Başarılı eğitimci ve işadamı İbrahim Arıkan

            "Büyük Türk milletinin, evlâtlarını yüksek bir eğitim ve uzmanlıkla yetiştirmek için harcadığı çaba ve emekler az değildir. Özel ve genel yönetimlerden millî eğitime ayrılan araçlar, çeşitli bakanlıklardan orta ve yüksek öğretime harcanan gayretler ve nihayet malî gücü olan ailelerin, genel ve özel yönetimlerin Avrupa`da öğretim için harcadıkları çabalar, eğer memlekette resmen sorumlu olan güçlü ilgililerin izlemesi ve gözetimi altında birleştirilirse, alacağımız sonuçların çok daha fazla ve geçireceğimiz gelişme zamanının çok daha kısa olacağı kuşkusuzdur.” 1928 (Atatürk’ün S.D.I, s.345) 

          “Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur.” 

                                                                                                 M. Kemal ATATÜRK

                                                                                                                   *

 Dr. İbrahim ARIKAN’ın özgeçmişi:

 1941 yılında Yozgat’ın Sorgun ilçesinin, Salur köyünde doğdu. İlkokul öğretmeni olmak üzere sınavla Mimar Sinan İlköğretmen Okulu’na girdi. Okuldaki başarılarından dolayı, lise öğretmeni olarak yetiştirilmek üzere Ankara Yüksek Öğretmen Okulu’na seçildi. Ankara Yüksek Öğretmen Okulu’nu ve Fen Fakültesi Fizik – Matematik Bölümü’nü 1968 yılında tamamladı. 1968  - 1971 yılları arasında Yıldız Teknik Üniversitesi Fizik Bölümü’nde asistanlık görevini yürüttü.

 1972 yılında MEF (Modern Eğitim Fen) Dershanesi’ni kurdu. 1982’de Türkiye’de ilk kargo şirketi olan Yurtiçi Kargo A.Ş.yi, 1996 yılında Okul Öncesi, İlköğretim, Lise ve Uluslararası Okullar grubundan oluşan MEF Okulları’nı kurdu. 11.02.1996 tarihinde tüm şirketlerini, Arıkanlı Holding A.Ş. şemsiyesi altında topladı. “Eğitim – İletişim - Enerji”, “Taşıma – Lojistik” ve “Sanayi - İnşaat” alanlarında yatırımlar yapan  Arıkanlı Holding;  2010 yılında 23 şirkete ulaştı.

 1981 yılında ÖZ–DE–BİR (Özel Dershaneler Birliği) Derneği’ni faaliyete geçirdi. 24 Ekim 2005 tarihine kadar ÖZ-DE-BİR’in Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptı.

 “Atatürk ilke ve inkılâplarına bağlı bir eğitimci olması, otuz yılı aşkın bir süredir iki yüz bin öğrencinin yetişmesine katkı sağlaması, değişik sanayi ve hizmet sektörlerindeki atılımcı kişiliği ile önder olması” nedeniyle, 14 Mayıs 2001 tarihinde KKTC Lefke Avrupa Üniversitesi (EUROPEAN UNIVERSITY OF LEFKE) Senatosu tarafından oybirliği ile İşletme Bilim Dalında “Onursal Doktora” unvanı verildi.

 “İş dünyasında oluşturduğu şirketler, kurduğu sistem ve yarattığı markalar”dan dolayı 16 Nisan 2009 tarihinde “Liderlik Onur Ödülü”ne layık görüldü.

  “Başarılı iş hayatının yanında; farklı bir eğitim anlayışıyla kurduğu MEF Eğitim Kurumlarını eğitim dünyasına kazandırmak için yaptığı özverili çalışmaları” nedeniyle,22 Mayıs 2009 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri’nin saygın üniversitelerinden olan Roger Williams Üniversitesi tarafından beşeri bilimler dalında “doktora” verildi.

 “Modern Fizik”, “Biz Bize”, “Orijinal Fikir Üretme ve Yaratıcılık”, “Kurum Başarısı İçin”, “Yöneticiye Mektup”, “Her Durumda Başarmak”, “Kriz Önce Haber Verir Sonra Kapıyı Çalar” “Tarih Ekonomiyi, Ekonomi Tarihi Oluşturur” ve“Ya Yenilenirsin Ya da Yenilirsin” “Öğreten Öğretmen Öğrenen Öğrenci” adlı 10 kitabı, çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanmış makaleleri bulunan İbrahim Arıkan; yoğun iş temposuna rağmen sosyal ve kültürel içerikli çalışmalara da zaman ayırmaktadır. Rotary, TÜSİAD, SİAD, Satranç Kulübü, Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyeliği, Sanayi Odası Vakfı Üyeliği gibi birçok oda, dernek, vakıf, kulüp ve sivil toplum örgütünde çalışmalarını sürdürmektedir.

 İbrahim Arıkan; Ümit, Ebru ve Eda isimli üç çocuk babasıdır. Halen Arıkanlı Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütmektedir.

