Ayıp sana vali bey, hiç yakışmıyor

Sayın İstanbul valisi kesk işçilerine uyguladığı şiddeti normal karşılaması insan haklarına ve demokratikleşen bir devlet anlayışına yakışan davranış değildir. Oysa bir yandan demokratikleşiyoruz derken ülke polis devletine dönüştürülüyor diğer yandan insan hakları ayaklar altına alınıyor. Bu nasıl bir devlet anlayışıdır bunu anlamış değilim. Bu durum şiddetin eyleme dönüşmesini sağlayanların diktatöryasından başka birşey olamaz.

Sayın başbakan Tayyip Beyin protestoculara tahammül göstermediği gibi sanırım içişleri bakanı Beşir Atalay beyde tahammülsüzlük örneği göstermektedir, çünkü gerek öğrencilere gerekse işçilere uygulanan şiddet eylemi karşısında suskun kalmakta sorumsuzca davrananlar hakkında yasal işlem yapmamaktadır, haksız yere rektörler açığa alınmakta gösteri yapan öğrenciler okullardan atılmakla tehdit edilmektedir oysa demokratik haklar verilmediği gibi kişilerin özgürlükleride kısıtlanmakta ellerinden alınmaktadır.

Demokratikleşmeye doğru giderken bunun tam tersi yapılmakta ülke ayrışmaya doğru sürüklenmekte bir yandanda ülkenin bir kısmında karmaşa yaratılarak gündem değiştirilmek istenmektedir kısacası nereye gidiyoruz sorusuna cevap aranmaktadır. Dün Ankaranın kurtuluş yıldönümünde sayın Ankara valiside taraflı davranarak yıllardır kutlanan kurtuluş gününde geleneği bozmuştur. Burada görülüyorki bazı valilerimiz kıraldan fazla kıralcılar siyasi düşünceye hizmet etmektedirler. Hani bir söz vardır kurumlarda siyasetle gelenler siyasetle giderler. Devlete değilde siyasete hizmet edenler birgün mutlaka siyasetle hak ettikleri makama giderler. Devlet makamları siyasete değil vatandaşa hizmet için vardır.

Devleti temsil edenler insan haklarına saygılı olmalıdır, önder olacak kişiler insan haklarını çiğnerse vatandaştan insan haklarına saygılı olması beklenebilir mi?