Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ekim '06

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Başarı inancı geliştirmek-3

Başarı inancı geliştirmek-3
 

Başaracağımıza inancımızı kıran önemli bahanelerimizin başında mazeretlerimiz gelir. Zihnimizin gereğinden fazlaca büyüterek mazeretlerimizi hastalık haline getirir. Peki bu mazeretleri nasıl tedavi edebiliriz? Daha önceki yazılarımızda başarabileceğimize olan inancımızı geliştirme süreçlerinden kendine güven ve olumlu düşünme adımlarından bahsettik. Bu yazımızda ise, "başarı inancı" geliştirmenin üçüncü adımına, "mazeret hastalıklarının tedavisi"ne değineceğiz.

3. Mazeret hastalıklarınızı tedavi edin

Kendi zeka gücünüzü küçümsemeyin. Ve başkalarının zeka gücünü büyük görmeyin. Ne kadar zekaya sahip olduğunuzdan ziyade sahip olduğunuz zekayı nasıl kullanacağınız daha önemlidir. Siz düşüncelerinizin ürünüsünüz ve zekayı yöneten düşüncelerinizdir. Düşüncelerinizin büyüklüğü, başarınızın büyüklüğüyle orantılıdır. Düşünceler haritadaki yollar gibidir. Zekaysa harita. Yollar olmadan istediğiniz yere ulaşamazsınız. Yani harita ne kadar büyük olursa olsun eğer yollar yoksa, işinizi görmeyecektir. Kendinizi ucuza satmayın. Sahip olduğunuz özellikler üzerine konsantre olun. Unutmayın, tutumlarınız zekadan daha önemlidir. Yani zeka bölümünün (IQ) büyüklüğü değil, düşünce yapınız ve düşünebilme yeteneğinizin (EQ) büyüklüğü daha önemlidir.

Sağlık konusunda endişeli ve canı sıkkın olmayın. İyimser olun ve başarabileceğinize inanın. Sağlığınıza karşı olumlu tutumlar geliştirin. Sağlığınız hakkında konuşmaktan vazgeçin. Şu anki durumunuza şükredin ve müteşekkir olun. Böylece yeni ağrı, sızı ve hastalıkların ve DSOH (Duyguların sebep olduğu hastalıklar)’ın oluşmasından kurtulun. Sağlık mazereti sizin başarıya inancınızı kırmasın. Çevrenizde ve televizyonlarda bir sürü hastalık ve sakatlıklarına rağmen başarılı olanları fark edin. Vehbi Koç şeker hastasıydı. Ama bu onun başarılarını engellemedi. Cemil Meriç’in kör olması başarılı bir yazar olmasını engellemedi. Metin Şentürk âmâ ve başarılı bir sanatçı...

"Kendini yetersiz gören insan tereddüt içinde beklerken, girişimci insan hata yapmaktan korkmadığından daha üstün hale gelir" diyor, Henry C. Lınk. Önemli olan sahip olduğunuz bilgiyi en iyi şekilde kullanabilmenizdir. Eğer bilgi düzeyinizin artmasını beklerseniz çok gerilerde kalırsınız. Yüz yılımızın hızla dönen değişim çarkları arasında ezilip kaybolursunuz. Bir yandan bildiklerinizle işe başlarken diğer yandan öğrenmeyi devam ettirmeyi deneyin. Değişimi yakalayın ve takip edin. Unutmayın, az bilgi iyi kullanım her zaman çok bilgi kötü kullanımdan üstündür.

Kendini hangi yaşta hissedersen o yaştasın. Çevrenize bir bakın ve düşünün. Başarılarına göre çok genç yada çok yaşlı diyebileceğiniz çok kişi bulacaksınız. Yaş hakkındaki tutumlarınızı değiştirin ve şuan ki yaşınıza olumlu bakın. Eğer düşünmeye başlarsanız yaşınız hakkında iyi ve güzel bir sürü etken bulursunuz. Yeter ki güzellik arayın. "Gencim, cesaretli ve daha atılganım", "Yaşlıyım, olgun ve tecrübeliyim"… Kişiye göre değişmesiyle beraber bir insanın üretken olduğu yıllar 20 ile 70 yaşları arasıdır. Şuan ki yaşınıza göre ne kadar daha üretken olabileceğinizi hesaplayın ve görün. İnanın, ve yapacağınızı yapın. Başarı, yaştan bağımsızdır.

Başarılarınızı şansa bağlamayın. Şansa bağladığınız zaferlere, yükselmelere ve başarılara bir daha bakın, düşünün. Bir çok etken bulacaksınız ( İnanma, hazırlık, planlama, karalılık, azim, yaratıcı düşünme, gayretli çalışma vs. ). Earl Wilson’un dediğini hatırlayın: "Başarı mı dedin? Başarı tamamen şansa bağlıdır! İnanmazsan başarısız insana sor."

Bir sonraki yazımızda başaracağımıza inancımızı geliştirme ve güçlendirme serüvenine devam edeceğiz…

 
Toplam blog
: 157
: 12370
Kayıt tarihi
: 22.08.06
 
 

1996-2000 Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü, Psikolojik Danış..