                                                                                         ***

 İbrahim Arıkan, okulu olmayan bir köyde doğdu,  dokuz yaşında ilkokula başladı. Fizik öğretmeni oldu, dershane kurdu, bir yurtdışı seyahatinde "kargo" alanını inceleme fırsatı buldu ve Yurtiçi Kargo'yu kurdu. Fizik öğretmenliğinden holding patronluğuna yürüyen İbrahim Arıkan'ın eğitimcilik en önemsediği ve en sevdiği alan...  

                                                                                       ***

Sayın Arıkan, Yozgat'ta beş çocuklu bir ailenin üçüncü oğlu olarak dünyaya geldi. Babası çocuklarının okumasını istiyordu, en büyük oğlu bir saat uzaktaki okula gidip gelmekte zorlanınca İbrahim Arıkan'ı dokuz yaşına kadar okula göndermedi. İlkokula dokuz yaşında başlayan İbrahim Arıkan, hafta içinde akrabalarının yanında kalıyor, hafta sonları köyüne dönüyordu. İşte böyle başlıyor Arıkanlı Holding'in patronu İbrahim Arıkan'ın öyküsü...

 O, üniversiteyi bitirdi. Akademisyen olmayı isterken kendini dershane öğretmeni olarak buldu, sonra dershane sahibi oldu. MEF dershanesini ve okullarını açtı. Bir yurtdışı seyahatinde "kargo" nedir, öğrendi ve Türkiye'nin ilk kargo şirketi olan ve başarıyla hizmetini sürdüren ‘Yurtiçi Kargo'yu kurdu.

                                                                                     ***

Özel Kalem Müdürü Nevhiz Süer’in girişimi ve çabası sonrasında Sayın Arıkan'la  MEF Okulları'ndaki makamında  buluştuk. Karşılıklı kitap imzalamasında bulunduk.

Oldukça cana yakın ve babacan tavrını gözlemledim. Ayrılan zaman sürecinde söyleştik... 

—Siz aslında fizik öğretmenisiniz. Sonra dershane, daha sonra okul, mermercilik, plastik, kargo şirketleri... Okulunuzdan başlamak istiyorum. Burası farklı bir okul… Bir kere öğrenciler serbest kıyafet giyiyor. MEF Okulları projesi nasıl oluştu?

—Biz burayı kurduğumuzda Türkiye'de böyle bir okul yoktu. Burası özel proje okulu… Tam 8 yıl çalıştık. Yurtiçinden ve yurtdışından uzmanlara danıştık. Sınıflarımızda her zaman iki öğretmen var. 3 aylık yaz tatilini yanlış buluyoruz, biz dört sömestr uyguluyoruz. Uzun yaz tatilinde çocukların tutum ve davranışları değişiyor. Biz tatilin süresini kısaltıyoruz ama aralarda başka tatiller yapıyoruz. Dünyada 210–220 gün eğitim günü var, Türkiye'de ise 180 gün var, ama 160 gün yapılıyor. Tatiller hep uzuyor, ek tatiller çıkıyor. Öğrencilerimiz derse 8.30'da başlıyor, 16.30'a kadar okuldalar. Bu süre içinde 1 saat istedikleri etkinliği yapıyorlar. 86 etkinliğimiz var.

—Bu etkinliklerden söz edebilir misiniz?

—Akla gelebilecek her spor dalı var. Zaten spor dalları her okulda var, bizde vitraydan seramiğe, yontmacılığa kadar farklı uğraş alanları ve astronomi, matematik gibi etkinlikler de var.

—Nasıl öğrenciler yetiştirmeyi hedefliyorsunuz?

—  Ana hedefimiz lider yetiştirmek. MEF Okulları, lider yetiştirir. Lider yetiştirmenin temel ilkesi çocuğun baskı altında büyümemesi, kendi kişiliğini bulmasıdır. Biz bu yüzden okula öğrenci alırken önce ailelerle görüşüyoruz, onlar bizim felsefemize uygun mu ona bakıyoruz. Ayrıca veliler 15 günde bir okula geliyor. Çocuğunun durumunu ilgililerle görüşüyor. Aileye rağmen çocuk eğitilemez, yapay davranışlarla lider olunmaz, yalnızca lider olarak görülebilir.  Eğer çocuğa saygı duyar, kişiliğini önemserseniz, o zaman çocuk kendi kişiliğiyle hareket eder. Türkiye'de çocuğun aile yanında farklı, okulda farklı davrandığını sıklıkla görürüz. Çocuklar çift kişilikli oluyor. Çünkü sistem böyle çocuklar yetiştiriyor. Okulun “yanlış” dediğine aile “doğru” diyor. Bu yüzden de anne-baba okulumuza da velilerimizi çağırıyoruz. Ders programlarımızı kendimiz yapıyoruz. Okulumuzda 3 öğrenciye bir okul personeli düşüyor.

—Kıyafet serbest sizin okulunuzda… Bunu eleştirenler de var...

