağını zaten biliyorum.”

“Biliyor musun?”

“Evet biliyorum.”

Kraliçenin bir anda tavrı değişmişti. Bir el işareti ile Huriye’nin yanındaki askerleri uzaklaştırdı. Yanına yaklaştı.

“Nasıl biliyorsun? Sen büyücü müsün?”

“Büyücü mü?”

“Yoksa kâhin mi?”

“Kâhin değilim.”

“Nesin sen?”

Sesi yüksek çıkmış, çevresindekileri korkutmuştu. Aslında Huriye’de korkmuştu.

“Benim sözlerim sizi ikna etmez ki, ben size desem ki ben gelecekten geliyorum, siz anlar mısınız?”

“Ne demek gelecekten geliyorum.”

Huriye biran düşündü, gözlerini kıstı.

“Siz tarihe altın harflerle ismi yazılacak bir İmparatoriçe olacaksınız.

Siz kadınların haklarını koruyacak tarihteki ilk kadın olacaksınız.

Sizin sayenizde yeni İmparator olan eşiniz saygıdeğer İmparatorJustinianos, Bizans İmparatorları arasında en üst yerde olacak.

Sizlerin mozaikleri Ayasofya’nın duvarlarında işlenecek, asırlarca herkes sizi görecek ve bilecek.”

Bu anlatılanlar İmparatoriçeyi etkilemişti.

“Ayasofya’nın duvarlarını nasıl süsleyebilir ki, Ayasofya’yı yakmışlar, kül olmuş.”

“Siz biraz önce İmparatora söylediğiniz. Eşiniz asırlar boyu dünyanın en büyük tapınaklarından biri olan Ayasofya’yı yaptıracak. O kadar büyük ve görkemli olacak ki, tarih ondan her daim söz edecek. Dünyanın göz bebeği bir mabet olacak. Buna sebepte eşinizi göndermeyerek siz yaptırmış olacaksınız. Sizin aklınız ve cesaretiniz sayesinde dünyayı inanılmaz bir miras bırakacaksınız.”

Theodore’ye, Huriye’nin sözlerinden çok etkilenmişti.

“Bunların hepsi olacak öyle mi?”

“Evet, majesteleri hepsi olacak. Siz ayrıca kadınlarla ilgili yaptığınız çalışmalarla da dünyadaki ilk kadın haklarını savunan kraliçe olarak tarihe geçeceksiniz.”

“Ben bu konuda çalışmalar yapmaya başlamıştım zaten. Kadınların ezilmesine tahammül edemiyorum. Kadınları ezen erkekleri affetmiyorum onları öldürtüyorum. Boşanmanın sadece erkek hakkı olmasını kabul etmedim bunun kadınlar içinde olması için yasaları değiştirdim. Hele ırza geçme olaylarını asla ama asla hoş görmüyorum onlara işkence yaptırtıyor yavaş yavaş öldürtüyorum. Bunun için birçok kanun çıkarttım.”
“Eşinizde bir erkek onu nasıl ikna ediyorsunuz?”

Kraliçe gülümsedi.

“Sence bana hayır diyebilir mi? Biraz önce de diyemedi!”

“Haklısınız siz benim gördüğüm en güzel kadınsınız ve çok akıllısınız.”

“Akıllı olmak zorundayım. Zamanında da aklım sayesinde fakir bir kızken şimdi İmparatoriçe oldum. Güzelliğimin farkındaydım ve sonuna kadar kullandım, hala da kullanıyorum. Bu kadın olmanın tanrının bize verdiği bir armağanı! Sende fena sayılmazsın.”

 

./…

 

 

Nazan Şara Şatana

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....