Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Nisan '16

 
Kategori
Futbol
 

Aziz'in salvosu

Fenerbahçe şampiyonluk yarışında 5 hafta kala 5 puan geride kalınca Aziz Yıldırım yine sazı eline aldı. Aziz Yıldırım'ın dünkü basın toplantısı ortalığı yine tozdumana kattı. Şampiyonluk yarışından futbolcularınn transferine, hakemlerden yorumculara kadar her konuda esti gürledi. Aslında doğru söylediği şeyler yok mu derseniz var derim. Özellikle yerli futbolcuların sözleşmesi bitenlerin Avrupa'ya gideriz tehdidi ile bir an önce yeni sözleşme imazlamak istemeleri konusunda söylediklerinde yüzde bin haklıdır Aziz Başkan. Çünkü ne Gökhan ne Caner ne de Mehmet Topal'ın Avrupa'ya gitmeleri halinde burada kazandıklarını kazanmaları mümkün değildir. 

Yine Aziz Başkan'ın yorumcularla ilgili yaptığı tespitlerde de yüzde yüz haklıdır. Bugün ülkemizde futbol maçlarının görüntülerini vererek yorumların yapıldığı sadece halka açık bir kanal var. Diğer bütün kanallardaki spor programlarında görüntü olmadığı için yorumcuların çoğu zaman gerçek olmayan şeyleri gerçekmiş gibi lanse etmeleri veya kendi düşüncelerini ögörülerini düşüncesizce açıklamaları ile zaten birbirini yemek için fırsat kollayan sıradan vatandaşlar galeyana gelebiliyor. Sonrasında da tribünlerde, maç öncesi ve sonrasında istenmeyen olaylar maalesef meydana geliyor. Özellikle bir kanaldaki spor programında ROK olarak bilinen malum bavullu yorumcu fanatizmin doruklarında yaptığı açıklamalarla çok fazla tepki çekiyor. Ne hikmetse bu şahsı siyaset, spor. magazin tartışma programlarında çok fazla görüyoruz. Adam sanki süperman her konuda bilgisi var, herşeye maydanoz olabiliyor. Aslında bu adamı heryere çıkarıp reyting yapmaya çalışan moderatörler kendi ayaklarına sıktıklarının farkında değiller. Çünkü bu adamın olduğu programları sadece eğitim seviyesi düşük kesimler bayılarak izliyorlar. Aziz Yıldırım'ın elelştridiği bir isim olan Tümer Metin için de şu kadarını söylemek yeterli olur. Kendisi futbolculuğu dönemimde koşu mesafesi en az olan futbolculardandı. Şimdi ise koşu mesafelerinin yetersizliğinden falan bahsediyor yani bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.

Aziz Yıldırım'ın haksız olduğu konulardan en önemlisi ise taraftarın tepkisini dile getirmesi. Özellikle 3 Temmuz sürecinde üzerine düşeni fazlasıyla yapan bu taraftar bugün 150 milyon euro gibi bir değere sahip takımının liderin 5 puan gerisinde olmasını hazmedememesi ve tepki koyması gayet normaldir. Normal şartlar altında bu kadronun şu anda şampiyonluğunu ilan etmesede en yakın rakibine 10 puan fark yapması gerekirken teknik direktörün saçma sapan oyun taktiği ile sadece son maç hariç 44 gol atmış olması bile tepki için yeterli bir sebeptir. O yüzden başkanın şampiyon olamayabiliriz ne var bunda demesi gerçekten çok acıdır. Elbette her sezon şampiyon olacağız diye bir kural yok ama bu kadar yıldızı alıpta formanın hakkını vermediklerini görmek bu renkler için ailesinin rızkından kesip kombine alan, bu takım için gaz yiyip joplanan taraftar protesto etmekte sonuna kadar haklıdır. 

Diğer bir konu da Teknik direktörlerin takımı şampiyon yapmadığını ısrarla açıklamasıdır. Özellikle Ersun Yanal ile ilgili bu yöndeki açıklamaları büyük haksızlıktır. Süper Ligde Nisan ayında şampiyonluğunu ilan eden ilk takım olmamızı sağlayan Ersun Yanal bilgisi ile bunu başarmıştır. Hem de kadroda Nani ve RVP gibi yıldızları yokken. Bir de Aykut Kocaman'ın kendisi görevde iken kulübe giremeyeceğidir ki en büyük hatayı da bu konuda yapmaktadır. 3 Temmuz sürecinde kulüpte tek bir yönetici bile kalmadığında takımı toparlayan hem başkanlık hem teknik direktörlük yapan adam gibi adam Aykut Kocamandır. Özellikle başkanın ve 3 yöneticinin şike safsatası ile tutuklandığı dönemde hakkında hiç bir işlem yapılmamasına rağmen 2. başkanlık görevini bile yapmaktan korkan Nihat Özdemirden bahsetmek istiyorum. Bu adam ticari ilişkileri bozulmasın diye sırf hükümete şirin gözükmek için görevinden kaçarken bu takıma Aykut Kocaman sahip çıkmıştır. O yüzden başkan bu konularda maalesef haksızdır.

Aziz Yıldırım bu kulüp için sağlığını, ailesini hatta özgürlüğünü kaybetmiştir doğrudur. Kulübe kazandırdığı tesisler için özellikle de 2 büyük rakibimizin devlet imkanları ile bedava stad sahibi olduğu dönemde onlardan çok daha önce kulübe kazandırdığı Şükrü Saraçoğlu  stadı için ne kadar teşekkür etsek azdır. Ama artık başkanlıktan diktatörlüğe giden görüntüsü ile kulübe zarar vermektedir. O yüzden taraftardan ricam son 8 maçta kızdırmayın şu adamı da gitsin artık. 

 
Toplam blog
: 227
: 240
Kayıt tarihi
: 01.02.09
 
 

1972 Antalya doğumluyum. Elektronik Teknikeri olarak bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Evli v..