Aziz babanın çiftliği...

Bu bir isyan yazısı değildir, hele hele "hep destek, tam destek" çizgisini terk etmek hiç değildir. 

Bu yazı Sayın Aziz YILDIRIM ın ve onun eseri takımın, biz Fenerbahçe taraftarına verdiği mesajların açık edilmesinden başka bir şey değildir. 

Ne demektedir Sayın Başkan ve yönetim "Fenerbahçe kurumsallaşmıştır ve bu şekilde yönetilmektedir", burda mesaj şudur; Sayın YILDIRIM modern bir köy ağasıdır, Fenerbahçe bir şirket olduğu kadar, yönetimin sözünün geçtiği değil Başkanın egosunu tatmin ettiği bir köy haline gelmiştir. Belirlenen çizginin dışına çıkanların gönderildiği herkesin konuşamadığı hatta muhalefetin olmadığı bir kulüptür Fenerbahçe ve bu durumdan kurtulması hiç de kolay değildir... 

Futbolcularımız Yeni Malatya Spor maçıyla bir mesaj vermiştir bize ; hava soğuksa biz yeniliriz! , şu an takımda oynayan hiç bir futbolcunun görmediği bir kupa aslında önemli değildir ve siz taraftarlar her ne kadar istese de biz paramızı aldığımız dönemler dışında birlikte hareket edemeyiz zaten bunu istemiyoruz da... 

Sayın Alex De Souza maç öncesi sitesinden mesaj vermiştir ; kulüp, kulübün başarısı ve 28 yıllık beceriksizlik benim mukavelemden önemli değildir. Ben oynarım ama cebimde imzalı kağıt olursa, siz geçtiğimiz sezon sahada yürüdüğüm maçları saymayın... 

Sayın KOCAMAN da mesaj vermiştir elbet; "bugüne kadar hiç bir hocanın istediği futbolcular bu kadar kolay alınmamıştı, ben aldırdım buna rağmen beceremiycem galiba", tabii bu taraftarı biraz gerecek ama yapacak bişey yok, sezon sonuna kadar katlanmaya alıştı herkes... 

Kupa, kupa mı ne kupası ben bu kupayı görmedim bile, ama bu konuda yani göremediğim bu kupanın alınmaması için bu kadar kararlı bir takım ve hoca da görmedim. Fenerbahçenin kazandığını görmediğim bir kupanın yazısını yazmak bir garip durumdur. Aslında hiç kimsenin de bu konuyu artık ciddiye aldığını düşünmüyorum .

Kısaca kupa olayının Fenerbahçe açısından konuşulacak bir tarafı kalmamıştır, bundan sonra olayın özeti; "Fenerbahçe mi? boşver abi onlar zaten alamıyorlar" olacaktır. 

Sayın YILDIRIM sözlerinin arkasında duramamıştır, bu kulübü istediği gibi yönetmek için güzel sistemli bir çalışmadan başka da bir icraatı yoktur. Bu güne kadar ki en tuhaf kararıyla (Zico yu göndererek) işleyen dişlinin çarkları arasına çomak sokmanın ne kadar hafif olduğunu göstermiştir. Aragones, Daum ve Kocaman ise bizim sabrımızın sınırları konusunda birer deneydir aslında. Aziz Babanın bir çiftliği var ve bu çiftlik onu da mutlu etmiyor artık...