Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Nisan '14

 
Kategori
Futbol
 

Fenerbahçe, bir “ilk”e hazır: Kadınlar ve çocuklar önünde şampiyonluk turu...

Fenerbahçe, bir “ilk”e hazır: Kadınlar ve çocuklar önünde şampiyonluk turu...
 

Geçmişle pek övünürüz.

Övünmeyi gerçekten hak edenler var, bir de övünmüş olmak için övünenler...

Futbolda da, bugünler geçmiş olunca, övünecekler de çok olacaktır, biliyoruz. Ayrıca biliyoruz ki, övündüklerimiz, olağan gelişmelerin, buluşların sonucu değil, "dayatılan"lardan kaynaklanıyor.

O, dayatanlar yok mu?

Onlar, hele onlar, farkında varmadan, öyle olması akıllarına gelmese de, bazen iyilik yapmış olurlar. Sonra da, “vatan kurtaran aslan” misali, övünmeyi de, “Ben yaptım”, “Fikir babası benim” demeyi ihmal etmezler.

O dayatanlar, futbol tarihinde dünya bir “ilk”e imza attırdılar.

20 Eylül 2011 günü, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nda, “sadece kadınlara ve çocuklara maç” uygulamasıyla, bir “ilk” yaşandı. Bu “ilk”in “fikir babası” aslında önemli olmalı, ama bunu bulan, uygulatan/lar, hiç de olumlu olarak anılmayacaklar. Asıl anılacak olanlar,  Saracoğlu tribünlerini dolduran Fenerbahçeli kadınlar ve çocuklardır.

Stadın dışından ve içinden görüntüler görülmeye değerdi:

Fenerbahçe’ye gönül vermiş kadınlar, kimileri de çocuklarıyla bilet kuyruğunda... İçlerinde, başka illerden koşup gelen Fenerbahçeli kadınlar da vardı. Ekranlara yansıyan görüntüler, yüzlere yansıyan inanmışlığı ne güzel yansıtıyordu. Gelenlerin, bedava maç izlemekten çok, Fenerbahçe’ye, bir önceki yılki emekleri yok sayılan futbolculara verecekleri morali/ manevi desteği düşünerek geldikleri açıkça anlaşılıyordu.

O zamanki TFF, aldığı yanlış kararlarla, bir kısım medya Fenerbahçe’ye “kötülük” yapmak isterken, öteden yandan da Fenerbahçe’de, arada bir  birkaç “eskimiş eski yönetici”nin aykırı sesine karşın, bütünleşme/ kenetlenme sağladı.

Sahadaki başarıyı masa başında gölgeleyen, hesaptan hesaba kolayca para aktarır gibi, “alın teri”ni yok sayanlar, oturup düşünmeliydi.

*****

Tribünleri dolduranların içlerinde kimler yoktu ki?

Eşini ve oğlunu temsilen gelen, eşinin formasıyla gelen, hasta yatağındaki eşinin isteği üzerine stada koşan; kucağındaki çocuğuyla gelenler, bilet bulabilmek için okulu kıranlar...

Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu’nun içi ve dışı bayram yerinden farksızdı.

TFF, Saraçoğlu’nu tümden dolduran kadınlar ve çocukları sevindirdi.

Sevinenlerin duygulandırdığı kişi de Aziz Yıldırım’dı.

Azizi Yıldırım, Metris’ten avukatı aracığıyla yolladığı “Sevdan Beni Terk Etmedi” başlıklı mesaj/ mektup ile tribünleri dolduranlara teşekkür etti.

(“Dün, bir kez daha izledim sizleri; genç yaşlı demeksizin bilet için oluşturduğunuz uzun kuyrukları,  formalı gençleri, çocukları, hanımları gördüm. Hep bir ağızdan 'Fenerbahçe' deyişinizi dinledim, Fenerbahçe’ye bizlere verdiğiniz büyük desteği hissettim. Bana bu duyguları yaşatan; Fenerbahçe’nin, büyüklüğü dışında apayrı bir hissiyat, aidiyet, sevgi olduğunu gösteren, tarifi imkansız büyüklükteki taraftarlarımıza teşekkür ediyorum.

Başkanlık görev sürem boyunca -13 yıldır-, Fenerbahçem'den ilk kez bu kadar uzun süre ayrı kaldım. Şimdi O'nu uzaktan izlerken O'nu ne kadar sevdiğimi daha iyi anlıyorum, duyduğum o imkansız sevgi sanki içimdeki özlemle birlikte katbekat büyüyor.

Ve ben, Aziz Yıldırım; Biliyorum ki, Fenerbahçe sevdası yaşadığım süre boyunca beni asla terk etmeyecek.”)


*****

Futbol tarihinde bir başka “ilk”in yaşanma olasılığı daha var.

Fenerbahçe’ye, “seyircisiz maç” cezasını “kadınlara ve çocuklar için maç”a çevirerek bir ilk”e imza atan “zihniyet”, bugün de, büyük bir olasılıkla bir başka “ilk”e imza atacak. Bunun coşkusunu, Fenerbahçe’ye gönül veren kadınlar ve çocuklar statta, onları stat dışında bekleyen babalar yaşayacak.

Zora sokmak düşüncesi, görülüyor ki, dünya futbol tarihinde, istenmediği halde Fenerbahçe’ye, dolayısıyla kadınlara ve çocuklara “sayfalar” açıyor:

Sadece kadınlar ve çocukların izleyeceği “ilk” maç...

Sadece kadınlar ve çocukların önünde “şampiyonluk turu”...

Yer aynı yer, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı...

Başkan, aynı Başkan, Aziz Yıldırım; ilkinde içeride, ikincisinde dışarıda olmasına karşın tribünde değil.


Niye?

İlkinde tutuklu, Metris’te; ikincisinde cezalı, tribünden maç izleyeme yasağı var.

Son söz:

Tarih, gelecek kuşaklar, “ilk”leri  "dayatma"yla yaşatanları değil, yaşayanları anacaktır!..

 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com


 

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..