Babacan' ın Cuma randevusu

Birleşmiş Milletler’in Amerika Birleşik Devletleri’ndeki toplantısına giden Dış İşleri Bakanı Ali Babacan’ın Cuma günü de Azeri ve Ermeni meslektaşlarıyla bir araya geleceği haberi bütün ajanslarda alt yazıyla geçti.

Özellikle belirtmek gerekirse bu randevu en az Birleşmiş Milletler’de ki toplantı kadar ehemmiyete sahip ülkemiz için.

Bu görüşmenin perde arkasını incelediğimizde ülkemizin yeni bir arabuluculuk misyonunu üstlenmiş olduğuna şahit oluruz.

Detaylandırmak gerekirse hükümetimizin Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bu misyonu Azerbaycan ve Ermenistan münasebetlerine yeni bir soluk getirmek gayesiyle üstlendiğini düşünmek gerekir.

Yine bu görüşmeyi hükümetimizin Rus-Gürcü Savaşı sırasında attığı Kafkas İttifakı Projesi kapsamında değerlendirdiğimiz takdirde daha doğru bir neticeye ulaşacağımız kanaatindeyim.

Bu bakımdan Sayın Babacan’ın randevusunu gerçek manasıyla bu mevzuu da atılmış önemli bir hamle olarak görmekteyim.

Daha bir süre önce Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’ın da Türkiye ile münasebetler hususunda olumlu yaklaşımı ülkemize, gerçekleştireceği bu tür teşebbüsler mevzuunda cesaret vermektedir.

Öncelikle bölgede yaratılacak barış ortamından azami surette söz konusu iki ülkenin kazançlı çıkacağını düşünmek kaydıyla bu tür girişimlere destek olmamız gerektiği kanaatindeyim.

Netice itibariyle şunu da unutmamak gerekir ki var olan gerginlik politikası bu iki ülkenin değil söz konusu ülkelerin gerginliğinden yarar sağlayacak tarafların menfaati icabıdır.