Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ekim '09

 
Kategori
Siyaset
 

Başbakanımız 3 çocuk yapmamızı istiyor

Başbakanımız 3 çocuk yapmamızı istiyor
 

Her eve 3 çocuk....


Başbakanımız tekrar yinelediler: ”En az 3 çocuk yapın”. Muhtemelen sayın Başbakanımızın bu isteğini dikkate alarak hemen işe koyulabilecekler olduğu gibi, gülüp geçenler de olacaklardır. Efendim biz ikinci kategorideyiz. Ama yine de Başbakanımız niye böyle bir istekte bulunuyor diye düşünmeden edemedik. Sözünün devamında Başbakanımız Çin ve Hindistan örneğini vererek, yoksulluk içinde yaşadıklarını belirterek nüfuslarının çok olduğunu ama en hızlı kalkınan ülkeler olduklarını söyledi. Biz geçmiş yıllarda o kadar hızlı nüfus artışımıza rağmen bir türlü kalkınamadık. Ama nüfus artışları bizden yavaş ülkeler , örneğin Yunanistan bizi fersah fersah geride bıraktı. Başbakanımız niye Çin ve Hindistan’ı örnek verirken Yunanistan’ı, Portekiz’i, İspanya’yı, İrlanda’yı örnek vermez ben anlamadım.

Ülkemizin nüfusu TÜİK verilerine göre 2008 sonu itibarı ile 71.517.100 kişidir, yıllık nüfus artışı da % 0, 13 olarak gerçekleşmiştir. Nüfusun %75 i il ve ilçe merkezlerinde ikamet etmektedir, %17.8 i de İstanbul’da ikamet etmektedir. Nüfusun %66, 9 u da 15-64 yaş arasında yani çalışma çağındadır. Türkiye ortalamasında kilometrekareye 93 kişi düşerken İstanbul’da 2444 kişi düşmektedir.

1990-95 arası ülkemizin nüfus artış hızı %0, 17.8 idi.1995-2000 arası ise %0, 16.17. Şimdi %0, 13.

İşte Başbakanımızı telaşlandıran ve 3 çocuk yapın dedirten rakamlar bunlar. Türkiye’nin nüfus artış hızı düşüyor. İnsanlar akıllandı. Çok çocuk demek refahtan ve zenginlikten feragat demektir. Örneğin bir eve ayda 1000 TL gelir giriyorsa ailenin 1 çocuğu varsa bu gelir o çocuğun daha iyi yetişmesine olanak verecek iken, 3 çocuk olması ile bu gelir artmayacak aksine aileyi sıkıntıya sokacaktır. Bence birçok insan bunu öğrendi. Bence önümüzdeki 10 yılda tekli rakamlara düşecektir.

Asgari ücretin 500 küsur TL olduğu bir ülkede bu artış oranı bile fazladır.

Malthus’un nüfus teorisi: Kaynaklar aritmetik dizinle artarken, nüfus geometrik dizinle artar. Nüfus artışına kaynaklar yetişemez. Bugün en temel gıda maddelerimiz bile ithalatla karşılanmaktadır. Bir zamanlar ülkemiz kendi kendine yeterliliği ile öğünürdü. Nüfus artışı ücretlerin artışına engel olduğu için, ücretler insanların dayanabildiği en düşük seviyesine kadar düşer. Ülkemizin fakir olmasının, refah toplumu olamamasının başlıca nedenlerinden biri de budur. Malthus’un nüfus teorisi bugün etkisini yitirmiş gibi gözükse de, örneğin tarımsal üretimin modern yöntemlerle arttırılması, sanayinin gelişmesi gibi etkenlerle gıda arzı nüfus artışına yetişebiliyor gibi görünse de ülkelerin kötü yönetimleri, savaş, kıtlık vs. gibi etkenlerle sonuç pek değişmemiştir. Bugün yine dünya da kontrolsüz nüfus artışı olan ülkelerde açlık ve kıtlık görülmektedir.

Başbakanımız verdiği Çin ve Hindistan örnekleri ise kötü örneklerdir. Çin komünizm ile yönetilmekte nüfus kısıtlaması vardır. Hindistan’da ise her ne kadar makro veriler ülkeyi hızlı kalkınıyor gösterse de kötü gelir dağılımı yüzünden halkın büyük bir kısmı yoksulluk içindedir.

Neticede siz siz olun Başbakanımıza kulak asmayın. Üstüne üstelik Başbakanımızın böyle bir tavsiyede bulunmaya hakkı yoktur, çünkü partisi ve kendisi bu halka hizmet etsinler diye oraya seçilmişlerdir, onlar mevcut Türk halkına laiki ile hizmet etsinler başka da bir şeye, özellikle halkın kaç çocuk yapması gerektiğine karışmasınlar. İllaki nüfus artsın istiyorlarsa doğan her çocuk başına 1000 TL aylık bağlasınlar bakın bir kere nasıl nüfus patlaması oluyor.

 
Toplam blog
: 31
: 1485
Kayıt tarihi
: 27.03.09
 
 

İzmir doğumluyum. 1994 den beri İstanbul' da yerleşiğim. 25 yıl özel sektörde değişik firmalarda yön..