Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Nisan '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Bahar gelince

Bahar gelince
 

Belki bu sayfalara uğradıkça farketmişsinizdir. Fotoğraf albümünde “bahar günleri” diye bir kategori açtım. Sonrada daha geçen hafta çektiğim fotoğraflardan bazılarını koydum.

Geçen hafta inanılmaz güzeldi.

Yani o kadar güzeldi ki bıraktım metroyu,

bıraktım beklemeyi

ve bıraktım yerin altını...

Yürüyerek eve gideyim dedim, iş çıkışı.
1 saat sürdü bu yürüyüş. Aslında hani ben hızlı yürürüm ya...yok bu sefer yavaş yavaş ve hatta dura dura yürüdüm. Kulağımda kulaklıklar müzik dinleye dinleye...(evet ben de bazen Ipod insanı* oluyorum)

Ağaçların yeni açmış çiçeklerinin fotoğraflarını çekmeye başladım. Genelde yanımda fotoğraf makinamı da taşırım. Eee hayat boyu önce sırtında sonrasında omuzunda çanta ile çıkarsan evden...bir sürü şeyi de dolduruyorsun o çantaya.

Küçükken beslenme çantan vazgeçilmezinken...büyüdüğünde önceliklerinin yeri değişiyor tabii ki.

Bu sefer gelen baharı kaçırmak istemedim. Çünkü biliyorum bir hafta daha beklesem o çiçekler dallarında olmayacaklar. Hayretle farkettim...çiçeklerin bazıları ne kadar görkemli.

Daha diğerleri kendilerini gösterememişlerken bu görkemlileri çoktan yerlere düşmeye başlamışlar bile. Hızlı yaşa genç öl, cesedin yakışıklı olsun lafının bitki dünyasında yaşanılan hali diye düşündüm.

Sonra bazı ağaçların dallarında, geçen bahardan kalmış kurumuş yaprakların hala durduklarını yine hayretle farkettim. Tıpkı aramızdaki yaşlı insanların hayata tutunuşları gibi diye düşündüm.

Hayat gibi baharda da...sürekli dönüşüm var...sürekli geliyor. Bu sefer bizim için geliyor sonra diğerleri için. Ve tüm çiçekler de aynı heyecan ile canlanıyorlar.

Sonrasında dallara tutunabilmek güçlü olanların ve biraz da genlerin işi. Evet yine soktum araya genleri farkettim.

Hazır bahar geçmeden, çiçekleri de yere düşmeden siz de çıkın bir dolaşın. Birazcık ta olsa kendinize zaman ayırın. Hayat çabuk geçiyor, baharlar hep gelse de bilmiyoruz hangisi sonuncusu bizim için, o yüzden çıkın seyredin.

Benim gibi kafanızı rahatlatmak ve günlük işlerin yoğunluğundan bir saat bile uzaklaşmak için bu lüksü kendinize sağlayın. Yoksa siz kendinize özen göstermezseniz bilin ki...çevreniz de zaten size özen göstermeyecektir.

Herşey karşılıklı bu hayatta.

NOT: çiçekli, böcekli bir yazı olması aldatmasın sizi...hafife de almayın ha...çünkü hayat aslında burada var.

*Ipod insanları üzerine olan blog http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=57485

 
Toplam blog
: 237
: 1302
Kayıt tarihi
: 06.08.07
 
 

Biyolojinin son yıllarda, özellikle son 10 yılda içeriğinin yoğun bir şekilde moleküler düzeye inmes..