Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '12

 
Kategori
Anılar
 

Harbiye'de 1 Mayıs

Harbiye'de 1 Mayıs
 

cumhuriyet caddesi


Dün 1 Mayıs nedeniyle yakın yerler dışında hiçbir yere gitmedim. Bilinçaltı 1 Mayıs’ın son derce olaylı ve kalabalık geçeceğine şartlanmış.

2008 yılında Harbiye’de çalışırken 1 Mayıs’ı an be an yaşadım. O günden sonra her ne olursa olsun bu günde evin çevresinden uzaklaşmamaya karar verdim. Karar vermek ne kelime adeta and içtim.

O zaman Uluslar arası bir danışmanlık şirketinde çalışıyordum. Han dediğimiz binada bize ait 4-5 kat bulunurdu. Ve bizler 1 Mayıs’ta çalışmak üzere çağırılmıştık. O sene daha mı olaylı geçti, yoksa her sene ki kadardı da ben içlerinde kaldığım için mi ürkünç geldi kestiremiyorum.

Annem olanca gücüyle “gitme oralar karışık, ne işi?” dese de, bizdeki görev aşkı her şeyin üzerinde. Madem ki çağırıldık gitmemiz gerek. Herkes gelecek bizim ne fazlamız varda gitmeyeceğiz diye düşünürken, en yakın arkadaşımla buluşarak ve güçlükle taksi bularak gittik Harbiye’ye.

Nerelerden dolanarak gidebildik ve nerede indik anımsayamıyorum. Tek bildiğim polislerin kurduğu barikatlardan geçerken “işe gidiyoruz” diyerek iş yeri adını verdiğimiz, kimlik gösterdiğimiz. Şirkete bu karmaşaya rağmen gelmiş olmanın zaferiyle girdik.

Bir de ne görelim? Diğer departmanlardan kimse yok. Sadece muhasebe müdürümüz ve diğer muhasebe elemanları olan bizler.

Ne yapabilirsiniz oraya kadar geldikten sonra? Biz içeriye girdik ve etraf karmaşa içinde kaldı. Ofisimiz 6. Katta. Bizde sıralandık camlara başladık izlemeye. Mert Bey sağ olsun o gün hiçbir iş beklemedi bizden. Yürüyüşler başladı.

Harbiye yangın yerine döndü bile az sonra. Göz yaşartıcı bombaların etkisi 6.kata ulaştı. Camı nasıl kapattığımızı bilemedik. Askeri müzenin önünde polis ve yürüyen emekçilerin birbirini alt etme çabasını izledik resmen.

Daha korkuncu bizler 1-2 saat sonra paydos ettirildik. Gelenler çıkabilir demiş idare. Mert Bey de bize durumu iletince, hangi akla hizmet olduğunu bilemeden çıktık Gülçin ile.

Taksilerin almasından geçtim bir teki ortalarda yok. Yürüyüşçülerin çoğu çimlere oturmuş dinleniyor. O sıra ara vermişler eylemlere belli ki. Bizde sanki hiçbir şey olmamış gibi yürüyor, önlerinden geçiyoruz.

Tuhaf bakışlarla süzüyorlar bizi. Eylemcilerin arasında olmadığımız her halimizden belli. Dolapdere’ye doğru inmeye başlıyoruz kimlik kontrolünden sonra. Taksim tarafına geçmek ne mümkün? Adını bile andırmıyor polis.

Dolapdere yokuşunda iki emekçiyiz aslında. Ben düz ayakkabı giymiş olmanın rahatlığıyla salıyorum kendimi yokuş aşağıya.

Gülçin ayağında topuklu ayakkabılarla, 1 Mayıs’ın en şık bayanı oluveriyor o meydanda.

2008’den kalma izler hala aklımda.

22 yaşında olan ben, Harbiye, polis, yürüyüşçüler, Gülçin ve 1 Mayıs.

 
Toplam blog
: 670
: 1923
Kayıt tarihi
: 19.12.10
 
 

İstanbul doğumlu. Kuantum Yaşam Koçu. EFT, NLP, ETKİLİ İLETİŞİM, BEDEN DİLİ gibi bir çok konuda e..