Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '10

 
Kategori
Güncel
 

MGK kararları kime ne söylüyor?

MGK kararları kime ne söylüyor?
 

Geçtiğimiz günlerde Genelkurmay Başkanlığı yaptığı şu açıklama ile ülke gündemini yakından takip ettiğini herkese göstermişti.

Ülkeyi bölmeye çalışanlara karşı; "Ulus devlet, üniter devlet ve laik devletin korunmasında her zaman taraf olmuş ve olmaya devam edecektir. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz"

Bu açıklamayı Genelkurmay Başkanlığına çok gören, bu ülkenin kurtarılmasında ve kurulmasında zerre kadar emeği geçmeyen liboşlar, hemen kullandıkları köşeler aracılığı ile saldırıya geçmiş, Genelkurmay için dava açacaklarını açıklayarak, güya Genelkurmay Başkanlığına gözdağı vermişlerdi.

Kendilerini toplumun üzerinde gören ve iktidarın borazanlığını yapan bu liboş takımına, hey siz kimsiniz, ne diyorsunuz, bu zamana kadar ülke için ne yaptınız, bölünmeyi nasıl desteklersiniz diye kimse sormadı. Oysa Cumhuriyet mitinglerini düzenleyenler, ülkeyi bölmekten ve iktidara muhalif olmaktan yıllardan beri içeride yatıyorlar. Ancak ülkeyi bölmeye çalışan, verin gitsin, atın gitsin, yapın gitsin diyen liboş takımına kimse bir şey söylemiyor.

Sayın Başbakan da uzun zaman bekledi. Halktan gelen tepki üzerine, bütçe görüşmelerinin kapanış konuşmasında; “tek devlet, tek bayrak, resmi dil”den bahsetti. Bu konuşmadan sonra, liboş takımından her hangi bir ses çıkmadı. Sayın Başbakan’ı da acaba mahkemeye verecekler mi?

Ülke bölünmeye doğru hızla yol alırken, ülkenin güvenliğinden sorumlu olan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplanarak, herkese ders niteliğinde bir açıklama yaptı. Bu açıklamadan kısaca bahsedecek olursak;

Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet anlayışını ve önde gelen ortak paydalarımızdan birini teşkil eden Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi dili Türkçe. Bu gerçeği değiştirmeye yönelik hiçbir girişim kabul edilemez.”

Bu bildiri; Türkiye’nin gündemine oturan “iki dil” ve “demokratik özerklik” tartışmaları konusunda, devletin zirvesinin net bir tavır almasına neden oldu.

Halkımızın her zaman ortaya koyduğu kardeşlik ve huzur içinde bir arada yaşama kararlılığını baltalamaya çalışan ve halkın refahını, halkın yaşam seviyesini, açlığı, işsizliği, cehaleti konuşmayan aşiret reisleri, şeyhler, şıhlar, özgürlük, barış ve demokrasi söyleminin arkasına sığınarak, kendi geleceklerini garanti altına almak için yoğun çaba sarf edip, ülkeyi bölmeye çalışıyorlar.

Türkiye Cumhuriyeti’nin birlik ve beraberliğini, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ve toplumsal barışını hedef alan tahrik ve girişimlerin halka bir yarar sağlamayacağı açıktır. Böylesi söylem ve eylemler o bölge insanının daha fazla fakirleşmesine nedendir. Çünkü bu söylemlerin olduğu bir ortamda, o bölgeye yatırımı ancak devlet yapabilir. Devleti yönetenler de halktan oy almak, kendisine halkı muhtaç kılmak için her hangi bir yatırım yapmıyor. Halka cezaevi vaat ederek oy alıyor!

Bu arada, toplumda infial yaratabilecek ve demokrasiye, kişisel hak ve özgürlüklerin gelişimine, toplumsal barışa ve kardeşlik duygusuna zarar verecek yaklaşımları destekleyen liboş takımını merak etmiyor değilim.

Şimdi; ‘Tek bayrak, tek millet, tek vatan, tek devlet’ diyen Milli Güvenlik Kurulu’nu da mahkemeye verecekler mi acaba? Ne de olsa Milli Güvenlik Kurulu’nun beş üyesi asker!

Halka, demokrasi ve barış söyleminden başka hiçbir vaatte bulunmayanlar, bu kısırlık içinde daha ne zamana kadar halkı kandıracak?

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..