Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '12

 
Kategori
Tarih
 

Aylardan Muharremdir şimdi

Aylardan Muharremdir şimdi
 

Aylardan Muharrem’dir. Hüzünle sevincin, aşkla nefretin, ölümle dirimin birbirine girdiği, birbirine karıştığı, sonsuzca ayrıştığı, sonrasızca kavuştuğu aydır. Semavat gözyaşıyla semaha durur. Cümle canlar kederden örülmüş tebessümle devr ü devran eyler şimdi. Bir yanımız bir tufandan kurtulmanın Nuh sevinciyle pür-cûş u huruştur. Gözlerimiz Yakub Nebi’nin gözleriyle görür Mısır’a Sultan Yusuf’u. İbrahim ateşi gül eyler Harran’da. Biz bütün putları yıkarız İbrahim’in baltasıyla. Musa ile yürürüz Kızıl Deniz’e doğru. Bir yanımız Aliyyül Murteza ile Fatıma Ana’mızın ciğerparesi “cennet çocuklarının efendisi” Hüseyn’e ağlar Kerbela’da. Cennet çocuklarına cehennem olmuş bir vicdana yanıp durur gökyüzünde durnalar. Bir ulu ummanda yüzüp duran gemi gibi yüzüp durur yüreğimiz bela ummanında. Bir bela çölünde iki damla su olur gözyaşımız henüz üç beş yaşına değmemiş Ehl-i Beyt’in çocuklarına. Ker ü Bela’da yitik bir vicdan olur insanlık. Yitirilmiş bir insanlık. İnsanlık yitik!...

Muharrem’dir şimdi ay. Paramparça bir ay damlar Fırat Suyu’na. Gamdan gözyaşı ırmağıdır Fırat, Kerbela’dan beri. Kerbela’dan beri “kan akar Fırat Suyu”. Bir kan ırmağında boğulur durur Ümmet-i Muhammed. Hüseyni korla yanıp yakılan Muharrem’dir şimdi. Ağu katılmış gibidir içtiğimiz sular. Zaman Hüseyn-i Şehadet zamanına ayarlı gibi. Durmadan kan sızan bir yara gibiyiz. Fitil tutmayan bir yara var sanki yüreğimizde. Kanar, kana batar zamanın zembereği. Darmadağın olur gönül zembereğimiz bizim.

Kanla sınar her dem tarih bizi. Ne çok kanarız biz. Ne çok!.. Habil’in kanı akar bir Kabil isyanında, Kabil’in kıskançlığında. Hüseyn’in (Hamse-i Âl-i Abâ) bedenine oklar saplanır bir Yezit hırsında, Yezit’in zalimliğinde. Sahi ne çok kanarız biz. Ne çok!...

Muharrem’dir. Muharrem."Şehrullahi'l-Muharrem" olan yani “Allah’ın Ayı Muharrem.” Haram kelimesinden türetilmiş olup haram olan, yasaklanmış anlamına gelen sözcük. Arap kabilelerin cahiliye döneminde birbirleriyle savaşmaktan, kan dökmekten uzak durdukları, bir çok yasaktan kaçındıkları ay. Ne acı ve hazindir Yezit ve adamları bu yasak ayda Hüseyn’e, Peygamberin torunlarına kılıç çekmişler, akla hayale gelmedik işkencelerle Ehl-i Beyt’i perişan eylemişler. Kundaktaki çocukları bir damla suya hasret eylemişler. Fatmana’nın kuzularını Kerbela yazılarına sermişler. Peygamber-i Zişan’ın mübarek ruhunu incitmişlerdir. Medet ya Sahib-el İmdat. Medet.

Yezit kana doymamıştı haram ayda. Cahiliyede bile dökülmeyen kanı dökmüştü iktidar için, güç için. Modern cahiliye de kana doymuyor şimdi. Bütün coğrafyamız kanıyor. Zalimler, emperyalistler her yanımızı kan gölüne çeviriyor. Temeli zulüm olan, gözyaşı olan türedi sistemler model olarak dayatılıyor bize. Bizi liberal demokrasi yalanlarının, sömürgecilerin kucağına atmak için yalan söylüyorlar. Hüseyn’e ihanet eden Kufeli’ler gibi içimizdeki güç düşkünleri, iktidar hastaları ihanet içinde.

*******

Bu menzil neredir Ya Hüseyn!

Bu menzil Ker ü Beladır Ya Hüseyn! Hüzün ve bela çölüdür. Hüzün ve bela!.... Sana dost görünüp Yezit’le ganimet paylaşmak için sana ok atan, kılıç çeken çanak yalayıcıların yüzüne tarihin tükürdüğü yerdir. Şehadetinle insanlığa bıraktığın büyük mirasın; zulme karşı çıkma, haksızlığa ve adaletsizliğe ölüm pahasına direnebilmenin sahnesidir Ker ü Bela. Zalimlere başkaldırının, din baronlarına, siyaset simsarı Muaviye ve onun avanelerine mazlumun, gerçek inananlarının derin çığlıklarının sende bir büyük isyan çağlayanına dönüştüğü yerdir. Evladı Ali’den, Ehl’i Beyt’in mazlumlarından bir damla suyun sakınıldığı utancın tarihin dört yanına sindiği yerdir.

Senden sonra da kanın durmadığı, zifiri bir karanlıkta önümüzü göremediğimiz, sana kılıç çekenlerin el üstünde tutulduğu, aklın ve gönlün paramparça edildiği, senin boynunu vuranların ve türbene bombalar yağdıranların alkışlandığı bir utanç deryasındayız Ya Hüseyn!

Seni gönülden sever, sana gönülden ağlarız Ey Nûru çeşmi Murtezâ! Şah-ı Şehidi Kerbela! Lanet okuruz Yezit’e. Yezit’in felsefesine ve Yezit’e uyanlara. Modern Yezitlere ve onların içimizdeki ortaklarına. Sana yanmayan yanmayı bilmemiştir. Senden gelen deden Muhammed’in kokusudur mest eyleyen bütün rüzgarları. Sana ağlar bütün bulutlar, Seninle ağlar. Sana muhabbet duymayan bilmez muhabbetin tadını. Sana yanmayan yanmaz bilmeyi.

 
Toplam blog
: 22
: 611
Kayıt tarihi
: 01.10.12
 
 

... ..