BAMTELİ, TAYFUN TALİPOĞLU, KADINLAR ve TİYATRO

120 beden sutyenin içine yerleştirdiği dolgu maddeleriyle göğüslerini Kibele boyutlarına getiriyor önce.

Ardından, kulağına kocaman sallamalı küpeler takıyor, boynuna parlak boncuklar doluyor.Pembe yemenisi, fuşya renginde blûzu ve rengârenk şalvarıyla gösterişli bir çingene kadını oluveriyor…

Kalçalarını sağa sola çalkalayarak sahneye fırlıyor, avucunun içine aldığı parmaklarıyla yumruk yaptığı elini ağzına götürüp hızla üflüyor:_
—Pfüüüüffftt!
Küçümseyen bir ifadeyle yüzünü buruşturuyor…

Sonra bir elini beline koyup diğer elini hararetle sallayarak hasmına bağırıyor:

—Tarot da fal mıymış? Peeehhh! Bozdur bozdur bozdur ipe diz… Falcıymış, pehhh! K..ç.mın falcısı!

Dövüşme başlıyor; saç saça, baş başa…
Yere yuvarlanan kadınlar, koğuş ağasının bağırarak duruma müdahale etmesiyle birbirinden ayrılıyor.

Derken, kıpır kıpır oyun havası ile atılan göbeCİkler!…

***
Sedef, 56 yaşında, kendi halinde, mazbut, yıllar önce eşinden ayrılmış bir ev kadını…
Oğlu kızarak söyleniyormuş: “Ne işin var senin bu yaşta tiyatroda, otur torununa bak, otur namazını kıl!"

—Oğlum hiiiiç kusura bakmasın!” diyor Sedef... Ben çoktan sahnenin tozunu yuttum …

Saadet 58 yaşında, 32 yıllık evliliği boyunca, eşinden habersiz komşuya bile gitmemiş.Tiyatroya ise çocukken, sadece iki defa gitmiş.

Çekingen, mahzun önceleri… Takip eden günlerde, kendisine kayda değer bir rol verilmediği için darılıyor önce, sonra televizyoncular O’nu evinde görüntüleyip söyleşi yapmadığı için küsüyor, sağa sola kapris yapıyor.

Ve anlatıyor:“Tiyatro çalışmasına gideceğim” diyorum…Kocam kızmıyor…
Şaşıyorum! Nasıl olur? Meğer ben bunca yıldır boş yere kısıtlamışım kendimi herşeyden…

***
Onlar sadece İKİSİ…

Şimdi, pekçoğunun hayatı değişti...

Nasıl mı?

***
Serüvenleri Kasım 2009 daki Yazantalya projesiyle başladı.(http://blog.milliyet.com.tr/__Kadinlar_Edebiyatla_Bulusuyor__/Blog/?BlogNo=215048)

Belki romantik bir hayaldi ama gerçekleşti:
Ve 100 kadının yazdığı hikâye, anı, şiir “Yüz Kalemden Yazantalya” kitabında bir araya getirildi.

Derken aynı kadınlara:” Kendi yazdığınız oyunda oynar mısınız?” diye soruldu
Bunlardan 35 i severek teklifi kabul etti…(http://blog.milliyet.com.tr/Yasadilar__Yazdilar__Simdi_de_Oynayacaklar/Blog/?BlogNo=232255)

***
“Yazar mısınız?” dediler öykülerinizi
Tutuktu kalemler, kalemler suskun
Yazdıkça dile geldi sustuklarımız

“Oynar mısınız?” dediler bu kez
“Oynamayan oynatır” dediler
“Tüm dünya sahnedir” derler ya hani

Belki de ilk kez, kendimiz yazdık rolümüzü

Bedenimiz ürkek ise af ola
Sözlerimiz yaşamımızdan
Sözlerimiz yüreğimizden
Sözlerimiz kalemimizden

Yaşamımızdan, yüreğimizden, kalemimizden

Sahneye, sahneye, sahneye

Sahnelere savrula…

***

Bu sözlerle eşlik ettiler oyunun müziğine ve 8 Martta ilk kez sahneye çıktılar…

Tam 35 amatör tiyatrocu kadın…

Ve gerçekten de sahnelere savruldular...

21 Martta ...

27 Mart Dünya Tiyatrolar Gününde…

En amatör, en samimi, en sevgi dolu, en mutlu, en eğlenceli halleriyle ve daha pek çok kez savrulmak üzere…

***
Şimdi ise değerli televizyoncu, yolların hikâyecisi Tayfun TALİPOĞLU, (08.04.2010 perşembe) ve(15.04.2010 perşembe) tarihlerinde, TRT 1 deki BAMTELİ programında Antalya'nın amatör kadın tiyatrocularının çok özel görüntülerini ve onlarla yaptığı söyleşileri ekranlardan evlerimize savuracak.

(http://www.trt.net.tr/tv/Detay.aspx?tanid=10134&tur=TV )

İzleyelim, bakalım, görelim…