Fenerbahçe’nin yeni “belalısı”

Sayısal veriler, bazen öylesine şaşırtır ki… Şaşıran, çoğu kez, çarpıcı verileri nasıl yorumlayacağını kestiremez. Bunları bir izleyici ya da okurla “sorumlu” olanın gerekçelere bağlaması kuşkusuz farklı olacaktır.

Bu sezon oynanan Fenerbahçe ile Kayserispor arasındaki iki maçla ilgili “can alıcı” birkaç sayısal veri şaşırtmaya örnek sayılabilir:

19 maçta 18 gol atan Kayserispor, bu gollerden 7’sini Fenerbahçe’ye attı. Kadıköy’deki maçta 3, kendi evindekinde 4 gol… Şu ana kadar topladığı 16 puanın 4’ünü Fenerbahçe’den kazandı. Kayserispor’un, Fenerbahçe’ye 3 maçta 7 gol atmasına karşın 19 maç sonunda averajı ekside: 14

Fenerbahçe, yediği 18 golün 7’sini Kayserispor’dan yedi.

Yani?

Fenerbahçe maçları dışındakilerde bir varlık gösteremeyen Kayserispor, deyiş yerindeyse, Fenerbahçe’nin bu sezon “belalısı” oldu.

Fenerbahçe, Orhan Veli Kanık’ın “Kitabe-i Seng-i Mezar”ındaki Süleyman Efendisi’ydi sanki.

O zaman Orhan Veli Kanık’a öykünürsek:

Hiçbir takımdam çekmedi bu sezon
Kayserispor’dan çektiği kadar
Yazık oldu Fenerbahçe’ye…

*****

Haftalar bir bir eriyor.

Başlarda, Lig’in bir maraton olduğuna bakıldığından, yitirirlen puanların ileride “telafi” edileceği, akla yatıyordu.

Ya şimdi?

Olağanüstü gelişmeler olmadığı sürece, bu gidiş, “tepe”ye varmayı zorlaştıracaktır. Lig başlamadan, futbolcusu, yöneticisi, taraftarıyla şampiyonluğa koşullanmış olan “camia”larda, beklenmedik kayıpların etkisi çok derindir.

Şampiyonluk, umutsuzluğa çabuk kapılanlar için, Yunus Emre’ye öykünerek dersek, “yıldızlar kadar uzaktır”…

Bazen bize de, şampiyonlukla ilgili soru soranlara dediğimiz şu:

Yıllar bitmeyeceğine göre, bu yıl gelmeyecek şampiyonluk, gelecek yıllarda gelebilir.

Yani?

Fenerbahçe’nin önünde iki şampiyonluk var:

Futbolcuların sahada şampiyonluğu, yöneticilerin yargıda şampiyonluğu.

Öncelik, yargıda şampiyonluk olmalı.

*****

Fenerbahçe’yle Kayserispor arasındaki güç dengesi iki maçta bozuldu. Asıl denge, bundan önce olduğu gibi bundan sonra da değişmeyecektir. Ama İki maça özgü olanı, Advocaat’ın önüne gelen ilginç veriler, iyi “analiz” edilmeli.

Öteden beri anlaşılan şu ki, “Büyükler”in dışındaki takımlar, Fenerbahçe’ye karşı iyi bileniyor, etkili oyun tutturuyorlar. İşte, Kayserispor da bunlardan biri. Özellikle bu ikinci karşılaşmaya bakınca, Kayserispor gerçekten bilerek oynadı. Defansı güçlü/ etkili bildiğimiz Fenerbahçe, sanki bir “moral çöküntüsü” içindeydi. Yoksa, kimi hakemlerin düdük çalıyor olması, koşullanma, futbolcuları mı etkiliyordu?

Kayserispor, ara transferde büyük değişikliğe uğradı. Bu maça bakarak sorulacak sorular çok:

Bakalım, önümüzdeki haftalarda ne yapacak?

Bütün enerjisini bu maçta mı tüketti; bir “atımlık barutu” mu vardı yoksa?

Kayserispor, gerçekten güçlendi mi?

Samsunspor’un 2011-2012 sezonunda Beşiktaş ve Fenerbahçe’den topladığı 8 puanla düşen takım olması bize bu soruları sordurttu.

(Fenerbahçe - Samsunspor : 0-0,
Samsunspor - Fenerbahçe: 3-1,
Samsunspor - Beşiktaş: 1-1,
Beşiktaş- Samsunspor: 0-1)

Son söz:

“Büyükler”, kendi düzeylerinde olanlardan değil, asıl, yılda iki kez rakip olan alt sıraları mesken tutan takımlardan korkmalı.

https://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com