Başka olur darbecinin yargılanması!...

12 Eylül darbecisi Kenan Paşa ve ortağı, mahkemeyi tanımadıklarını ifade ettiler. Hala yürürlükte olan "Anayasalarının" buna izin vermediğini  iddia ediyorlar.

Haklılar, tabii... Adamlar, nihayet yargı önüne çıktılar ama hala Anayasaları yürürlükte ve 12 Eylülün en mağduru olma yarışına girenler o anayasayı savunmak adına Kenan Paşayı bile solladılar.

Başka argumanları da var darbecilerin... Kenan Paşa diyor ki, "bizi ancak tarih yargılar"...

Paşa, hangi "tarih"ten söz ediyor acaba?

Herhalde "devrim tarihi"nden bahsetmiyor, bizi ancak tarih yargılar derken... Yoksa, bin yıl sonra falan mı yargılanmayı bekliyorlardı. Netekim, 28 Şubat kahramanlarının dediği gibi, darbe süreçleri "bin yıl" sürmekteydi!!

"Şayet yargalanırsam intihar ederim" diyen pek onurlu paşamız, intihar bir yana nerdeyse mahkemeyi yargılamaya başladı, daha ilk gününden...

Hey gidi rahmetli Menderes... Şu darbeciler kadar "akıllı ve onurlu"  olamadın... Seni yargılamak üzere karşılarında hazırola getiren darbeci halk düşmanlarına şu darbe kahramanları kadar diklenemedin.

"Siz kimsiniz ki beni yargılıyorsunuz... Siz, halkın seçtiği meşru bir iktidarı ve onun Başbakanını yargılayamazsınız... Bu yargı değil, bir çapuldur!" diyemedin...

Belki de, o darbe mahkemesini gerçek bir "adalet mahfili" zannettin... Oysa, orası tam da bir haksızlığı ve zulmü işlemek üzere kurulmuş bir "mahfil" di...

Onca ölüme, işkenceye ve haksızlığa  imza atmış Paşalar, şimdi "bizi yargılayamazsınız" diyorlar...

Hatta, günümüzün darbecilerine  umut verircesine; "Bugün olsa yine yapardık" diyorlar. Böylece, gerçekleşememiş darbelerin "mağdur"larından selam alıyorlar; manşetlerde, yazılarda...

Bugünün sivil iktidarı, darbeleri yargılama yolunda hukuki adımlar atarken, "Siz 12 Eylül'ü yargılayamasınız" diyen sahte demokratlar, haklıymış demek ki... Paşalarının, bu mahkemeleri ve yargılanmayı kabul etmeyeceğini biliyorlarmış...

Aynı cuntaseverler, şimdi de "Yürü be paşam, kim yargılayabilir ki seni..." modundan selam çakıyorlar sevgili paşalarına...

Biz boşuna mı söyleyip duruyoruz bu ülkede asıl darbeciler 'sivil giyimli'lerdir diye... Onlar ki, darbe günlerinde efendilerinin gücünden güç alırlardı... Andıçlar yapar, şikayet yazıları yazarlardı...

Kimbilir, yeni darbecilerinden umudunu kesen "siviller", eski darbecilere selam çakarak, "acaba?..." diyorlardır; Acaba, bu tecrübeli darbeciler yeni bir darbe yaparlar mı?...

Belki de yaparlar; netekim burası Türkiye... Bakmışsınız bir sabah Kenan Paşa televizyondan sesleniyor:

Genç darbeciler bir türlü başaramadığı içün, Balyoz planlarını, Bayrak planları gibi hayata geçiremedikleri içün iş başa düştü ve ülkenin yönetimine el koyduk!...

O gün, bugünün kimi "mutsuzları" için en büyük bir bayram olurdu, öyle değil mi dostlar!