Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Haziran '13

 
Kategori
Güncel
 

Basın

Basın
 

Basın, gazeteci, haberci... Sözlük anlamı olarak ''Haber yapan kimse ya da kimseler'' olarak geçer. Herkes bilirki basın tarafsız olmalıdır. Fakat bu bizim basınımızın büyükçe bir kısmı için geçerli değildir. Özellikle son olarak yaşadığımız Gezi Parkı eylemlerinde basın ve ahlakı sınıfta kaldı. Aslında neredeyse her olayda kalıyorlar.

Malum, olayların en şiddetli olduğu dönemde Norveç, ABD, İngiltere, Almanya, İtalya gibi ülkelerin kanallarında olaylar canlı olarak yayınlanırken bizim kanallarımızda penguen belgeseli, izdivaç, gereksiz ve bir o kadar saçma talk showlar yayınlandı.

Burada basın ahlakı vs.'den bahsetmek gereksiz. Bu omurgasızlığın daniskasıdır. Basınımız ne kadar vasıfsız olduğunu bir kere daha göstermiştir. Gezi olaylarının gizlenmeye çalışması yalakalığı, yandaşlığı aşmıştır.

Hatırlayın ! Olayların çıktığı ilk hafta başbakan bir programa konuk oluyor ve karşısındaki ünlü gazeteci adete kraldan çok kralcılık oynuyordu. O da başbakan gibi ortamı germe çabaları içindeyken, eşi (kendisine burada selam olsun) malum gazeteciye koyduğu bir kaç fotoğraf ile hepimizin yerine cevap vermişti.

CNN'den Ivan Watson isimli muhabirin ''Times meydanı'nın savaş alanına döndüğünü ve hiç haber yapılmadığını düşünün... İşte şu an Türkiye'de bu oluyor. '' demesi bile olayın ne kadar açık olduğunu kanıtlıyor bize.

Türkiye 28 tane haber kanalına sahipmiş. Bu bir dünya rekoruymuş fakat ortadaki tablo bunun tam tersi. 28 haber kanalından sadece 2 tanesi yayın yapmaya çalışıyorsa burada büyük sorun vardır. Bana kalırsa yayın olmamasının tek nedeni korku. İleri demokrasi ile yönetilen ülkemizde insanlar ağızlarını açtıkları zaman başlarına bir şey gelecek diye korkuyorlar. İleri demokrasinin o kadar ilerlediği hatta gözden kaybolduğu bir dönemden geçiyoruz. Fakat o korkuyu yıkacak olan yine kendileridir. Umarım bunun farkına yakın zamanda varacaktır basın.
 
Medya bugün halkı uyuşturmaktan, yalanlarla oyalamaktan öne geçmiyor. Bu yüzdendir neredeyse her haberin ayyuka çıkması... Ama takke düştü, kel göründü !
 
Tabi bu arada onlar yalakalıklarını yapıp TV'lerde penguenleri veredursunlar, Sosyal medya denilen olgu bu sefer normal medyadan bir kaç yüz adım öne geçti. Halk öyle bir örgütlendiki sosyal medya içerisinde. Ne Uludere ne Reyhanlı ne de İmrali canisi ile görüşme sürecindeki gündem değiştirme çabaları hiç bir işe yaramadı.
 
İnsanlar polis saldırılarını, tutuklamaları, yardım çağrılarını, ihtiyaçlarını vb. hep sosyal medyadan diğer insanlara duyurdu. Diğer demokratik ülkelerde bu görevi üstlenen basının uzaktan alakası olmayan yandaş medya utanmadığını tahmin ediyorum, biliyorum.
 
Son olarak...
 
Biz kendimize örnek aldığımız gazetecilerden, yazarlardan ''Kalemi satmak, onurunu satmak'' olduğunu öğrendik.
 
Ne mutlu bana ben onulu taraftayım.
 
Gerisini bir ip ile yönetilenler düşünsün.
 
(Olayları tee en başından beri yayınlayan kanal varya... Herkes biliyor kim olduğunu. İyi ki varsınız. Bize umut kaynağısınız.)

 
Toplam blog
: 117
: 379
Kayıt tarihi
: 01.09.12
 
 

Öğrenci, sanatsever, sporsever, Mustafa Kemal Atatürk... ..