— İyi bir eğitimin göstergesi, bu eğitimin davranışa dönüşmesidir. Kravat takmayı zorunlu kılıyorlar, erkek öğrenciler okul kapısından çıkınca kravatlarını gevşetiyor. Kız öğrenciler eteklerinin boylarını kısaltıyor. Okul dışında çocuk istediğini yapıyor ama biz onlara ısrarla "Okulda sizi böyle görmeliyiz." diyoruz. Oysa içinden geldiği gibi, kendini bulduğu gibi giyinmeli çocuk. Okulda elbette çok kısa etek olmaz, saç sakal tıraşı olmalı ama kamplardaki mahkûmlar gibi de kıyafet kontrolü yapılmaz. Ben serbest kıyafet dediğimde çok karşı çıkan oldu.

—Siz MEF dershaneleri, okullarının yanı sıra mermercilikle uğraşıyorsunuz, ayrıca Yurtiçi Kargo'nun da kurucusu ve sahibisiniz. Kargo işine nasıl girdiniz?

— 35 yıl kadar önce turistik bölgelerde satılmak üzere mermer kül tablaları, yumurtalar filan yapıyorduk. Ben onlara pazar bulmak için Almanya'ya gitmiştim. Arkadaşımın evinde kalıyordum. Arkadaşımın eşi tatildeydi, elbiselerini ütületmeye göndermek için bir yere telefon etti. Kapıya, kargo elemanı olduğunu öğrendiğim bir genç geldi, ilk kez orada gördüm ve "Neden Türkiye'de olmasın?" diye düşündüm. Döndüm ve Yurtiçi Kargo'yu kurdum. İlk sloganımız, "Ekmeğinizi biz getirelim." idi.

—Günde kaç kargo oluyor? Yurtiçi Kargo’nun büyüklüğünden söz edebilir miyiz?

—  Türkiye'de pazarın en büyüğü... Hacim olarak taşımanın yüzde 45'ini biz yapıyoruz. Günde ortalama 350 bin kargo taşıyoruz. Ayrıca bir plastik işimiz var. Oğlum Ümit'in projesi bu da… Kargoların poşetlerini de biz üretiyoruz.

—Arıkanlı Holding eğitimden turizme ve sağlığa uzanıyor... Yeni projeleriniz var mı? Üniversite ne zaman kurulacak?

— Silivri'de yerimiz var ama üniversite için biraz bekliyoruz. Bu arada Eskişehir’de 700 konutluk bir proje başlattık.

*

Eğitimci ve işadamı İbrahim Arıkan'ın belirtilen özelliklerine koşut; sevilen, özverili ve hümanist özellikleri de var. Örneğin: Balıkesir'deki öğretmeni İsmet Dolay'ın anıtını, çiftlik evinin bahçesine annesinin ve babasının heykellerinin yanına öğretmeninin de  -elinden tutan öğrenci görünümünde- anıtını diktiren Arıkan, unutulmaz bir olaya imza atmıştır. Rahmetli öğretmeni İsmet Dolay, bugün Türkiye'nin en önemli işadamlarından biri olan öğrencisi İbrahim Arıkan ile onur duyduğunu söylemiştir. 

 ***

 İbrahim ARIKAN,  şu tümcelerle gençliğe seslenişte bulunmaktadır:

 Sevgili Gençler,

Bir eğitimci olarak, özellikle kendi alanlarınızda, hangi mesleğe hazırlanıyorsanız o meslekte, çok iyi yetişmeniz gerekmektedir. Çok iyi yetişmek, sadece kitaptaki bilgileri öğrenmek demek değildir. Aynı zamanda güncel olayları da takip etmeniz gerekir. Örnek vermek gerekirse, son yılda yaşadığımız kriz, kitaplarda bulunamaz veya çözümleri kitaplarda yoktur. Ama günlük olayları izlediğinizde çok güzel çözümlerini de görüyorsunuz.

 Bu nedenle günlük olayları takip etmenizde de fayda var.

İkincisi; iş hayatına atılacaksanız, iş hayatına atılmadan önce yapacağınız işin detaylarını öğrenmelisiniz. Aynı zamanda iş ile ilgili olarak dokümanları, bilgileri birleştirip, iyi bir fizibilite yapıp, daha sonra yola çıkmanız lazım. Yola çıktıktan sonra da iş süresince, işi geliştirmek, işi daha iyi yapmaktan başka bir düşünceniz olmamalı. İyi bir iş yaparak ancak piyasada tutunabilirsiniz. Eğer işiniz iyi değilse, müşterinin beklentisine, müşterinin ihtiyaçlarına cevap vermiyorsa yaptığınız işi kimse beğenmez. Dolayısıyla yaptığınız üretim ortada kalır. Bu nedenle iyi iş yapmak en sağlıklı ve en doğru yoldur.

                                                                                     *

Azim ve istençle (iradeyle) çalışan her zaman kazanır.

Fizik öğretmeniydi, holding patronu oldu Sayın İbrahim Arıkan…

Başarılarının daha da artması dileklerimizle alkışlıyoruz! 

+

muhsindurucan@hotmail.com