Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ocak '14

 
Kategori
Deneme
 

2014 "Yayaya ben en güzel"

2014 "Yayaya ben en güzel"
 

Dianne Dengel "Home Sweet Home"


Yeni bir yılda yeni bir güne merhaba, çoooook dileklerimiz var. İsteklerimiz, umutlarımız, hayallerimiz, bizi biz yapan düşüncelerimiz, duygularımız var. İyisiyle kötüsüyle huzurlu huzursuz zaman zaman mutlu genelde umutsuz bir yıl bitti. Umutsuz diyorum valla etrafıma bakıyorum bakıyorum göremiyorum gülen yüzleri. Elimi kulağıma koyuyorum daha iyi duyarım diye… Yok! Duyamıyorum kahkahaları. Bozuk para gibi günlük harcıyoruz hislerimizi. Sabır lügatımızdan çıksa yeridir. Uçlarda yaşıyoruz yarın yokmuş gibi. Korkar olduk kardan kıştan sesten ışıktan. Oysa mevsimler değil midir değeri hatırlatan. Saklar olduk çocuklarımızı gül kokularıyla sokaklar tehlikeli diye. Asıl tehlike biziz tanıtmıyoruz dünyayı. Sanki hiç ölmeyecekmişiz gibi. Geçen gün otobüsteyim bir ses duydum ki kayıtsız kalamadım ben ve bütün otobüs sakinleri sakinliği bozan bu kıkırdama sesini. Millet dönüp dönüp arkasına baktı. Kim bu diye. Dünya güzeli 18 aylık var yok küçük bir kız çocuğu. Gülücükleriyle, oyunlarıyla gümbür gümbür yıkıyor pencereleri. Sesi de tiz konuşamıyor bile. Yayaya  yayaya  diyerek oyunlar oynuyor. Korkmuyor kahkaha atmaktan. Maşallah dedirtti annesine. Valla dayanamadım başladım gülmeye şenlendi otobüs. Hemen atmosferi değişti ortamın. Galiba bu yayayalar bebekler arasında moda yeğenim var bir yaşında bayılıyor Hande Yener’in şarkısına “yayaya ben en güzel” diyor ya. O gün bir kez daha hatırlattırdı umut kendisini. İnsanların yüzünü gülümsetti. Eeee bebekler geleceğimiz değil midir? Başlangıçta herkes masumdur. Yalan dolan kin kıskançlık gibi çirkin duygular sonradan öğrenilir. Ulu Önder Atatürk boşuna geleceği gençlere emanet etmemiştir. Yarının gençleri bugünün bebekleri. Evimizin neşesi. Maalesef savaş dünyayı sarstı öylece izledik film gibi. Sanki tiyatro sahnesi. Devlerin savaşı oldu masum bebelerin mezarı. Mutluluk için çok uzaklara gitmemeli. Görmeyi öğrenmeli, aşükretmeli. Gülümsemeli… Nazım Hikmet Abidin Dino’ya Saman Sarısı şiirinde seslenmiştir. “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin? / İşin kolayına kaçmadan ama / Gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil / Ne de ak örtüde elmaların / Ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolanan kırmızı balığınkini/  Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin” Buna karşılık; Mutluluğun resmi şiirinden; Ve bir acı kahvemi içseydin/Anlatsaydık/o günlerden, geçmişten, gelecekten, /Ne günler biterdi /Ne geceler /Dinerdi tüm acılar seninle/ Bir düş olurdu ayrılığımız, /anılarda kalan./Ve dolaşsaydık Türkiye’yi /bir baştan bir başa. /Yattığımız yerler müze olmuş /Sürgün şehirler cennet / İşte o zaman Nazım, /Yapardım mutluluğun resmini /Buna da ne tuval yeterdi /Ne boya... Abidin Dino . Bu arada belirteyim usta ressam Abidin Dino’nun mutluluğun resmi sanıldığı aslında "home sweet home" ressam Dianne Dengel’e aittir.  Pes etmek yok. Mutsuz olmak için bahaneler üretmeyin. Sevdiklerimiz zenginliğimizdir. Karşılıksız sevilir. Sevin. 2014’ten  dünya barışı diliyorum. Mutluluklar. :)

 
Toplam blog
: 93
: 565
Kayıt tarihi
: 01.07.06
 
 

Sanatla ilgileniyorum. Işık olan yerde zaten beyaz vardır. Karanlıkta kalanlar siyahtır. Renkler ..