Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '12

 
Kategori
Anılar
 

Babamın gözünden Ankara

Ankara da papazının bağı ile dip dibe bir evde dünyaya gelmiş babam. Nüfus kağıdında 21 Aralık yazmasına rağmen babaannemin anlatışına göre Eylül gibi bir zaman olduğu sonucu çıkıyor. Çünkü asıl evleri İsmetpaşa mahallesindeymiş. Yaz aylarında bu bağ evine göçüyorlarmış. Babamda bağ da doğmuş. Daha sonra  evlerine geldiklerinde babam kırk günlük falanmış.  E bağdan geri dönüş de Ekimi bulurmuş. Babam da öyleyse muhtemelen Eylül doğumluyum diye yorum yapıyor.

 Babamın babası ile babaannemler komşu imiş. Babaannem doğduğunda dedem Yemen e askere gidiyormuş. Dönünce ben bu kızla evleneceğim demiş. Dedem asker gittikten sonra babaannem 12 yaşındayken annesi ve babasını kolera yüzünden kaybetmiş. Daha sonra da ağabeyi ve ablasını. Ama neden öldüklerini bilemiyoruz. Küçük erkek kardeşi ile babaannem hayatta kalmış. 18 yaşına gelince dedem Yemen den dönmüş. Yollarda çektiklerini hep anlatırmış. Yol arkadaşlarının hepsi ölmüş. Bir tek dedem yürüyerek geri gelebilmiş. Gelmiş ve de Fatma (babaannem) ile evlenmiş. Bu evlilikten babam ve amcam dünyaya gelmiş. Dedemin annesi çok paralı ve Osmanlı bir kadınmış.  Babamlara sürekli harçlık verirmiş. Geleni gideni hiç eksik olmazmış. Herkes ona akıl danışırmış.

Babam Eski Adliyenin yanında ki Atatürk İlkokuluna gitmiş. Oradan da Cebeci Hamamönü ndeki Dördüncü Ortaokul da eğitimine devam etmiş. Bu yıllarda babam çok yaramazmış. Evden bile kaçıp İstanbul a gitmiş. Sonra bulup getirmişler. Liseyi ise İtfaiye meydanın daki Gazi Lisesinde okumuş. Babam bisiklet yarışlarına çok meraklıymış. Yarışlarına da katılmış. O zamanlarda kondüsyon tutmak için taa Ayaş a kadar gidermiş. Sinema merakı ise en üst düzeydeymiş. Bir günde  3-4 film izlediği olurmuş. O tarihlerde  Ankara sineması nda  biletler numaralı değilmiş. İnsanlar hurra girip yer kaparlarmış. Yeni Sinema ve Ulus Sineması babamın en çok gittiği sinemalarmış.  Uzaktan tanıdığı Behiye Aksoy da mahallesinden çıkan ünlülerden birisi. Eskiden Cumartesi günleri mesai 13.00 da bitermiş. İnsanlar o saatten sonra Pazar günü de dahil olmak üzere Ulus da meydandan adliyeye kadar olan alanda piyasa yaparlarmış. Yani şimdinin Tunalı Hilmi si ya da 7. Caddesi gibiymiş.

Askere gidip geldikten sonra işe girmiş.  İlk işi rahmetli nikah memuru Müşteba(Yetişen) amcanın yanında nikah memurluğuymuş.  O zamanlar Ankara Belediyesi nin  nikahları halkevinde kıyılırmış. Hatta Gönül yazarın ilk eşiyle nikahını babam kıymış. Gönül Yazar o zaman 18 yaşından küçükmüş annesinin izniyle nikahı kıyılmış. Babam az bir süre nikah memurluğu yapmış. Ancak amcam babamdan önce Müşteba amca ile çalışırken daha sonra Altındağ belediyesinin nikah memuru olmuş. Kendisi çok ünlü nikah memuru Salih Özkur dur. Yıllarca tüm nikahlarda onu görmüşsünüzdür. Hatta kendi kızının bile nikanı kıymıştı. Baba adınız nedir? diye kızına sorunca salonda bir kahkaha kopmuştu. Amcam rahmetli olalı 12 yıl geçti hey gidi koca Salih Özkur  Allah rahmet eylesin. Çok tatlı bir insandı.

Babam daha sonra Et Balık Kurumu ve MTA da çalışmış. Zaten MTA dan da emekli oldu. Şimdi tonton bir emekli .

 

 

 
Toplam blog
: 80
: 640
Kayıt tarihi
: 06.07.10
 
 

Fizik Mühendisiyim. Ankara'da oturuyorum.Türkiye' radyoaktif kaynak giriş ve çıkışını takip eden bir..