Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Aralık '10

 
Kategori
Blog
 

Bartın Yangunu

Bartın Yangunu
 

Siz, o onurlu kent'in, onurlu Başkanısınız.Sizin nefes alışınızdan da haberimizin olması,hakkımızdır


Bartın bi sevda’du, o’nu, seslendirenle bilü,

Bartın bi hayat’du, o’nu yaşayanla bilü

Bartın bi ürya’du, o’nu görenle bilu

Bartın bi seda’du, o’nu, çekenle bilü,

Bartin bi mabet’dü, orda ibadet edilü..”

Bunca yıl Bartını andık, Bartın, “Bartın diye diye “ Bartın Yangunu “ olduk. Yıllarca Bartın için yazılarımızla üç koldan çırpındık, methiyeler aldık. En sonunda da, saydığımız, sevildiğimizi zannettiğimiz yerden de mahkemeye verildik. “Sen misin Belediye Başkanından cevap isteyen. Sen misin altını oyuyorlar” diyen. (Yazının linki aşağıda)

Ve sonunda, “Kamuoyunda düşünmeye çağrışım yapsın” gayesiyle yazdığımız yazı, Bartın Cumhuriyet Savcılığınca, incelenerek, “Takipsizlik” kararı verildi. Dün, “Kovuşturmağa mahal olmadığına” dair, Bartın Cumhuriyet Savcısı Sayın Burçin Bayrak imzalı yazıyı, postadan aldım.

Evet Sayın Bartın Belediye Başkanı. Dava konusu yazım. “sizin bana telefonda söz verip de, “ Derhal size cevap hazırlasınlar efendim” demenizden bu güne kadar hala, bana cevap veren çıkmadı. Siz, emirlerinizi takip edemezsiniz şüphesiz. Oraya tayin ettiğiniz Halkla ilişkiler bunu, sizin adınıza yerine getirir. Demek ki “orada işler laçka” diye düşünmek, ne zamandır suç oldu?

Açılan “Hakaret” davasında, takipsizlik kararında Yargıtay Ceza Kurulunun, içtihatları, kararları yer alarak “ Yöneticileri eleştirmek, uyarmak ve bu yöntemle denetlemek, ayrıca içinde yaşadığımız toplumun ve tüm insanlığın sorunları konusunda bireyi bilinçlendirme durumunda olan basına, bu ödevlerini yerine getirirken ihtiyaç duyacağı bir kısım hakların da tanındığı, bunların bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlamak ve eser yaratma hakları olduğu temeli olduğu aşikar olmakla birlikte, basın yolu ile işlenen suçlarda da, hukuka uygunluk nedenlerinin oluşturduğu…”

Kısacası yazım, eleştiriyel olup, şahsı küçültücü hakaret suçunun oluşmadığı gerekçesiyle,” Kovuşturmağa mahal olmadığı ve kararın müştekiler ile sanık Muzaffer Cellek’e tebliğine….” şeklinde sonlanıyor.

Bizim blog yazarları da, basın görevi yapıyor. Sık sık basın suçu nasıl doğar, nasıl takip edilir? Yazılarda intihal nedir? Amme vazifesi yapanlar olarak görevlerimiz nelerdir diye bloglar dolusu yazı yazıyorlar. Onlara ışık tutsun diye bu “Blog kategorisinde” yayınlayayım dedim, herkes fikir edinsin istedim.

Kimseye dargın değilim. Sayın Başkandan hala mektubuma cevap istemiştim. Yine de bekleşiyorum. Bartınlıları kırmak asla istemiyorum. Benim Bartın Yangunluğum, onları ani feveranlarının daima ve her daim üzerindedir. Her birini, bu büyük “aşk’ın “ kutsallığı uğruna görmezden gelebilirim.

Ta buralardan meselelerinize ışık oluyorum icabında. Has Bartın’lının yapmadığı tanıtımı yapıyorum 5 yıldır. “Eşek eşeği ödünç kaşıdığı bir dünya düzeninde” bir Bartınlı gibi, 5 yıldır, her Allahın günü içinizdeyim. Sizlerle üzülüyor, sizlerle seviniyorum.

Allah bilir, bu yazıyı da Başkana göstermezler. Daha önceki yazımda da böyle demiştim. Aynısını söylüyorum.

Bizi kimse çelmeleyemez.

Ve sayın Başkandan da hala cevap bekliyorum. Ast’larınızdan ümidi kesince, size sormak vacip oldu: “Bizim cevaplar n’oldu?” Belli ki, kaderine terk edildi. Emrinizi kazıyan yok! O halde son bir soru: Sayın Başkan: “Kendinizi kandırılmış hisset miyor musunuz?

Sebep olanları araştırmayacak mısınız?

QUO VA DİS? Sayın Başkan !

LİNK: http://blog.milliyet.com.tr/Bartin_lilar__el_ele_verip__Alman_lari_cildirttilar_/Blog/?BlogNo=259737

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..