Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ocak '14

 
Kategori
Deneme
 

Başarılı kişilerin yarısı yalan hikâyeleri gücümüz konusunda üzerimizde baskı oluşturuyor

Başarılı kişilerin yarısı yalan hikâyeleri gücümüz konusunda üzerimizde baskı oluşturuyor
 

Başarılı kişiler diyoruz çünkü geçmişte bir şeyler yapmışlar, başarmışlar ki adları hala yaşıyor… Benim de %60’ım geçmişte kaldı ama adımı sadece ben biliyorum.

Hz. Ali Hayber cenginde bir kılıç darbesiyle on keferenin birden kellesini uçurdu. Zaloğlu’nun narası yedi düvelden duyulurdu. İskender dünyanın çözemediği kördüğümü bir kılıçla çözdü. Petro geliyor deyince yer titrerdi. Battalgazi’nin atı Aşkar fersah fersah ötelerden çağırınca gelirdi… Daha nice nice söylenti…

Ne lan bunlar! Yanımdaki ata sesleniyorum bir avuç şeker yemeden gelmiyor. Yok bir kılıç darbesiyle on keferenin kellesi, yok narası yedi düvelden duyulurdu. On kişiyi iple birbirine bağlasan, yine zor; nasıl olacak. Nasıl kılıç ki bu böyle! Dünya çözememiş İskender bir kılıç darbesiyle… Tanrı mı hâşâ! Yer titriyormuş; cehennem zebanisiydi herhalde. Dualı mı bu at! Ta uzaklardan çağırdınız geldi!

Tevatür bunlar, tevatür… Tevatür diyorsun ama adamlar inanıyor kardeşim. İnanınca da noluyor? Onlar insanüstü oluyor, sen ben kıytırık… Göster Ali’nin bir vuruşta on keferenin kafasını kopardığını!

Ya şimdi ben bunları okuyunca kendimde ciddi ciddi bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Bazı konularda benden daha üstün olabilirler, itiraz etmiyorum; ama böyle olağanüstü olamazlar. Âdem dokuz yüzyıl yaşamış. Hadi ya, tıbbın bu kadar geliştiği bir çağda bile böyle bir şey yok. Ama onlar doğal besleniyordu. Benim dedem de hayatı boyunca ot yedi ama 100’ü göremedi.

Tevatür bunlar diyorsun ya sokağa çık, Ali bir vuruşta on keferenin kellesini koparmış mıdır diye sor bakalım. On kişiden yedisi doğru diyecektir. İnanılıyor bunlara kardeşim. Hikâye ya da masal olarak görülmüyor.

E böyle bunların ferasetine çoğu kişi inanınca biz de kendimizden şüphelenmeye başlıyoruz. Köyde dağda yalnız başıma kaldığımda hani ben de bunlar gibi yapabilir miyim-sonuçta onlar da insan ben de- diye uçurumdan inmeye çalıştım. Gerçi o uçurumdan öyle ipsiz aletsiz Ali’de inemezdi ya kendimi göstermeliydim. Fakat daha azıcık inmeden şuramı buramı yaralayınca baktım olmayacak vazgeçtim. On keferenin birden kellesini koparacaktım ama ortada kefere yoktu. Yılmadım tahra ile çalılarda denedim. Bir vuruşta bırak on kefereyi üç tane çalının kellesini bile koparamadım. Oysa Ali gibi güçlü pazılara sahiptim; sağım öldürür solum süründürürdü.

Bir insanın tek başına en fazla neyi başarabileceğinin hesabı yok mu ya! Gerçi adamın biri uzaydan atladı. Buna bakınca Ali Veli gölgede kalıyor ya yine de insanın yapabilecekleri sınırlı gibi. Belki de değil, gücümüzün farkında değiliz. Bazen insan sadece akşam koltuğunun altına bir ekmek alıp evine gelen biri olamaz diye düşünüyorum. 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..