Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '08

 
Kategori
Güncel
 

Başbakan Trabzon’un “kalesi”ni yıkabilir mi?

Başbakan Trabzon’un “kalesi”ni yıkabilir mi?
 

Atatapark Trabzon Belediyesi Hizmet Binası İnşaatı


Eski Tekel binasının yerinde yapılmakta olan Trabzon Belediyesi Hizmet Binası ve Atapark İşmerkezi İnşaatı’nın temel atma töreni, Trabzon’daki yerel seçimlere dönük eğilimi göstermesi bakımından önemliydi.

Hemen her partiden, her sosyal kesimden, her kültürden Trabzonlu bu törene katılarak, Başkan Canalioğlu’na gönülden desteğini ortaya koydu.

Gençlerin tutuğu bir pankart, kalabalığın ortak görüşünü dillendiriyor gibiydi: ”Volkan Canalioğlu Trabzon’un Kalesidir Yıkılmaz!”

Tören saatinin pazar günü saat:12’de olmasına, soğuk havaya ve İzmir’den özel uçakla gelen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın bir saat gecikmesine karşın, Atapark’taki Eski Tekel Binası’nın yerinde toplaşan kalabalık beklemeyi tercih etti.

Konuşmacıların takdimi sırasında Başkan Volkan beye gösterilen ilgi ve yapılan tezahüratlar, eminim CHP Genel Başkanı Baykal’ı da şaşırtmıştır.

Birçok siyasetçinin bu gibi ortamlar için hazırlattığı bindirme kıtaları yerine, alanda doğrudan halkın sevgisi ve samimiyet duyguları çınladı.

Trabzon halkının Volkan Beyi bir kardeş, bir abi, bir baba, bir oğul gözüyle gördüğüne ve sevgi çemberini ona göre oluşturduğuna bir kez daha tanık olduk.

Kat karşılığı olarak Varyap Şirketi’nin üstlendiği 60 Trilyonluk yatırım, Trabzon Belediyesi’nin bugüne kadar gerçekleştirdiği en büyük yatırım özelliğini taşıyor.

4 Trilyon liraya alınan bu binanın 3 Trilyon lirasını kendilerinin ödediğini vurgulayan Başkan Canalioğlu konuşmasında, projeye emek verenlerin hiç birini dışlamadı, herkesi kucaklayan bir konuşma yaptı:

“Bu binanın belediyeye devredilmesini sağlayan dönemin Devlet Bakanı Sayın Eyüp Aşık ile protokole Belediye adına imza adan dönemin Belediye Başkanı Sayın Niyazi Sürmen'e teşekkür ediyorum.”

Okunan telgraflardan, başta Cumhurbaşkanı, Başbakan olmak üzere bütün siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları törene davet edilmişti.

Tören sırasında sabit bir noktada durmak yerine, kalabalık içinde gezinmek ve hemşerilerimizin kendi aralarında yaptıkları sohbetleri dinlemek istedim.

Yani bir bakıma “halkın sesi”ne kulak verdim.

İyi giyimli orta yaşlarda biri, daha yaşlıca biriyle konuşuyordu: “Abi, ben Ak parti üyesiyim, ama bu adama(Volkan Bey) bayılıyorum, Allah bize de nasip etse böyle birini !”

Bir başkası fazla tanımadığını sandığım birine yargısını iletiyordu: “Kardaşum, ben iki belediye başkanı tanıdım; biri, Sefer Özgür diğeri de Volkan, bana kalırsa bu O’nu da geçecek!”

Genç kız, koluna girdiği orta yaşlı bayana gurur içinde anlatıyordu: “Volkan Abi ne zaman bana rastlasa, benim de ailemin de hatırını sorar, çok tatlı biri.”

Bir gurup kadının sohbeti Volkan Beyin nezaketi, alçakgönüllülüğü ve esprileri üzerineydi:”Geçen ay mağazaya uğradı, yarım saat bizimle, çalışanlarla sohbet etti, şakalaştı, bütün elemanları belediyeye davet etti.”

İş dünyasının bildik yüzleri; yatırımın büyüklüğünü, buradaki dükkanların tahmini metrekare fiyatlarını, şehrin yeni çekim merkezini tartışıyordu.

Yerel medyanın acar muhabirleri gördükleri farklı türdeki kalabalık için ortak kestirmelerde bulunuyorlardı:”Valla Volkan Abi işi götürdü, karşısına kim çıkarsa çıksın, şansı olmaz.”

Her işi ve herkesi bilen konumundaki bir gözlüklü kişi çevresinde bulunanlara sitemini aktarıyordu: “Aslında Faruk Abi de burada olmalıydı, Eyüp Aşık’ı bile davet etmişler, bakanımızı pas geçmişler, ayıp valla..”

Rozetinden ve yaşından kadim CHP’li olduğu belli olan bir kişi, yanındakilere yerel seçimin sonunda AKP’nin dağılacağı kehanetinde bulunuyordu:”Hele Ankara, İstanbul bir gitsin, AKP çil yavrusu gibi dağılacaktır, ANAP gibi de öyle yavaş yavaş olmayacak!”

Soğuktan yüzü beyazlaşmış çocuk babasına sesleniyordu: “Tamam baba, bu kadar adam oy verirse Volkan Abi zaten kazanır, hadi biz gidelim.”

Yoksul bir mahallenin bıçkın delikanlıları dağıtılan yemeğe takıntılıydılar : “Hadi oğlum beleş bu, yiyelim, giderken de çaktırmadan gene alırız.”

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal konuşmasını yaparken yaşlı bir kişi, yanındakine Baykal hakkındaki yorumunu seslendiriyordu: “Ha buna ne kadar kızardum ama şimdi epeyi akıllanmış gibi konuşuyi ”.

Doğrusu dinlediklerim, öğretici olduğu kadar eğlendiriciydi de.

Yıldızlı otel lobilerinde ve lokanta mahfelerinde konuşulanlarla, halkın konuştukları hep farklı olmuştur.

İzlediğim kadarıyla Trabzon’daki halk, lobi kulislerinin aksini düşünüyor, sanırım bunu oya da dönüştürecek.

Bu arada herkesin yeni yılını kutluyor, başta Gazze olmak üzere zulme ve baskıya direnenlere selam gönderiyorum.

 
Toplam blog
: 152
: 700
Kayıt tarihi
: 17.07.08
 
 

Trabzonluyum ve bu kentte yaşıyorum. Kamuda inşaat mühendisi olarak çalışıyorum. Resmi görevimin..