Başbakanın yeğeni esrarla yakalanmış

http://www.milliyet.com.tr/basbakan-geregini-yapin-dedi/turkiye/sondakika/12.02.2010/1198043/default.htm?ver=5980

Normalde olsa, haberin altında yer alan yorumcuların yaptığı gibi yapar, neden başbakana haber veriliyor? Yakalanmışsa gereği yapılsın derdim. Fakat ben olayın o yönünde değilim. En azından şimdilik. Benim bu vesile ile değinmek istediğim nokta başka.

Uyuşturucu o kadar büyük bela ve tehlike ki ülke için, hem ülke bütünlüğüne, hem aile birliğine ve bütünlüğüne büyük zararlar veriyor. Uyuşturucu terör örgütlerini besleyen en önemli unsurdur ayrıca. Bir uyuşturucu bağımlısı veya bu merete ilk defa başlayanlar emniyetle yüz yüz kaldığında ne yapılıyor? Savcılığa sevk ediliyor. Sahış ilk defa yakalanmış ve içici ise altı ay hapse hükmedilip ve yanılmıyorsam bu ceza para cezasına çevrilerek ve şahış uyarılarak beş yıl içinde benzer bir olaya karışırsa hem yatmadığı bu altı ayı, hem de hükmedilecek yeni cezanın eklenerek içeri atılacağı söylenerek uyarılıp serbest bırakılıyor.

Bu da soruna çözüm olmuyor. Özellikle yolu ilk defa adalete düşmüş olan bu çocuklar, hapisle korkutulmak yerine tedavi ve rehabilitasyon merkezleri acilen açılmalı ve bu çocuklar doğrudan ve en az altı ay tedavi merkezlerine gönlendirilmeli. Eğer gerçek bir çözüme ulaşılmak isteniyorsa. Yoksa Türkiyenin başı daha çok ağrır, maddi ya da manevi kayıplara uğrar . Bu zehirden beslenenlerde semirdikçe semirir. Güçlendikçe güçlenir. Bağımlılar ise bedenen ve zihnen tükendikçe tükenir.

Biliyorum. Tedavi merkezleri çok mu güvenli sanki. Birçok genç veya çocuk tedavi merkezlerine girip, daha bağımlı çıkıyor diyeceksiniz. Ve bazı merkezlerde hastabakıcıların uyuşturucu satıcısı gibi çalıştığı görüntüleri ile yer aldı bazı televizyon programlarda.

O zaman gereği yapılacak, denetim artırılacak, böylesi olaylara karışanlar ömür boyu hapisle yargılanıp cezalandırılacaklar ve bu çocuklar, kurbanlarda hayata kazandırılacak. Bunun başka yolu yok.

Ayrıca uyuşturucu tacirlerinin ilk hedefi olan okullar bu konuda sıkı denetlenecek, kapı güvenliği okul öğrencilerine, emekli, ya da hiçbir niteliği olmayan kişilere değil, bu işin ehli, bu konuda eğitimli güvenlik elemanlarına emanet edilecek ki; yeni kurbanların önüne geçilecek. Bu ülkeyi ve aileleri bekleyen en önemli tehdittir ve bu konudaki çalışmalar veya denetimler olayın vahametinin çok uzağında ve yetersizdir.

Ailelerde bu konuda dikkatli olmalı, uyuşturucu çeşitleri konusunda mutlaka bilgilenmeli, kendini yetiştirilmeli ve çocuklarında görülecek beklenmeyen değişikliklerde benim çocuğum olmaz, benim çocuğum kullanmaz anlayışında olmamalı acilen gereğini yapmalıdır. Yoksa ömür boyu sürecek bir belanın, bütün hayatını altüst edecek bir çöküşün, mecburiyetin içinde bulur kendini. Aman dikkat.

Bu konuda daha önce yazmış olduğum bir bloğu da mutlaka okumanızı öneririm. Konuyu pekiştirmek, olayın vahametini kavramak açısından. Allah çoluğunuzu, çocuğunuzu, yedi sülalelinizi uzak tutsun bu beladan.

http://blog.milliyet.com.tr/Uyusturucu_belasi!!!/Blog/?BlogNo=22256