Barbarlar Saddam sever...

Ben bu satırları yazarken. Yahut siz bu satırları okurken. Ocakta çay fokurdarken. İki sevgili soğuk bir öğrenci odasında ısınırken. Bir anne kedi, bir evin balkonunda doğururken. Soğuk gelip burnunuzu kıvırırken. Saddam'da idam edilmiş olacak.

Tuhaf bir çağda yaşıyoruz. Reklamla beynimiz, haberlerle aklımız, renklerle ve boyalarla düşüncelerimiz rüzgara tutuluyor. Irakta en az dört milyon çocuk, kadın ve erkeğin öldüğünü cümle alem göremiyor. Bir kare resim. Ulan bir kare resim çekilmez mi be? Bütün dünya bir kare resimle olsa olanı göremiyor. Onun yerine görmek istenen gösteriliyor bize. Mesela, çocuklarla futbol oynayan askerler. Sizce de alel acele tostunu yemiş bir kel danışmanın b.k yemesi işler değil mi bunlar?

Diğer yandan. Gaziosmanpaşa'da teker yakan çocuğa uzanan polisin eli tüm dünya gazetelerinde. Ecevit'in hasta olduğu ve iş göremeyeceği ondan önce gazetelere söyleniyor. Tuhaf mı gerçek mi? Siz karar verin.

Saddam ne kadar diktatörse Bush o kadar diktatördür. Üstelik hileli bir seçimle hem de seçimi kazanmış Al Gore'u tehdit ederek tekrar seçilmiştir. Bu ayıpların en büyüğüdür demokraside. Saddam ne kadar katilse Bush o kadar katildir. Saddam ne kadar ayıplıysa Bush o kadar ayıplıdır. Üstelik Saddam'o oraya koyup, eline silahları verip ona buna saldırtan da tam Bush'un kendisi ve sülalesidir.

Saddam'ı asanlar. Bize on binlerin kanına girmiş bir caniyi astırmadı. Asamadık. Assak ne olacak derseniz? Saddam'ı asanlara soralım. Asılınca ne olacak?

45 milyon fakir yurttaşımız var. Milyon milyon işsiz kitleler. Dev gibi sorunlar. Odunu, kömürü alacak parası olmayan okullar. Biz ne ile uğraşıyoruz? Türban, imam-hatip, Tayyip Erdoğan'ın eşinin saç rengi, türban şekli. Ya gidin Allahaşkınıza.

Saddam'ı asınca ne olacak? Saddam'da bilmiyor bence. Belki aklından şöyle geçiriyordur "Bunlara inanmak yerine keşke savaşarak ölseydik" Valla keşke öyle yapsaydınız. Hayat ölümden iyidir. Çünkü içinde şeftali parçacıkları vardır. Keşke savaşarak ölseydiniz, daha iyiydi be..