Baronlar Sarıgül dedi...

Haberi okuyunca şaşkınlık içinde kaldım. İnanamıyordum, bu haber doğru olamazdı.

Çünkü…

Çünkü böyle olmaması gerekiyordu… Bu haberle beraber, yazmakta olduğum son yazı da yalan olmuştu.

Söz konusu haber, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün, daha evvel Yaşar Nuri Öztürk’ün kurmuş olduğu, Halkın Yükselişi Partisi’nin başına geçeceğine dair bir iddiaya yer veriyordu.

Evet; bunun sadece bir iddia olduğu belirtilmişti. Fakat bu iddianın doğru çıkması, benim için bütün tezlerimin çökmesi demekti.

Hatta iddia tam zamanında manşetlere düşmüştü. Birkaç saat gecikmiş olsa, belki de fena halde çuvallayacağım bir yazı kaleme almış olabilirdim. Demek ki, biraz daha beklemek gerekti.

…

O haberi duyunca, her halde Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’te şaşkınlık içinde kalmış; “olamaz” demiştir.

Gerçekten de olmadı; Mustafa Sarıgül derhal bir açıklama yaparak bu haberi yalanladı.

_____________

Melih Gökçek’in bu konuyla ne gibi bir ilgisinin olduğunu merak edenler olabilir; açıklayalım;

Gökçek’e göre; CHP’den daha büyük bir güç, o partinin Genel Başkanı durumundaki Kemal Kılıçdaroğlu’nu tasfiye edip, CHP’nin başına Mustafa Sarıgül’ü geçirmeye karar vermiş bulunuyor.

Aslında aynı şeyi, zamana yayarak, alıştıra alıştıra anlatmak gerektiğini düşünmüştüm ben. AKP’den daha büyük bir gücün, AKP dönemini sonlandırmaya karar verdiğini yazmıştım mesela. Bir başka yazı da, şaka yollu da olsa; cemaatin Mustafa Sarıgül’ü desteklemeye karar vereceğinden söz etmiştim. Açıkçası bu sinekten daha çok yağ çıkarmaya niyetim vardı da, Melih Gökçek çıkıp pat diye söyleyiverdi.

Melih Gökçek’in huyu böyle; aklına geleni pat diye söyleyiverir. Belki de sırf O söylediği için pek üzerinde duran olmadı. Halbuki Ankara Belediye Başkanı’nın söyledikleri çok önemliydi. Türkiye’nin yakın geleceği üzerine ipuçları vermişti bizlere.

“Kılıçdaroğlu'nu değiştirmek için baronlar İstanbul'da karar verdi”diyen Gökçek, bunun zamanını da belirtmişti; “maksimum bir sene bilemedin bir buçuk sene sonra”.

Böyle büyük bir operasyonu yapacak gücün kimler olduğunu açıkça söylemesini Gökçek’ten beklemek haksızlık olur. Bu sebeple “İstanbul’daki baronlar” ifadesine de temkinli yaklaşmak gerekir. Aslında ‘baron’ kelimesinin, ‘doğrudan ‘kral’a bağlı feodal senyör’ anlamına geldiğini düşünecek olursak, bu ifadenin de çok doğru bir yakıştırma olduğunu ve yerine ‘cuk’ oturduğunu söylemek mümkün. Kral'ın kim olduğunu ise, her halde sizler de tahmin edebilirsiniz.

_____________

Gökçek’in sözlerini sakın yabana atmayın. Tüm bunları bir şeyler biliyor da söylüyor. Aklına geleni pat diye söyleyen birisi için, o sözlerin aşırı düzeyde temkinli bir konuşma olduğunu belirtelim.

Mesela sözlerini dikkatle okuduğunuzda, Sarıgül’ün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olup olmayacağı konusunda Gökçek’in net olmadığını görebilirsiniz. Aynı şekilde Sarıgül’ün CHP’ye katılmasına, Kılıçdaroğlu’nun engel olup olmayacağı konusunda da net değil Gökçek.

Kılıçdaroğlu’nun CHP tabanını karşısına almak ve eleştirilmek bahasına yaptığı onca açıklama ve siyasi hamle, anlaşılıyor ki bu güne kadar baronları ikna etmeye yetmemiş.

AKP sonrası iktidarın en güçlü adayı olarak CHP görünüyor. Ancak baronlar, anlaşılıyor ki o iktidarı, Kılıçdaroğlu’nun başında olduğu bir CHP’ye teslim etmek istemiyor. Maksimum bir, bilemediniz bir buçuk sene içerisinde Kılıçdaroğlu yıpratılarak tasfiye edilmesi, genel seçimlere Mustafa Sarıgül ile girilmesi hedefleniyor.

CHP’de birden bire patlak veren bunca huzursuzluğun, gerçekten de bir ulusalcı-demokrat kavgasından kaynaklandığına inanıyor olamazsınız her halde....

_____________

Mustafa Yener