Başkadır ülkeden uzak yaşamak

Bambaşkadır ülkeden uzak yaşamak, helede yaşadığınız yeri 25’den sonra terkettiyseniz. Geldiğiniz yeri sevmessiniz önce, öyleya çocukluğunuzu gençliğinizi yaşadığınız yeri geride bırakmışsınızdır en önemliside arkadaşlarınızı ve dostlarınızı bırakmışsınızdır geldiğiniz yerde. Yeniden doğmanız gerekir onca yaşanmışlıktan sonra. Yepyeni bir toprak parçası, yepyeni bir toplum, yepyeni bir kültür ve yeni bir dil. Ne zordur o yeni kültüre ayak uydurmak, dili öğrenmek kolay öyle yada böyle alışırsınız. Toprak parçasına ısınmak kolay sora sora bağdat bulursunuz. Topluma ayak uydurmaya çalışırsınız istemesenizde. Ama o yeni kültürü kabullenmek yokmu işte o acıtır insanı. Helede geldiğiniz kültür içine gireceğiniz kültürden geriyse. Gördüklerinize inanamassınız önce oysa aynı millet, aynı dili konuşurlar sizle ama geldikleri gibi kalmışlardır, bilmezler geldiğiniz yerlerin çok ama çok geliştiğini. Onlar 30 yılı devirmiştir siz daha yepyeni bir fidan gibi yeşermeyi beklersiniz kültürün içerisinde.

Girdikçe aynı toplumun içerisine anlatamassınız derdinizi inanmazlar geliştiğini ilerlediğini geldiğiniz yerlerin. Onlar kendi kendilerine bir kültür oluşturmuşlardır kendi doğrularıyla. Kız alıp vermezler içlerinden illaki Türkiye’den gelecek damatlar yada gelinler, öyleya o kültürle yetişmiş kendi insanımızdır hafızalardaki canlanan, oysa bilmezler gelenler benim gibi ikilem içerisine düşecek geldikleri yerin geri kalmışlığından. Belkide ondandır boşanma istatiklerinin bu denli fazla oluşu.

Öğrendiğiniz birçok şeyi unutmak zorunda kalırsınız. İnsan arası ilişkiler, arkadaşlıklar, dostluklar, sohbetler bile farklıdır geldiğiniz yerde. Yaşam kavagası, birkaç kuruş biriktirip geri dönme sevdası yüzünden geliştirmemişlerdir kendilerini, hep o geri döneriz sevdalarından. Belkide bundadır ikinci kuşak kaybolmuştur erimiştir.

Sanat ve sanatsal faaliyetler yok denecek kadar azdır geri dönme hayallerinden resim bile yapmamıştır ressamlar, oyun bile oymamıştır Tiyatro sevenler, şarkı söylememiştir sesi güzel olanlar. Ve belkide bundandır 40 yıllık yaşam süresinde birşey üretmememişlerdir. Sonradan katılan sanatçılar can vermiştir farkında olamadan topluma ve kültüre.

Ama zaman durmamıştır toplumun durduğu gibi. Akan zaman içerisinde gelişmelerden uzak kendi kendine bir kültür yaratmışlardır. Ve belkide bundandır acısını 2.Kuşak çekmiş 3. Kuşak ise çözümsüzlüğe itilmiştir. Ve birgün birisi çıkıp haykırmıştır topluma “Artık Döner’le Şiş’le değilde yetiştirdiğimiz çocuklarla tanıtalım kendimizi diğer toplumlara.” diye. (Entel Magandalar Tiyatro Grubu 3.Oyunumdan alınmıştır.)

Geldiğinizde üzerinizde taşıdığınız birikimleriniz varsa mecbur hissedersiniz kendinizi eğer topluma benim baktığımı gözle bakarsınız. Ve özlemleriniz bir yana, bıraktığınız dostlarınız arkadaşlarınız bir yana, dalıverirsiniz toplumun içerisine biriktirdikleriniz paylaşmak için. Belkide bundandır özlemlerinmi saklamışımdır bu yüzden onların arasına. Belkide bu yüzden kalemi almışımdır elime kimbilir.

Yaşamadıkça uzaklarda anlayamassınız topraktan uzak yaşamak ne kadar acı verir insana. Sürgüne gönderilenleri bilirim tarihten ve şimdi onlara bin kez daha çok hak veriyor ve anlıyorum. Belkide bundandır her ne pahasına olursa olsun yaşama direnmem.

Hayatımın ilk 25 yılını yaşanmışların en güzelleri arasına sakladım şimdi ikinci 25 yaşıyorum ilk 25’den çok geride. Ama ilk 25’de içimde kalanları yapıyorum şimdi yazıyorum oynuyorum ve biriktirdiklerimi veriyorum. Belkide bundandır yaşamak bu kadar acı içerisinde.