Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '08

 
Kategori
Güncel
 

Bana hukukçunu anlat sana kim olduğunu söyleyeyim

Bana hukukçunu anlat sana kim olduğunu söyleyeyim
 

Atam, işte hukuk!


Bana hukuktan ve yüksek yargıdan bahsetmeyin.

Bugün Anayasa Mahkemesi bir karara imza attı. Anayasanın 10. ve 42. maddelerinde yapılan değişikliği iptal etti ve yürürlüğünü de durdurdu.

Yüksek mahkememizin cumhuriyet, demokrasi, insan hakları, laiklik ve sosyalite anlayışı ile evrensel normların, hatta iç hukukumuzun birbirine yüzseksen derece zıt olduğunu artık görmemiz gerekiyor.

Bütün dünyada içleri hak ve özgürlüklerle doldurulan yukarıdaki kavramlar bizde, bir elit depotizmini veya güçlünün keyfi iradesini temsil ediyor. Bugün, televizyonlara çıkıp Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararı destekleyen hukuk profösörleri "kariyerleri adına utanmalılar, " diye düşünüyorum. Çünkü ben onlar adına utanıyorum.

Bu kararın yanlış, haksız, hukuksuz ve yetkisiz olduğunu anlamak için hukukçu falan olmaya gerek yoktur. İlgili Anayasa maddelerini aşağıya çıkardım. Okuduğunuzda, yanlışlığı anlamakta hiç güçlük çekmeyeceksiniz. Eğer gördükleriniz kafanıza yatmıyor da malum zihniyetteki hukukçu ve profösörler gibi düşünmekten kendinizi alamıyorsanız, böyle olmanızın sorumlusu ben değilim. Kimse, gidip onun yakasına yapışınız.

Ben bu kararı kabul etmiyorum. Bu karara ve bu kararı veren mahkeme üyelerine saygı duymuyorum. Eğer bu suç ise alenen suç işlediğimi ilan ediyorum.

TBMM, Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinde başörtülü kızların yüksek öğrenim hakkıyla ilgili bir değişiklik yapmıştı. Kanun cumhurbaşkanınca onaylanıp yürürlüğe girdikten sonra CHP, bu değişikliklerin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.

Anayasa Mahkemesi bugün konuyu görüştü ve Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinde meclisin yaptığı değişikliği, gene anayasanın 2. 4. ve 148. maddelerine atıf yaparak iptal etti. Bununla da kalmayıp yürürlüğünü durdurdu.

Anayasa Mahkemesi bu tavrıyla, rejimin temeli olan Anayasa'nın 6. 148. ve 153. maddeleri yokmuş gibi davrandı.

Detaya girelim.

İki hukukçu (Hikmet Sami Türk, İbrahim Kaboğlu) ve bir siyasetçi (Baykal) dinledim. Sanki daha önceden kendilerine bir metin veya özel bir açıklama ulaştırılmış gibi konuştular. Üçü de aynı referanslarla, birbirine tıpa tıp uyan açıklamalar yaptılar. Ezcümle şöyle dediler:

"Anayasanın 10. ve 42. maddelerindeki değişiklik, 2. maddedeki cumhuriyetin temel ilkelerine yöneliktir. Bu yüzden Anayasa Mahkemesi, "ilk üç maddenin değişmez ve değiştirilmesi teklif edilemezliğini ifade eden" Anayasa'nın 4. maddedesine dayanarak, bahsi geçen değişikliği iptal etmiş ve yürürlüğünü durdurmuştur."

Mahkeme, böyle bir yetkiyi nereden almıştır ve nasıl kullanmıştır bilmiyorum. Zaten yorumcular da "şu maddeye göre bu yetkiyi kullanmıştır" demiyorlar. Cumhuriyeti ve ilk üç maddeyi kurtarmak için mahkeme, böyle bir yetki kullanımını kendine hak görmüş. Ben de geleceğimi kurtarmak için birkaç yüz dönüm hazine arazisini işgal edip, satmayı hak görsem... uyar mı?

Bu garabeti ileride yayınlanacak gerekçeli kararla bile izah etmek mümkün değildir. Neden mi? Okuyun:

A- Anayasa 153/1 de, "iptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz" denmesine rağmen ilgili iptal kararı açıklanmıştır.

B- Anayasa 148/1 de Anayasa Mahkemesi, "Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler." deniyor. Madde 148/2 de ise, "Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır." biçimindeki açık beyana rağmen, şekil şartının sınırlarını aşmıştır.

Yani mahkeme, anayasayı çiğneyerek 10. ve 42. maddedeki değişikliği esas yönünden inceleyip denetlemiş ve iptal etmiştir. Buna, "kanunda belirtilen şekil yönünden denetlemenin sınırlarını aşmıştır" desek te sonuç değişmeyecektir. Olayı nasıl yorumlarsak yorumlayalım Anayasa Mahkemesi, "kaynağını Anayasa'dan almayan bir yetkiyi" kullanmıştır. Halbuki Anayasa 6/3 te, "Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz." denilmiştir.

C- Ayrıca, Anayasa 153/2 de, "Anayasa Mahkemesi, ..... kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez" denmesine rağmen, ilgili anayasa maddelerini iptal edip, yürürlüğünü de durdurarak, "yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde" hüküm ihdas etmiş ve kendini yasamanın yerine koymuştur.

Bir muhabire göre bu hukuksuz kararın mucidi mahkeme üyeleri yayınlayacakları gerekçede, Ak Parti ve MHP'nin hukuka karşı hile yaptıklarını, Anayasa'nın arkasından dolandıklarını açıklayacaklarmış. Keşke bundan önce, kendi umarsızlıklarının ve işledikleri hukuksuzluğun farkına varsalardı... Toplumda oluşan hayal kırıklığını, ümitsizliği, çaresizliği görselerdi çok daha iyi olurdu.

Not: Anayasa maddelerinin ilgili kısımları aşağıdaki gibidir.

1-" ANAYASA MADDE 6/3- Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz."

2- "ANAYASA MADDE 148/1- Anayasa Mahkemesi, ...... Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler."

Madde 148/2 "Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır."

3- "ANAYASA MADDE 153/1- Anayasa Mahkemesinin kararları kesindir. İptal kararları gerekçesi yazılmadan açıklanamaz."

153/2 - "Anayasa Mahkemesi bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez."

 
Toplam blog
: 462
: 707
Kayıt tarihi
: 28.04.07
 
 

Emekliyim. Herkes gibi benim de bir dünya görüşüm var. İnsanların farklı fikir ve inançlara sahip..