Aziz Yıldırım'ı cezalarla yola getirmek mümkün mü?

Aziz Yıldırım konuşsa bir türlü, konuşmasa bir türlü...

Konuşmasa, "Fenerbahçe'nin hakkını savunmuyor"; konuşsa, "Fenerbahçe'ye zarar veriyor" diye yüklenenler çok. Söylediklerinde doğruluk payı olup olmadığına bakılmadan, vazgeçer düşüncesiyle olmalı, sürekli üstüne gidiliyor. Amaç, yıllardır belli; başkanlığı gönüllü bırakmaya razı etmek… Oysa gönüllü bırakmayı, kaç yıl önce, Yargıtay’ın kararını açıklamasına bağladı.

Aziz Yıldırım, her ağzını açtığında ceza geliyor.

Ceza kesen kurullarda cezalar "otomatiğe" bağlanmış gibi...

(Onunla aynı "ton"da konuşanlar olmasına karşın, onların dedikleri “övgü"den sayılıyor olmalı!. İlginç bir yan da, cezaların verilmesi/ yok sayılmasının genellikle oyçokluğuyla alınması.)

Bazen de cezalarda indirimler yapılıyor.

Cezalar, Aziz Yıldırım'ı psikolojik yönden yıpratıyor olabilir, ama onu yola getirmeye yetmiyor. O, yine konuşuyor; konuşmaktan, hak aramaktan vazgeçeceğe de benzemiyor.

*****

Sorun ne?

Sorun, Aziz Yıldırım'ı, sonradan hep haklı çıkmasına karşın, "haksız", "uzlaşmaz", "kavgacı" diye görmek/ göstermek saplantısıdır.

Bu saplantıyla bugün "oyun bozan" konumuna düşürülüyor.

İşte en son çıkışına örnek, yayın ihalesi...

Anlaştığı söylenen 17 kulüp susmayı yeğlerken, Aziz Yıldırım, sözü bükmeden konuşuyor; ihaleye fesat karıştırılma olasılığından söz ediyor.

Televizyon ekranında Kulüpler Birliği Başkanı Göksel Gümüşdağ ile Aziz Yıldırım arasında geçen tartışmayla ilgili öteki kulüplerden, konuşanlara açıktan destek ya da karşı çıkma yönünde bir "ses" yok.

Göksel Bey'in dediğine göre, Fenerbahçe dışındaki tüm kulüpler "yazılı taahhüt" vermiş. Aziz Yıldırım direniyor, ben o belgeyi vermem, verirsem sorumluluk altına girerim, yarın öbür gün biri kulübü zarar uğrattım diye beni dava eder, bunun için korkuyorum, diyor.

Aziz Yıldırım korktuğu için imzalamıyor!.

İmzalasa, o belgeyle hak aramaya yollarından feragat etmiş oluyor.

Aziz Yıldırım'ın yanıtsız kalan soruları:

İhale şartnamesini neden açıklamadınız?

Şartnameyi neden kulüplere göndermediniz?

Bizim şartnameden niye haberimiz yok?

(Bakıyorsunuz, medya kesiminden kimileri Aziz Yıldırım'a bazen bu yönden açıktan açığa karşı çıkıyor, kimileri de bunu öne çıkarmadan başka yönlerden, futbol takımının geriye düşmesi üzerinden yükleniyor.)

*****

Aziz Yıldırım'ı cezalarla ürkütmek, yola getirmek mümkün mü?

PFDK, son 59 günde Fenerbahçe'ye toplamda 1 milyon 182 bin TL para cezası kesti.

Daha önce de dedik ya, Fenerbahçe, TFF'nin "zorunlu sponsor"u sanki!..

Aziz Yıldırım'a gelen cezalar, benzin ve motorine gelen indirim/ bindirim misali. Önce indirim, sonra indirimden fazlası... Sonuçta benzin/ motorin, kademeli olarak artıyor.

Dün, Tahkim Kurulu, Aziz Yıldırım'ın bir önceki cezasından indirim yaptı, "60 gün hak mahrumiyeti ve 40 bin TL'lik" cezayı kaldırıldı. 30 dakika sonra bu kez PFDK , "90 gün hak mahrumiyeti ve 60 bin TL"lik yeni ceza kesti.

Aziz Yıldırım ne demişti?

“Artık, bundan sonra bizim, TFF Disiplin Kurulu, Tahkim Kurulu’nu tanıma gibi bir sorunumuz yok.(…) TFF içerisinde, kurulları ve her yerinde FETÖ’cülerin olduğunu söylüyorum. Ben bunları söylerken bir belge ve bilgiye dayanarak söylüyorum, kafadan atmıyorum. Bana da onlar ceza veriyorlar. (…) Hukukçu arkadaşlarla konuştuk, TFF ile ilgili Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusu yapıyoruz. (…) Bana FETÖ’cülerin mi ceza verip vermediğini öğreneceğiz.”

Aziz Yıldırım'ın iddiaları ağır mı ağır.

Varsayalım  ki, Aziz Yıldırım haklı/ haksız çıktı.

Neler olabileceğini kafa yormak isteyenler düşünedursun.

Şu anda "ufuk"ta gözüken ne?

Son söz:

Fenerbahçe, Aziz Yıldırım'ın öncülüğünde, "ceza yeme şampiyonluğu"na koşuyor!.
 

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com