Basın toplantısı yapmak istiyorum !

Okuma deyince aklımıza ilk gelenlerden biri "gazete" dir. Sabah ilk işimiz mürekkep kokulu sayfaları açmak, içindeki başlıklara göz atmak..

Gazete: Politika, ekonomi, kültür ve daha başka konularda bilgi vermek için yorumlu veya yorumsuz, her gün veya belirli zaman aralıklarıyla çıkarılan yayın.

Evet sözlük anlamı böyle. Ancak gel gelelim gazeteyi açtığımızda hep bir "basın toplantısı düzenleyeceğim" diyen ünlümüz' le başlıyoruz güne. Eşinden ayrılmış, sevgilisine küsmüş, eski sevgilisiyle "pişti" olmuş, aşkına karşılık bulamamış vs..Ve çıkar yol olarak da bir "basın toplantısı" düzenleyerek kendini ifade etmeye çalışanlar. Baş sayfa haberleri bunlarla dolu olan, ikinci sayfa da cinayet haberleri, diğer sayfalar da yine aynı konu ama başka açılardan değerlendirilen başlıklar. Gündemi öğrenmek isterken insanların özel hayatlarını okumak zorunda bırakılmak. Tabi bu tarzda olmayan gazetelerimiz 'de mevcut..Ama ben isterdim ki "özel hayatlar" içeren dergiler varken bari gazeteler'de bu insanların mahremiyetlerini görmeyelim.

Okuyup okumamak bizim inisiyatifimizde..Artık çağımız da internetten tıklayıp da tüm gazetelere ulaşmak da mümkün..Ama o yeni alınmış bir "gazete"nin mürekkep kokusuyla karışık "güncel" haberleri okumanın zevki de bir başka oluyor..

"Basın toplantısı" yapma sözüne gelince de takılıp kalıyorum..Gündemde bu kadar önemli konu varken "özel hayat" ile ilgili böyle bir kavramı kullanmak ne kadar doğru bilemiyorum..

Önem verdiğimiz herşeye sahip çıkabilmeliyiz.. Kirletmeden saygınlığını yitirmesine izin vermeden !..