Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '09

 
Kategori
Deneme
 

Babam, teknoloji ve unuttuklarımız ...

Babam, teknoloji ve unuttuklarımız ...
 

Zaman kuşaklar arasına set çeker. Unuttuklarımız olur, konuşamadıklarımız ve paylaşamadıklarımız. Babalarımızın alışkanlıkları uzak gelir bize, onu kaybettiğimizdeyse alışkanlıkları ve bize yabancılığıyla hatırlarız. Sevgimiz, duygumuz yabancı kalmamıştır, sevgiler aynıdır, gösterme şekilleri değişir kuşaktan kuşağa …

Babamın bir zevki vardı bu kuşağa yabancı olmayan. Fotoğraf çekmek ve mutlu aile tablosunu resmetmek. Yakalanan karelerin çoğu özel günlerde aile içi gülümsemelerle dolu kareler olurdu her zaman. Zaman geçerdi bir yıl, iki yıl, beş yıl, kutunun içine konup kaldırılmış fotoğraflara açıp bakardık ve yeniden o ana dönerdik, hissettiklerimiz değişmese de ne kadar hızla geçiyordu zaman. O anı bile hatırlayabiliyor insan. Şaşırırdık.

Şaşırırdık en çokta babamın fotoğrafların arkasına hiç sektirmeden yazdığı yazılara. Tarih atılırdı düzenli bir şekilde o fotoğraflara, o an ne hissettiklerimiz, fotoğrafın çekilme amacı, tek tek disiplinli bir şekilde güzel bir yazıyla işlenirdi fotoğrafın içindeki o ana da fotoğrafın arkasına da …

Fotoğrafın arkası, canımız sıkıldığında uğradığımız bir kahve ya da cafe gibi, orada ki dost sohbeti gibi sıcacık sarmalardı bizi.

Daha sonra yeni uğraşlar bulmuştu babam bu fotoğraf makinesiyle, biraz da maddi imkanlara yenik düşmüş artık eskisi kadar o anları donduramıyorduk. Tam bu arada babam bayramlarda elini öpmeye gelen çocuklara sürpriz yaptı. Harçlık vermek yerine, fotoğraflarını çekti tek tek. Her geleni bahçemizin bir köşesine çiçeklerin arasına alır, onların fotoğraflarını çekerdi. Bayram, el öpme ve gelenek biter, fotoğraflar, mahallemizin fotoğrafçısına kağıda basılmak üzere götürülürdü. Sonra çocuklar gelirdi bize fotoğraflarını almaya, babam yine arkalarına o güzel yazısıyla o anı yazar verirdi çocuklara. Çocukların gülümsemesi, teşekkür etmesi yeterdi babamın uğraşlarının karşılığı olarak.

Sonra zamanla dijital fotoğraflar çıktı. Artık herşey daha kolaydı, makineden çektiğin resimlere bakması, paylaşması, üstüne, altına, kıyısına köşesine yazı iliştirmesi daha basitti artık. İşte sonra babam yakalayamadı o çağı, yavaş yavaş eski makineler dolaptaki yerini aldı, tozlandı, hiç kalkmadı onlar oradan . Fotoğraflar mazi olarak bir köşeye çekildi, yine durağımız oldu ama o anlar o kadar yoğun şekilde devam etmedi.

Herhangi bir özel günde alışık olmadığımız o makineler gelmeye başladı, fotoğraflar çekilir bilgisayara atılır ve babama oradan gösterirdik. “Teknolojinin güzelliğine bak artık her şey daha kolay oldu “ derdi babam. Fakat kendi uğraşı bitmişti artık. Çocukları dijital fotoğraf makinelerini almış istedigi anı siliyor istedigi anı bilgisayara atıyordu. Yabancılaşmıştı artık, unutmuştu yavaş yavaş uğraşını …

Sonra bizde unuttuk o yazıları. Fotoğraflara bile uzun zaman aralıklarında bakardık, arka tarafındaki yazıları unutmaya başladık .

Birden değişti çağ, alışkanlıklar ve mutluluklar.

Artık ne o mutlu anları donduruyordu babam ne de hisleri yazıya döküyordu fotoğrafın arkasında.

 
Toplam blog
: 14
: 765
Kayıt tarihi
: 01.08.09
 
 

1989 Adana doğumluyum, Türk Dili Edebiyatı Bölümü öğrencisiyim. Edebiyatla yakından ilgiliyim ayrıca..