Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Ocak '11

 
Kategori
Güncel
 

Başbakan ve Vali'yi tehdit eden vekil...

Başbakan ve Vali'yi tehdit eden vekil...
 

Bir açıldık, pir açıldık… 

Bizi ne yasaklar, ne de mahalle baskısı kapatabilir! 

Ülke bütünlüğüymüş, hukuk devletiymiş, adaletmiş, valiymiş, savcıymış, hâkimmiş, başbakanmış, bakanmış, milletvekiliymiş hak getire… 

Böyle bir girişi niye yaptığımızı merak edenler için hemen BDP Van Milletvekili Özdal Üçer’in Van’da yaptığı ve televizyon kanallarının birçoğunda yer alan konuşmaya bir göz atalım. 

Evet, BDP Van Milletvekili Özdal Üçer kendilerini rencide edenleri, rencide edeceklerini belirterek şöyle nutuk atıyor: 

"Buradan sesleniyorum. İster hâkim olsun, ister savcı, ister vali olsun ister başbakan. Bu halkla dalga geçmeye, bu halka haksızlık etmeye, bu halkı rencide etmeye kalkışırsanız bu halk sizi rencide edecektir. Haddinizi bilin, hâkim de olsanız, savcı da olsanız, buradan net olarak sesleniyorum. Eğer biz kendi ülkemizde, kendi ilimizde, kendi köyümüzde, muhtarı, il genel meclisi, milletvekili, parti çalışanı, öğrencisi emekçisi, esnafı rahat dolaşamıyorsak, burada dolaşmayı valiye de yasaklarız, savcıya da yasaklarız, başbakana da yasaklarız. AKP’nin milletvekillerine sesleniyorum. Başbakana sesleniyorum. Derhal bu hukuksuz ve adaletsiz saldırıları geri çekin. Şu an tutuklu olan bütün arkadaşlarımız serbest kalmalı. Eğer Kürt halkının kurumlarına, siyasi partisine, siyasi temsilcilerine, belediye başkanlarına yönelik bu insanlık dışı saldırılar böyle devam ederse en sert şekilde tepkisini alırsınız." 

Özdal Üçer, BDP’lilere yönelik hukuksuz, mesnetsiz, vicdansız saldırılar yanıtsız kalmayacağını da belirterek, "Bu halk demokratik tepkisini en sert şekilde dile getirecektir. Bugün bu halkın değerlerine saygı duymayana bu halk bundan sonra asla saygı duymayacaktır. Buradan net olarak sesleniyorum. Başbakana AKP milletvekillerine AKP’nin bütün seçilmişlerine sesleniyorum. Eğer biz Van’da rahat dolaşmıyorsak siz rahat nefes almayacak ve dolaşmayacaksınız. Emniyet müdürüne sesleniyorum. Yeter artık. Yıllardır görev yetkisini kötüye kullanan polislerin şiddetine maruz kaldık. Bu halkın kendini savunma hakkı vardır. Meşru müdafaa hakkı vardır. Haddinizi bilin. Valiye sesleniyorum. Vali haddini bil. Yoksa bu halkla birlikte sana haddini bildiririz" diyerek, tüm devlet erkânını tehdit ediyor… 

Özdal Üçer’in bu tehditleri niye yaptığına gelince? 

Hakkında tutuklama kararı bulunan ve Erciş İlçesi’ne giderken gözaltına alınıp tutuklanan BDP’li İl Genel Meclisi Başkanı Semira Varlı’nın tutuklanması… 

Bunun anlamına gelince? 

Biz sizin hukukunuzu tanımıyoruz! Biz burada kendi hukukumuzu egemen kılacağız! 

Bence bu milletvekili haklı! 

İmralı ile yapılan görüşmelerde, görüşme konusu “Ev hapisine” kadar ilerlediğine göre, dokunulmazlığı olan bir milletvekilinin, açılım ve “İleri Demokrasi”den faydalanarak böyle konuşması gayet normal! 

Ne de olsa ülkede “İleri Demokrasi” var! 

Bu konuşmada dikkatinizi çeken bir konu yok mu? 

Halkın gündemi ile milletvekilinin gündemi ne kadar farklı! 

Milletvekili, hak, hukuk derken, halk iş, aş diyor… Aşiret ve ağalık düzenine dayalı feodaliteden yakınıyor! 

Bu ülkede benim anlamadığım bazı konular var. Açılım ve “İleri Demokrasi”den belli kişiler yararlanırken, ülkesini seven kişiler bu uygulamalardan faydalanamıyor. Örneğin; darbe yapacakları gerekçesiyle tutuklanan Mehmet Haberal, Tuncay Özkan, Mustafa Balbay, Fatih Hilmioğlu gibi topluma mal olmuş kişiler içeride yatarken, ellerinde silahları ile her an darbe yapabilecekleri bilinen, ordu komutanlığı yapmış veya ordunun en üst seviyelerinde kademeli olarak görev yapmış olan askerler dışarıda! Ben şunu öldürdüm, bunu yaraladım diyenler de cabası! 

Silahsız nasıl darbe yapılır? 

İçeride tutuklu olanların yukarıdaki milletvekilinin konuşmasına benzer bir sözünü duyan, yazısını okuyan var mı? Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’ın yazılarını, Mehmet Haberal ve Fatih Hilmioğlu’nun (Eski İnönü Üniversitesi rektörü) konuşmalarını takip etmiştim. Hiçbir bölücülük unsuru görmedim. Demek ki bizim duymadığımız, görmediğimiz mekânlarda, ülkeyi bölmek ve iktidarı devirmek için faaliyette bulunmuşlar! 

Netice itibarı ile ülkeyi bölmeye çalışmak suç olmaktan çıktı! 

Not: CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erzurum ziyareti ile ilgili tek kare göstermeyen televizyon kanalları ve gazeteler, milletvekilinin konuşmasını neredeyse canlı yayınlayacaklar! 

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..