Baldıran Zehiri Yutmak

      Hatırlayalım biraz, açılımın yapıldığı dönemi.
      Ne olması gerekiyordu ne oldu?

      Türkiye' nin  dört bir yanına akil insanlar gönderildiği zaman içlerinde akademisyeninden tutun yazarına, sanatçısına kadar kimler yoktuki. Kanaat önderi denilen insanlar dolaştılar döndüler. Başarılı oldular mı? Onlara göre  -evet- başkalarına göre  -hayır-  denildi.

      Günlerce tv kanallarında yanlı yansız konuşuldu.İddia edilen bir şeyler vardı. Ret edilen bir şeyler vardı.

      Analar ağlamayacaktı.
     Şehitler gelmeyecekti.
     Terör  silahı bırakacaktı.
     Kardeşlik yeniden tesis edilecekti.
     Bölge kalkınacaktı.
     Her yer güllük gülistanlık olacaktı.
     Türkiye şaha kalkacaktı.
    Demokratik bir ortam olacaktı.

    Derken kabul olunmayacak durumlar ortaya çıkınca bir şeylerin yanlış gittiği saptandı, hendekler ve çukurlar derken iş AFRİN  harekatı noktasına kadar ilerlemiş oldu.

     Derken açılım süreci artık konuşulmuyor.
     Bir daha böyle bir şey denenir mi hem evet hem hayır deniyor.

    Devlet aklı zamana  ve şartlara  bir şeyleri gömmüş müdür, bunu zaman gösterecek.

    Demek istediğim şu:
    Başkanlık sistemi  konuşulurken - nedir bu işin aslı?- sorusunun cevabı milletimizin anlayacağı şekilde hala izaha ihtiyaç olduğudur.

      Baldıran zehri yutmak değişime değer mi?
     Başa dönme çabaları niçin konuşuluyor?
    Kafaların bir noktada karışması doğru değil.