Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '12

 
Kategori
Güncel
 

Bakkal mı? Banka mı?

Bakkal mı? Banka mı?
 

bakkal defteri


Marketler yaygınlaşmadan, kredi kartı çıkmadan önce bir sokağın en önemli kurumu ve kişisi bakkaldı, bakkal hem işyerinin ismi, hem de işyeri sahibinin de sıfatıydı.

Bakkal hem evin günlük ihtiyacının karşılandığı bir işyeri, hem de hergün muhatap olunan kişi olduğu için müşterilerinin aile problemlerini bilen hatta müdahil olan (bir nevi sosyal danışman) kişiydi.

En önemlisi ücretli çalışanların hesaplarını aybaşında kapatmalarından ötürü bir borç defterleri olurdu ve aybaşı ödemelerde bazı müşteriler ile 10 - 20 tl gibi tutarlar için borç toplamı konusunda tartışma çıkardı, pahalı yazdın fazla yazdın tarzında. Sonuçta iki günlük küslükten sonra biribine alışmış müşteri-bakkal tekrar alışverişe devam ederdi, çünkü genellikle her sokakta bir bakkal vardı.

Şimdi 2010 lu yıllarda, ortada veresiye veren bakkal kalmamışken, marketler kredi kartından başka selam almazken şimdi bu nostaljik yazıya ne gerek vardı diyebilirsiniz ama amacım artık bankaların eski bakkallardan beter çalıştığını dikkatli olunmasını gerektiğini uyarmak içindir.

Benim uzmanlığım dışında, parakende sektöründe faaliyet gösteren işyerimin üç bankada hareketli hesabı vardır. Birinde post cihazı hesabı, diğerinde aylık tahsilatlar hesabı, üçüncüde şahsi hesabım. anti reklam olmaması ve blog tarzının dışına çıkmaması için isim vermiyorum, bu bankalardan birinde aldığım aylık eksterede (yaptığı kredi limiti artırma işlemi sonunda hizmet bedeli olarak) hesabıma 200 TL borç kaydedildiğini gördüm ve itiraz dilekçesi yazıp şubeye götürdüm. Hesabıma bakan bayan ifadelerim doğrultusunda (dilekçeyi görmeden) itiraz ederiz dedi, bende zaten itiraz dilekçesi getirmiştim dedim, bendeki nüshasına kabul kaşesi basarak teslim aldı ve kaydedilen borç silinerek düzeltilecek.

Şimdi yukarıdaki bakkal nostaljisi ile sonraki banka güncesi arasında ne alaka var derseniz, şimdiki bankalar bir mal veya hizmet karşılığı değil, müşteri hesabına kafadan yöntemiyle borç kaydedebiliyorlar, itiraz ettin ettin, etmedin para uçup gitti, çünkü hesabında para varsa alınmıştır. Sonra işlemi yapan banka memuru şube değiştirdiyse yeni memur ben anlamam der, çıkar işin içinden.

Eskiden borç kaydeden bakkal aynı bakkaldı, ama şimdi borç kaydeden banka elemanı sürtatle değişebiliyor. Hatta bankalar personele şube değiştirme politikasıyla müşterinin itiraz imkanını engelleme yoluna bile gidebilmektedir.

ÖZETLE; banka kredi kartı ve cari hesaplarınızı düzenli kontrol etmezseniz uçup giden paralarınız olabilir.

 
Toplam blog
: 617
: 1221
Kayıt tarihi
: 03.12.07
 
 

Her kesimi anlama ve kabullenme bilincimle; her kişinin asgari yaşam şartlarına sahip olabildiği,..