Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '14

 
Kategori
Deneme
 

Ayrılığa Veda!..

Ayrılığa Veda!..
 

Alıntı...


Ayrılık ve veda üzerine yazmalı…

Evet, yazmalı ayrılığı. Yazmalı ki, veda nın bir anlamı olmalı…

“Bedenimizin neresine saklandığını bilmediğimiz bir mutluluk var ve biz bu mutluluğu bulmaktan hâlâ çok uzağız.” Diye bir söz kalmış aklımda.  Şu sıralarda sürekli dilimin ucunda. Yerini belli etmeden her yanımızda dolanıp duran ruhu olan mutluluk…

O ruh ki; bir mutlu bir mutsuz. Hani yerini bilsek oraya daha bir hassas davranır ve sürekli mutlu oluruz…

Ayrılıklara sebeptir ki ruhumuzda umulmaz yara ve mutsuzluklar vardır.

Sebepleri o kadar çok ki ayrılık denen vedanın. Kime neden veda edilir? Kim kimden neden uzaklaşır ki? Bu soruların cevabı ayrılan kişinin içinde gizli. Veda denen ayrılığın nedenleri de kişiden kişiye değişir… Kimi sevdiğinden, kimi işinden, kimi coğrafyasından…

Her ne sebeple olursa olsun her veda hüzündür. Şüphesiz ki ayrılığın başlangıcı büyük etkiler yaratır. Bu bazen bir hüzündür, bazen sevinç ve O’na veda ile başlayan, bazen sonbaharın sembolleridir kayıplarımız, bazen bahara çıkıştır kardelen çiçekleri misali... Sert geçecek bir kışa, iliklerimizi ısıtacak bir yaz güneşine hazır olup olmadığımızı merak ederiz ya; ayrılık sonrası da bu hisse kapılırız. Hem yapacaklarımızı, hem de yapamayacaklarımızı düşünerek…

Ayrılığa sebep veda nın bir diğer sebebi de mutluluk yada mutsuzluktur. Mutlu olmayan, mutlu da edemez. Hele kendindeki mutluluğun değerini bilmeyip başka mutluluklar arayışında olan zaten mutluluk bulamaz. Ayrılığa sebep mutluluk üzerine o kadar çok şey söylenebilir ki…

Mutluluğa dair en güzel çözümü melekler aralarında bulmuş.

Melekler insanların mutluluğa hemen ulaşıp ve hemen kaybetmelerine anlam verememişler. İnsanların mutluluğun kıymetini bilmeleri için kafa kafaya verip düşünmüşler. Ne yapmalı ki; insanların mutluluğun kıymetini bilmeli.  Bulunması zor bir yere saklanmalı ki; bulduklarında kıymetini bilsinler. Kelebeğin kanatlarına sarmalı, gül dalının dibine mi gömmeli… Her nere düşünüldüyse hepsi kolaya geldi insanlar için. Melekler en sonunda nereye saklanması gerektiğine karar verirler. Evet, en zor değil en kolay yere saklamalı mutluluğu. Herkesin kendinin içine saklamalı mutluluğu. Kişi en son kendine bakar. Zaten kendine bakan da bu mutluluğu hakketmiş demektir. Hem kendinin hem de mutluluğun kıymetini de bilir…

Her şeye rağmen kaçınılmazsa mutluluk adına ayrılık. Bırakmalı geçmişi mazide umarsız. Bakmalı içindeki mutluluk rotasına.

Her bitiş yeni bir başlangıç değil midir oysa? Hepimizin ta çocukken öğrendiği bir hayat dersi değil midir bu? Yeni başlangıçlar yeni umutlar doğurur.

Ve umut, yeniden...

 

Hasan DEDE

30.12.2013

 
Toplam blog
: 46
: 1265
Kayıt tarihi
: 30.01.12
 
 

1967 Muş - Varto Doğumluyum. Kişinin kendini anlatması zordur aslında. Ne yazarsam yazayım, ne be..