Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '14

 
Kategori
Siyaset
 

Aydınımızın dayanılmaz hafifliği Pınar Kür

İrade güçtür. Bu üstün gücün meşruluğu temel hak ve özgürlüklere karşı takındığımız tavra bağlıdır.

Pınar Kür, “Başörtülü kadınlarla, Playboy’a poz verenler aynı zihniyetteler” demiş. Sn Pınar KÜR ün söylediklerini, kimin sözü olduğunu hatırlamıyorum ama bir filozofun “Düşüncelerinize katılmıyorum ama düşüncelerinizi açıklama özgürlüğüne sonuna kadar katılıyorum” bağlamında değerlendirmiştim. Sn Pınar KÜR ün tutumunu demokrasi ve özgürlükçü toplum içerisinde düşündüğümüzde, gayet doğal bir davranış olarak görüyorum. Sn Pınar Kür ün düşüncesine katılmak zorunda değiliz. Onun gibi düşünmek zorunda da değiliz. Bana göre buraya kadar her şey çok normal.

Ne var ki;

Pınar KÜR ün Aydınlık gazetesinden Hayati Asılyazıcı’ya kendisine yöneltilen eleştirilere karşı “Ne acıdır ki ülkemizde doğru dürüst okuma yazma bilmeyen, okuduğunu da anlamayan bir kitle var. Analitik düşünce yeteneği olmayan bu gibi kişilerin duyduklarını da anlamadığı ortaya çıktı” şeklindeki söylemi özgürlükçü bir yaklaşım olmayıp, seçkinci ve bu ülke insanını aşağılayıcı bir yaklaşımdır.

Nerelere gitsek? Ne yapsak? Nasıl anlatsak?

Bilemiyorum artık. Nasıl yapsak ta sesimizi ülkemizin yüce aydınlarına duyursak.
Tüm çabalarımıza rağmen duyuramıyoruz. Çünkü onlar her şeyi biliyorlar.

Ama her şeyi.

Olsun. Ben bu ülkenin CV si olmayan, Robert Kolejde okumayan sıradan bir insan olarak yanıt verme zorunluluğu duyuyorum.

Pınar Hanım hani siz çok iyi bilirsiniz ama ben yine de size hatırlatayım

Demokrasi kurumları ve ilkeleriyle yaşar ve bir ülkede demokrasinin temel kavram ve ilkeleri yıkılmamalıdır. İnsanların giyinme özgürlüğü vardır. Biz sizi anlamak zorunda da değiliz. Sizi anlayanlar zaten anlıyor.

Köprülerin altından inanın çok sular aktı, biz o sizin bildiğiniz halk değiliz. Siz CV si olanların her dediğini kabul eden insanlarda değiliz.

Gelişen insanımızın özgürlüğüne ve demokrasisine her gün biraz daha sahip çıkacağından kuşkunuz olmasın. Bunu yaparken de örtünen ve örtünmeyen birlikte olacaktır. Bu süreç geriye çevrilemez buna ne sizin, nede sizin gibi kendini toplumun üzerinde gören seçkinci aydınlarımızın (!) gücü yetmez, yetmeyecektir. Bu süreci geriye çeviremeyeceksiniz.

CV si olmayan biri olarak size bir önerim daha olacak, iliklerinize kadar işlemiş, vücudunuzun tümünü sarmış olan, kanserli düşüncelerinizi artık kesip atın. Rahatlayacaksınız.

Unutmayın!

Bu ülkede artık hiç kimse siyasal ve felsefi düşüncelerinden dolayı suçlanmayacaktır.

Bu ülkede artık hiçbir insan dinsel inançlarından dolayı kınanmayacaktır.

Bu ülkede artık hiç kimse etnik kökeninden dolayı aşağılanmayacaktır. Dili yasaklanmayacaktır.

Bu ülkede yaşayanlar, çağdaş toplumlarda var olan insan haklarının tümüne eksiksiz olarak layık olduğunu bilmektedir.

Örtünmeyle özgürlüğü eşdeğer görüyor, çünkü bunun örtünenin düşüneceği bir konu olduğunu bilmektedir.

“Asıl ölüm insanının, insanı insan yapan reçetelerden uzaklaşmasıdır. Umudunu yitirmesi, inançlarını kaybetmesidir.”

Diclegül MENEKŞE 

 
Toplam blog
: 18
: 66
Kayıt tarihi
: 20.02.14
 
 

2008 yılında Süleyman Demirel Üniversitesi Halkla İlişkiler Yüksek Okulundan Mezun oldum. İşletme..