Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '12

 
Kategori
Spor
 

Aziz Yıldırım'ı suçlayan tapelerin içindeki ilişkiler ve diğerleri

3 Temmuz’dan kısa bir süre sonra bu köşede bir takım sorular sormuştum; sadece süreci daha iyi anlamak için.

“Süper Ligi büyük bir ağacın gövdesine benzetirsek; ağacın bir dalında 1 Aralık 2010 tarihinde Fenerbahçe yöneticileri üzerine yoğunlaşmış olan bu teknik takip "ağacın diğer dallarında neler olup bitiyor acaba" şeklinde soruyu sordurmuş ve o dallar da takibe alınmış mıdır?

1 Aralık 2010 tarihinden sonraki dönemde ağacın diğer dallarına ait telefon görüşmeleri, fotoğraf kayıtları var mıdır?” 6 Temmuz 2012 – Operasyonel Sorular

Dün Aziz Yıldırım savunmasını yaparken benzer bir ifade kullandı.

“Bu soruşturmada tüm kulüplerle ilgili fiziki takip ve iletişim dinleme kararı aynı anda alınsa ve uygulansaydı, o zaman bunun şike ve teşvik operasyonu olduğunu kabul ederdik.”

Bu bize neyi ayırt etmemizi sağlardı?

Futbolun içindeki ilişkilerin genel bir tablosunu ortaya serer, kimin kimle nasıl bir paylaşım, sohbet içinde olduğunu anlamamıza yardımcı olurdu.

Olgun Peker 2002 yılından bu yana futbolumuzun içindedir. 8-9 sene önemli bir zamandır ve kişilerin, kurumların normalleşmesi için yeterli bir süredir.

Önceki gün bu kişinin Serhan Ulueren ile olan bir diyaloğu basına yansıdı. 3 Temmuz’dan bu yana belki de Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe’yi en radikal şekilde suçlayan ve taraf duran bir programın moderatörünün konuşmaları ibretliktir.

Ancak neye göre?

Bize iddianame ve ek klasörlerinde gösterilen tapeler ve bunların yorumlanması, iddianameye dönüşmesiyle kıyasladığımızda sohbet derin anlamlar kazanıyor.

Fenerbahçe’nin yöneticileri bugün böylesi diyalogları dinlendiği ve bunların suç unsuru taşıdığı kanaatiyle tutukludur ve yargılanmaktadır.

Sadece onlar mı?

Son bir ay içinde dinlemeye takılan Trabzonspor ve Beşiktaş yöneticileri de benzer şekilde haklarında hapis istemiyle yargılanmaktadırlar.

Ya diğerleri?

Bakın burada diğerleri de bunu yapmıştır şeklinde bir yorum yapmıyorum. Yarın Serhan Ulueren özgürce ekrana çıkacak ve bu konuşmanın anlamını başka şekillerde açıklayacaktır. Savunmasını yapacaktır. Herkesin bir açıklaması var.

Aziz Yıldırım da izin verilirse bunu yapıyor.

Mesele bu konuşmalar mıdır, değil midir bunu anlamanın yolu eğer bir kuşku var bir soruşturulma yapılıyorsa bunu da temiz futbol amacıyla gerçekleştiriliyorsa ağacın diğer dallarında neler olduğunu bilmek en azından tespit etmek önemlidir.

Bu tapelerin içinde suç unsurunun olup olmadığı sadece konuşmalarla değil; mutlak surette diğer delilerle, belgelerle ortaya koymak iddia sahibinin sorumluluğundadır.

Yoksa bu mahkeme “sen burada şunu demişsin” “hayır, ben orada bunu söylemek istedim” demenin ötesine geçmeyen bir müzakereye, açık oturuma döner ki burada en büyük hasarı futboldan çok yüzlerce yıllık köklü geleneği olan adalet mekanizması alır ve geleceğe çok yanlış uygulamaları miras bırakırız.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com 

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..