Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '14

 
Kategori
Futbol
 

Aziz Yıldırım'a armağan edilen şampiyonluk...

Aziz Yıldırım'a armağan edilen şampiyonluk...
 

Nasıl başlarsa, öyle gider.

Fenerbahçe, iki “yarı”ya da, dışarıda iyi başlamadı. İlkinde Konya’da, işler iyi giderken, 2-0 öndeyken, beklenmedik yenilgi... İkincisinde, çıkılan iki dış maçtan, Eskişehir ve Sivas’tan eli boş dönmek...

Bunlar, umut kırıcı sonuçlardı, ama “Biz, şampiyon olacağız” diyen bir teknik direktör, inanmış futbolcular vardı.

Görüldü ki, nasıl başlarsa öyle gider, Fenerbahçe için öyle gitmedi. Ters gider gibi gözüken işler, kısa sürede düzeldi. Hele, Trabzon’da oynanan, ama ilk yarısı bile tam oynanamayan maç, bir “dönüm noktası” oldu.

Nasıl mı?

Maç öncesinde ve içinde, Trabzonspor yöneticileri ve maçın oynanmaması için ellerinden geleni yapan kızgın/ azgın taraftarlar, Fenerbahçe’nin tek golüne karşılık, bir bakıma, kendi kalesine 2 gol attılar. Sonuçta, Tahkim Kurulu’na kadar giden maç, Fenerbahçe’nin 3-0 lehine tescil edildi.

Geriden gelenlerden, her an öne geçmesi beklenen Galatasaray, “iç sorun”lar baş gösterince ve engelleyici olunca, dışarıda 3 puanı bir arada görememe sürüp gidince, Fenerbahçe’nin önü iyice açıldı.

*****

Sona kalan, dona kalır.

Bu deyişin, son yıllarda, şampiyonluğu belirleyecek son üç maça bakınca, Fenerbahçe için ne de geçerli olduğu görülür.

Geriye gidince, 8 yıl içinde, son maçlarda yitirilen 3 şampiyonluk akla gelir. Ne ilginçtir ki, o üç maç da berabere bittiği için şampiyonluklardan ikisi Galatasaray’a biri de Bursspor’a gitmişti. Bunlardan ikisi Kadıköy’de, biri de Denizli’deydi.

(Bilenler bilir ki, Galatasaray, bu maçlardan sadece birinde rakipti.)

Fenerbahçe, “kendi göbeğini kesseydi”, yani galip gelseydi, 3 şampiyonluk, şimdi “şampiyonluk hanesi”nde yazılı olacaktı.

Yine bir şampiyonluğun ilan edileceği maç, dün Kadıköy’de oynandı. Bu kez rakip, Süper Lig’de kalma yolunda yerini sağlamlaştırmak isteyen Rizespor’du.

Yine beraberlik; ama bununla, 3 hafta öncesinden gelen şampiyonluk..

Maça bakınca, skordan hem Fenerbahçe, hem de Rizespor memnundu.

Fenerbahçe, bu sezon “sona bırakma”dı, böyle olunca, “dona kalmak” da olmadı....

*****

3 Temmuz’dan 3 yıl sonra gelen şampiyonluk!..

Bunu kime armağan etmeli?

Bekir İrtegün, “gaz yiyen taraftarlar”a armağan etti. Ancak, genelleme yapılırsa, armağan etmede bir kişi üzerinde birleşildi:

Başkan Aziz Yıldırım...

Bekir’in armağan ettiği o “gaz yiyen taraftarlar”a sorulsa, kuşkusuz, Bekir’e teşekkür edilecek, onlar da bu şampiyonluğu Aziz Yıldırım’a armağan edeceklerdir.

Niye Aziz Yıldırım?

Dün, maç sonrası görüntüler bile tek başına çok şey anlatıyor.

Fenerbahçe’nin hak ve hukukunu savunan, bu yolda her türlü olumsuzluğa katlanan, yeniden hapse girmeyi bile “onurlu davranış” sayan, dik duruşlu Aziz Yıldırım...

Aziz Yıldırım, bir kişi olmaktan öte, bir simgedir artık.


*****

3 Temmuz’dan 3 yıl sonra gelen şampiyonluk!..

3 Temmuz’da gelen şampiyonluk yüzünden Fenerbahçe’yi "doğrama" sürdü gitti.

Kılıf, “şike”ydi.

Ne acı ki, siyasi olarak görülen, bugünlere gelen “dava”nın, bundan sonra nasıl gideceği konusu “muallak”ta...

Şampiyon oldu diye, üstüne gidilen, “doğra”nan Fenerbahçe’nin elde ettiği şampiyonluğun “Avrupa getirisi” ,3 Temmuz’la elinden alındı. Bir değişiklik olmazsa, bu sezonunun “Avrupa getirisi” de, bu kez, yine bir başkasına gidecek.

Bir “polis fezlekesi”yle başlatılan, “şike kılıflı” dava, ne acı ki, o kadar hukuksuzluğa karşın UEFA/ CAS’ta bile “gerçek” diye görüldü.

Cezalar kesildi.

Oysa o cezalara kaynak oluşturan, belge (!) toplayanlar, gün geldi, 17 Aralık kimilerine dokununca, sağa sola dağıtıldı.

Ve ÖYM adı verilen kurumlar, işlevleri bitince, yapacaklarını yapınca, tarihin karanlığına gömüldü.

ÖYM’ler tarihin çöplüğünde şimdi.

Ama o mahkemelerin kararları ortada; kimilerince değişmez görülüyor.

Gözler, bir umut, son kararlarıyla hukuksuzluğa “Dur!” diyen Anayasa Mahkemesi’nde...

(“Anayasa Mahkemesi’nin ‘hak ve özgürlükler mahkemesi’ olarak tanımlanmasının ancak, etkin ve süratli çalışmasıyla hak ihlallerini ortadan kaldırma gücüne bağlı olduğunun bilincindeyiz. Bunu gerçekleştirmek için mensuplarımızın ortaya koyduğu kararlı iradesinden, kimsenin kaygı ve endişe duymaması samimi dileğimizdir.” (Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç)

*****

Sona doğru...

Fenerbahçe, 3 yıl aradan sonra, Lig’in bitimine 3 hafta kala şampiyon oldu.

Bu sezon erken gelen, ama 3 Temmuz’dan sonra geç gelen şampiyonluk... Bir gelişme olmazsa, bunun “Avrupa getirisi”nin gideceği ikinci, daha belli değil.

(İkinci yarıda, dışarıda ilk kez 3 puanı Elazığ'da elde eden Galatasaray, Beşiktaş’ın Sivas’tan eli boş dönmesiyle geldi ikinci sıraya oturdu. Artık gözler, “tepe” için ikincilik mücadelesine çevrilecek.)

Son söz:

20 Eylül 2011 günü, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nda, “sadece kadınlara ve çocuklara maç” uygulamasıyla, bir “ilk” yaşandı. Dün de statta yine kadınlara ve çocuklar vardı; yine bir “ilk” yaşandı. Fenerbahçe, şampiyonluk turu attı. İçeride kadınlar ve çocuklar, dışarıda erkekler, şampiyonluğu buruk bir sevinçle, coşkuyla kutladılar.

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..